Aydınlı Jeofizik Yüksek Mühendisi, Türk Dili Araştırmacısı, Gazeteci, Yazar, ve Sivil Toplum Örgütçü Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan Aydın'ın tarihi ve kültürel değerleri hakknda önemli açıklamalarda bulundu.

tvDEN ekranlarında yayınlanan Gazeteci Emin Aydın’ın hazırlayıp sunduğu Baş Başa’nın konuğu Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan oldu. Yazmış olduğu kitaplardan söz eden Ercan, “Bu kitap belgesel bir kitap niteliğinde” dedi.

“EFELER İSMİ SOYGUNCU DEMEK, BU ADIN DEĞİŞTİRİLMESİ GEREKİYOR”

Efeler isminin soygun anlamına geldiğini vurgulayan Ercan,” Aydın baktığınız zaman üç bölümden oluşuyor. Bunlardan birisi Aydın ilinin doğusu burası benim geldiğim yer Nazilli doğu Aydın’ın başkentidir. İçerisindeki Köşk, Sultanhisar, Yenipazar, Bozdoğan, Kuyucak, Karacasu ve Buharkent gibi bugünkü ilçeler Nazilli’den doğmuştur. Bir de ortadaki merkez ilçe vardır, onun adı da Efeler değildir. Fatih bey hiç kızmasın çünkü doğruyu söyleyen benim. Tarihten beri gelen adı Güzelhisar’dır. Umarım bu yanlışlık düzeltilir çünkü Efe soyguncu demektir. Şimdi Efeler denildiği zaman soyguncuların yaşadığı yer anlamı ortaya çıkar, böyle bir şey olabilir mi? Efe demek Türkçe anlamıyla soyguncu ve eşkıya demek. Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı’na da topuklu bilge diyeceğiz çünkü Aydın bilge demek her şeyi bilen okuyan ve yazandır. Bence eski ismi varken, o Efeler soyguncu ismini kaldırın. Benim Belediye’den ricam o ismin kaldırılmasıdır, tarihe ihanet edemezsiniz. Osmanlı’da ve Selçuklular ’da adı Güzelcehisar olan bir yer Efeler olamaz ben bunu kabullenemiyorum” dedi.

“KORKMA KİTABI AYDIN GENELİNDE DAĞITILARAK OKUTULMALI”

Yazmış olduğu kitaplar hakkında bilgi veren Ercan,” Aydın üzerine yeni bir kitabım çıktı benim, Anadolu Köprüsü isimli kitapta her şey var. Kitabın içerisinde Mustafa Kemal Atatürk dönemi, Efeler, Köşk Cephesi’nden ve Yunanlılardan bahsettim. Bunlardan önce bizim Güzelcehisar ’da ne kadar Rum, Ermeni, Yahudi’nin nerede yaşadıklarını yaptıkları üretimlerini kazançlarını ve Türklerin o zamanlar nerede oturduklarını anlattım. O zamanlar Müslümanlar olarak geçiyor Türk diye geçmiyor, çünkü Türk’ü Osmanlı daima aşağılamıştır. Bunların üretimleri nelermiş Nazilli’de kaç tane Kilise varmış bu kiliseler neredeydi, ne kadar Rum ve Ermeni yaşıyordu bunların tamamını inceledim. Bu kitap belgesel bir kitap niteliğinde. Korkma isimli bir kitabımda var, bu kitap depremle ilgili bilgileri içeriyor. Bu kitabı okuyan depremden korkmaz, Hocam Aydın’da deprem olacakmış gibi sorular soruyorlar ya işte bu kitabı okusunlar. Dolayısıyla depremle ilgili anlattıklarımın hepsi bu kitabın çerisinde yer alıyor. Bence bu kitabın çok sayıda alınarak Aydın genelindeki bütün okullara ücretsiz olarak dağıtmak gerekiyor. Yapılacak olan en büyük hayırda bu insanları okutmak. İslam dininde de oku diyor, Atatürk’te oku diyor. İslam dininde de birinci kılavuzunuz Bilim ve Fendir diyor, Bilim ve Fen’e ulaşmak içinde okumak gerekiyor. Geçen haftalarda da ‘Ne Olur İstanbul’da Deprem Olmasın’ isimli kitabı da İstanbullular için yazdım. Bunların hepsini roman biçiminde yazdım ki okunsun diye. Anadolu Köprüsü’nde Yörük Ali Efe, Demir Mehmet Efe Kuvayı Milliye’ye nasıl katılmışlar ve neler yapmışlar, Köşk Cephesi neden yıkılmış yıkılınca bizimkiler nereye gitmiş bunların hepsi kitapta yazıyor. Aydın’da düşmana karşı olan hareketlerde yazıyor. Aydınlı Sataro diye bir yazar var, onun yazmış olduğu kitaba karşı yazılmış bir kitaptır bu. Sataro bizim Aydın göçmenlerinden biridir. Sataro diyor ki , ‘Bizi güzel memleketimizden ettiler kahrolsun siyasetçiler’ kitabın içeriği ve özü aslında bu. Bizim küçüklüğümüz hep dedelerimizi dinleyerek geçti” dedi.

“TÜRKLERİN ASIL DİNİ GÖK TANRI İNANCIDIR”

Türklerin tarih boyunca 6 defa din değiştirdiğini söyleyen Ercan,” Gerek Hristiyanlık gerek Musevilik olsun gerekte Müslümanlık olsun bunlar Türklerin dini değildir. Türkler aşağı yukarı 6 defa din değiştirmiştir. Türkler Budist’te olmuştur, Türklerin içinde Budist, Müslüman ve Musevi var. Türklerin asıl dini Göktanrı inancıdır. Ben de bir Göktanrıcıyım. Göktanrı Türklerin dinidir. Biz bütün evrenin bir yaratıcısının olduğunu ve bizimde o yaratıcının bir parçası olduğuna inanırız. Biz Göktanrıcılar ne cennete ne de cehenneme inanırız ne de yaratıcıyla arasındaki bir elçiye inanmayız. Bizim için sadece bilimin kılavuzluğu gerekir. Dolayısıyla bende bir Aydınlı olarak bir Gök tanrıcı olmanın övüncünü paylaşıyorum. Bizde yaradan sadece iyilik verir. Bizde Allah belanı versin gibi bir söz olmaz, çünkü bizde yaratan bir sevgidir. Biz yaratılışta her şeyi severiz ve her şeyin eşitliğine inanırız. Ben Türkiye’nin Araplaşmasına karşıyım dolayısıyla da Türkiye’nin Araplaşmaması içinde kendi öz inancına dönmesi gerekiyor” dedi.

“AYDIN’IN YERLEŞİK TÜRKLERİ OĞUZ BOYLARIDIR”

Ercan,” Ben dilbilim çalışmalarına Aydın’da başladım. Çocukluğum orada geçti her zaman konuşulan ilginç sözler benim ilgimi çekiyordu. Daha sonra Orta Asya’da yine Türkçe’nin değişik ağızlarını inceleyenleri konuştum. Kamçatka’ya ve Sibirya’ya gittim. Orda Türk soyluların konuştukları ağızları inceledim ve bunları kitabıma da yazdım. Oradan Amerika’ya geçtim orada Alaska’da oturan soydaşlarımızı ziyaret ettim. Kanada, Orta Amerika ve ondan sonra Keçiovalılara gittim. Keçi ovalılar Güney Amerika’da oturuyorlar. Bunlar İngiliz ve İspanyollar tarafından katledilen soydaşlarımızdır. Dolayısıyla Amerikalıların ve İspanyolların katlettikleri soykırım anıtlarını bizim Türkiye’de kurmamız gerekiyor. Türklerin oturduğu ülkelere Turan denir, yani Türkler nerede oturursa orası Turan diye adlandırılır. Aydın’ın yerleşik Türkleri Oğuz boylarıdır. Bu Oğuzların çeşitli oymakları vardır. Mesela Toygar, Bayındır gibi bir sürü oymağın adları vardır. Aydın’daki köylerin adlarını yani Türkçe olan adlarını ben çıkardım Aydınlılar da o isimlerin anlamlarını bilsinler. Mesela İsabeyli vardır, İsa bey Aydınoğluları beyliğinin kurucusunun oğullarından birinin adıdır. Örneğin Germencik ismine bakalım, Germencik’in Türkçe anlamı kale demek, dolayısıyla Germencik küçük bir kale kalecik anlamını taşıyor. Nazilli’nin çevresinde bir kale vardı şu anda bir tane taşı bile yok bence arkeologların bunu araştırması gerekiyor. Buraları Luviler kurmuştur. Luviler ’den sonra Hitiler gelmiştir. Nazilli’nin eski isimlerinden biri olan Nesili de Hititli demek. Çine’ye gelecek olursak ta Çine’nin anlamı namustur, Arlı ve namuslu kişilere de Çineli denir. Aydınlıların bu anlamları bilmesi gerekiyor” açıklamasında bulundu. (AYHAN BOĞATARAN)