Takip Et
  • 13 Temmuz 2013, Cumartesi

Damar sertliği - Ateroskleroz

-Sol kolumda bir ağırlık oldu. Elimdeki fincanı tutamaz olunca farkına vardım doktora gitmem gerektiğini. Acil serviste yatıralım dediler! Korkarak yattım. İncelediler, anlattılar ama ben o dönemde hiç bir şey anlayamadım. Şaşkındım! Ayaklarım suya erdi şimdi. Benim neyim var?
- Siz de damar tıkanıklığı olmuş. Damarlarınızın etkilendiği anlamına geliyor bu durum. Yolunda gitmeyen durumlar var. Tedbirlerini almaz iseniz arkası gelecektir.
Kaç tür damar vardır? Damar sertliği nedir?
Damarlar kalpten çıkan kanı vücuda taşıyan borular gibidir. Kanı organlara götürmekle kalmaz, tekrar kalbe geri de getirirler. Bu nedenle atardamar ve toplardamar olarak adlandırılırlar. Atardamarların işi zordur. Kalp bir pompa gibidir, damara kanı basınçla gönderir. Her kalp atışı damara atılan bir yumruk gibidir. Dakikada altmış, bir saatte üç bin altı yüz, bir günde de seksen altı bin kez damar gelen bu yumruğu karşılar. Yumruğun gücü her seferinde boru içindeki bir suyu yukarı doğru 160 cm fırlatacak şiddettedir. Kolay değildir bu iş! Damar yırtılmadan hem esneyebilmeli ve hem de gerektiğinde kasılarak daralabilmelidir. Ateroskleroz işte bu atardamarın hastalığıdır. Atardamar hem daralmış, hem de esnekliğini yitirmiştir. Atardamarın daralması ise beslediği organın işini yapamaması sonucunu getirir.
Damar sertliği ne zaman başlar? Nasıl olur? Plak nedir?
Damar sertliği genç yaşta başlar. Kan damarı içinde kanın akışı ırmakta akan suyun akışı gibidir. Ortada çok hızlı akış varken, kenarda akış yavaştır. Irmak kenarında çöplerin birikmesi, kıyıya vurması gibi kanda yüksek olan yağlar da damarın kenarında birikir. Bu birikim damar duvarında bulunan çöpçü hücrelerin sayısının artmasına ve o alanın kabararak şişmesine neden olur. Bu şişkinlik ırmak ortasında bulunan bir taş gibi suda çalkalanmaya ve girdapların oluşmasına neden olur. Bu çalkalanma ve girdaplar ile şişkinlik daha da büyür ve damar çapı giderek daralır. Damar çapını daraltan bu yapı "plak" olarak isimlendirilir. Plakların üzeri damar içini döşeyen epitel denilen örtü ile kaplıdır. Bu örtü nedeni ile kan hem damar dışına çıkmaz ve hem de kanda pıhtılaşma olamaz. Plak üzerindeki bu örtü iyice gerildiğinde yani şişkinlik çok kabardığında örtü yırtılır, "ülser" denilen damar içi yara oluşur.
Tedavi edilmez ise hangi sorunlar ile karşılaşılır?
Ülser iki nedenle kötüdür. Plak içinde bulunan maddeler damar içine boşalarak daha uçta bulunan küçük damarları tıkar. Yaranın olduğu plak yüzeyine ise kanda bulunan pıhtılaşmayı sağlayan hücreler yapışır ve yarayı kapatır. Bu kan pıhtısı damar içinin daha da daralmasına neden olur. Yine bu pıhtı kan akışı sırasında bu noktada tutunamaz ise kopar ve geçemeyeceği kadar küçük damara giderek orayı tıkar. Tüm bunlar damarın beslediği bölgelerde yapılan işlerin yapılamaması ile sonuçlanır. Beyindeki karşılığı ise tek gözde görmenin kaybı, kol ya da bacakta güçsüzlük, uyuşma, konuşma bozukluğu, yürümede dengesizlik, konuşmada bozulma gibi durumların ortaya çıkmasıdır.
Damar sertliğinden korunmak için ne yapmak gerekir? Geri döner mi?
Sağlıklı bir damar yapısı için hiç bırakılmaması gereken şey "düzenli egzersiz yapılması" durumudur. Egzersiz ile damarın genişleyip daralabilme yeteneği korunur. Yine damar duvarını aşırı derecede geren hastalıklardan örneğin yüksek tansiyondan normal tansiyon değerlerine inerek kurtulmak doğru davranış olacaktır. Damar duvarının genişleyebilme yeteneğini etkileyen şeker hastalığı gibi hastalıklar da ciddi bir şekilde tedavi edilmelidir. Sigara bırakılmalı, hatta sigara içilen ortamlara bile hiç girilmemelidir. Kandaki yağ miktarını düşük tutmak ta hastalığı sınırlandıracaktır. Tedbirlere uyum sağlandığında bu süreçler geri dönüşüm göstermektedir.
Hastalık belli bir aşamayı geçmiş ve plakların oluşmuş iken de darlık dereceleri 6 aylık aralıklar ile takip edilmeli, gerekirse cerrahi tedaviler ile ya da damar içi girişimsel yöntemler ile darlığın artması ya da tıkanmanın oluşması engellenmelidir.

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.