Aydın’da yıllardır ayakkabı tamirciliği yapan Sinan Pala, baba mesleğini sürdüren son kuşak ustalardan biri olarak, hem mesleğin geldiği noktayı hem de sektörün geleceğini anlattı. Gelişen teknolojiye rağmen ayakkabı yenileme ve bakımına olan ilginin arttığını belirten Pala, “İnsanların sevdikleri ayakkabılarını yeniden giyebilmesini sağlamak bizim için çok değerli” diyerek mesleğe olan bağlılığını dile getirdi.
“BABADAN KALAN BİR MİRAS”
41 yaşındaki Sinan Pala, mesleğe ilkokul yıllarında babasının yanında başladığını anlatarak geçmişe uzanıyor. “Bu dükkânı açalı sekiz sene oldu. Aslında çocukluğumdan beri bu işin içindeyim. Okuldan çıkıp babamın yanına giderdim.” diyerek mesleğin onun hayatındaki yerini özetliyor.
Ayakkabı tamirciliğinin kendileri için yalnızca bir iş değil, nesilden nesile aktarılan bir zanaat olduğu vurgusunu yapıyor.
“AYAKKABIYA İKİNCİ BİR ÖMÜR”
Pala, son yıllarda ayakkabı yenileme ve bakımına ilginin arttığını, özellikle marka ayakkabıların restore edilmesinin tercih edildiğini söylüyor. Yenilikçi yöntemlerle hareket ettiklerini belirterek “Sürdürülebilir ayakkabı sektöründe biraz daha farklıyız. Eski ayakkabıların yenilenmesini yapıyoruz. İnsanların yüzündeki gülümseme bizim için çok değerli.” ifadelerini kullanıyor.
Dükkânında yapılan işlemleri gösterirken, bir ayakkabının iç astarının tamamen yenileneceğini, su geçirmez özel modellerde ise deformasyon bırakmadan işlem yaptıklarını anlatıyor.“Temizliği, taban yenilemesi, renk açma… ne gerekiyorsa yapıyoruz. Müşteri memnuniyeti bizim için her şey.” diyor.
“YENİ NESİL BU MESLEĞE UZAK”
Sektörün en büyük sorunlarından birinin çırak bulamamak olduğunu söyleyen Pala, teknoloji bağımlılığının gençleri zanaatten uzaklaştırdığını ifade ediyor. “Yeni nesildeki gençler bu işi yapmak istemiyor. Tablet, telefon, oyun. Bunlar yüzünden meslekler unutuluyor.” diye dert yanıyor.
Geçmişte yaşadığı bir anıyı paylaşarak sorunu özetliyor:“İki sene önce bir çırak geldi. ‘Yemek yemeye gidiyorum’ dedi, gitti ve bir daha gelmedi.”
Pala, buna rağmen umudunu kaybetmediğini belirterek gençlere çağrı yapıyor:
“Kız veya erkek fark etmez, yanımıza gelmek isteyen gençleri yaz döneminde mutlaka almak istiyorum. El sanatları artık daha çok gündemde. Bu meslek geleceği olan bir meslek.”
“BUGÜN KİMİ MUTLU EDECEĞİM?”
İşini severek yaptığını her cümlesinde hissettiren Sinan Pala, güne motivasyonla başladığını söylüyor. “Buraya ‘ne zaman bitecek’ diye değil, ‘bugün kimi mutlu edeceğim’ diye geliyorum. Sevmeden bu iş yapılmaz.” diyerek mesleğe olan tutkusunu özetliyor.
Müşterilerin bazen çekinerek getirdiği yıpranmış ayakkabıları tereddüt etmeden aldığını söyleyen Pala, “Onların yüzündeki tebessüm bize yetiyor.” diyerek işinin manevi karşılığının altını çiziyor. (İREM AKCAN)























ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.