Takip Et
  • 1 Mart 2014, Cumartesi

Behçet Hastalığı

-Başı ağrıyor doktor bey, geçiremedik. Görmesi de bozulmaya başladı! Beyin filmi çektirdik bir şey yok dediler. Ama onlara söylemeyi unuttum ben, benim eşimde daha önce Behçet Hastalığı diye bir hastalık bulmuşlardı. Bir dönem tedavi ettik ama iyi olunca ilaçlarını bıraktı "içmeyeceğim" dedi. Onunla bir ilişkisi olabilir mi?

Behçet hastalığı nedir? Hulusi Behçet kimdir?

Behçet hastalığı vücuttaki pek çok yapıda, mikrobik olmayan iltihaplanma ile giden halen niye olduğu bilinmeyen bir hastalıktır. Etkilenen vücut yapıları arasında deri, gözler, eklemler ve kan damarları bulunur. Ayrıca ağız-boğaz-yemek borusu gibi yapıların iç yüzeylerini de etkiler. Aft denilen ağız yaraları en sık gözlenen durumdur. Normalde herkeste yılda bir iki aft çıkabilir. Ancak bu sayı çok fazla olur ise acaba bu başka bir şey olabilir mi diye düşünmek gerekir. Bu yaralar deride, cinsel organlarda da oluşabilir. Ağızda iz bırakmazken, cinsel bölgedekilerde iz kalır. Gözde görme kaybı, eklemlerde şişme ve ağrı, deride döküntü oluşan diğer bulgulardır. Etkilenen bir diğer yer de kan damarlarıdır. Sıklıkla küçük - ince kan damarları etkilenirken, nadiren büyük -ana kan damarları da etkilenebilir. Bizim ülkemizde hastalık erkeklerde daha sık olarak ortaya çıkar.

Hulusi Behçet bir Türk hekimidir. "Damar iltihabı olan bir hastayı" bilimsel yayınlarda anlatmış ve bu ilk kez tanımlama başarısı ile hastalık onun adıyla anılmıştır. Dermatoloji doktoru olan Hulusi Behçet kurulan ilk Türk akademisi -İstanbul Üniversitesi'nin de ilk Türk Profesörü olmuştur.

Behçet hastalığının sebebi nedir? Bulaşıcı mıdır? Bölgesel bir hastalık mıdır? Beyin de etkilenir mi? Nasıl etkilenir?

Vücudun savunma sistemi hücreleri normal durumda vücut yapıları ile iyi geçinir ve onları dış-iç düşmanlara karşı korurken, nedeni bilinmez bir şekilde davranışlarını değiştirir ve vücuda saldırırlar. Her saldırı etki edilen yerde yıkım ve işleyişin bozulması sonucunu ortaya çıkarır. Hastalık nezle - grip gibi bulaşıcı bir hastalık değildir. Ancak Akdeniz'e komşuluğu olan ülkelerde, orta-doğu bölgesinde, İran, Pakistan, Hindistan, Çin, Kore, Japonya bölgesinde dünyanın diğer bölgelerine göre daha sık gözlenir. Bu coğrafya tarihte "İpek yolu" denen ticaret yolu üzerindedir ve geçmişte pek çok insanın bir şekilde etkileşmesi ile ilişkisi olabileceğini akla getirir.

Beyinde de etkilenme gözlenir. Etkilenme sırası genellikle diğer yapıların zarar görmesinden sonra olur. Ancak hastalık bazen başka yerleri etkilemeden beynin etkilenmesi ile de başlayabilir. Bu gibi durumda tanımak biraz daha zor olabilir. Neredeyse Behçet hastalarının 1/3'ünde beyni ilgilendiren bir etkilenme olur. Bu etkilenmeler arasında beyin omurilik sıvısı basınç artışı ile olan baş ağrısı, görme kaybı, beyin zarlarının iltihaplanması, beyin toplar damarının tıkanması, omurilik iltihaplanması ve bacakların felç olması, yutamama, unutkanlık ve bunama, beyine gelen büyük damarların tıkanması, beyin içi damarların tıkanması ve felç olma durumları yer alır.

Behçet hastalığı nasıl tanınır ve tedavi edilir?

Behçet hastalığı tanısını koymada kesin bir test yoktur. Tanıyı destekleyen incelemeler yapılır. Bu testler arasında iğne ile delinen derinin 1-2 gün içinde su toplaması ve şişmesi (Paterji testi), kanda iltihaplanma sırasında yükselen işaretçilerin (sedimentasyon, CRP testleri) yüksek olması, ağızda aftların-deride ülserlerin görülmesi, deri döküntülerinin, eklem şişliklerinin izlenmesi sayılabilir. Bu yakınmaları oluşturan diğer hastalıklar da kesin bir şekilde testler yolu ile dışlanması gerekir.

Tedavide vücudun bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar kullanılır. Bu ilaçlar bir taraftan hastalık aktivitesini sınırlandırır ve iyileşmeye yol açarken, diğer yandan bağışıklık sistemini baskılayarak enfeksiyonların ortaya çıkmasına ya da kanser gelişmesine yol açabilir. Ancak her durumda olduğu Behçet hastalığında da tedavi "kar-zarar dengesi" göz önüne alınarak kullanılır. Behçet hastalığı çok masum bir hastalık değildir. Sıkı takip ile zamanlaması iyi ve etkili bir tedavi vermek doğru yol olacaktır. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.