Diyetisyen Ece Nur Bahar, tvDEN'de yayınlanan Emin Aydın'la Baş Başa programına konuk oldu. Bahar, "Diyet bir kısıtlama değildir" dedi.

(FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYIN)

Kendisini tanıtan Bahar, "22 yaşındayım. İstanbul Medipol Üniversitesi'nden mezun oldum. Diyetisyenlik hayalimdi. İstanbul şehir olarak biraz aklımda olmayan düşünceydi. Güzel bir 4 sene geçirdim. İstanbul'da kalma gibi düşüncem oldu fakat memleketimden ve ailemden geri kalamayan bir insanım. Aydın'a dönüş yaptım. Aydın'da kendi mesleğimi yapmaya başladım. Mesleğimi çok seviyorum" dedi.

"SAĞLIK BİR MODA DEĞİLDİR"

Bahar, "Obozite ve şişmanlık sadece görüntü değil temelinde sağlık var. Obozite ve şişmanlık estetik değildir sadece. Sağlık bir moda değildir. Diyetisyenlik moda bir meslek değil. Çalışma alanlarımız çok fazla. Görevimiz sağlıklı beslenmeyi sağlamak. Kişi gelmeden önce kan tahlillerini istiyoruz. Bizim amacımız bir problem varsa doktora yönlendirmek. Sağlık problemi varsa beslenmesini ona göre düzenliyoruz. Ödem analizini bakıyoruz. İç organ yağlanma derecesini bakıyoruz. Bu bir süreç. Kişiden kişiye değişir. Hayat tarzı, yaşı etkili faktörler. Halkımızda diyete karşı bir duvar var. Diyet bir kısıtlama değildir. İnsanlar bunu sağlık açısından yapıldığını görmeli. Belgeli diyetisyenlere gidilsin. Bir insanın alışkanlıklarına uygun olmayan diyeti yapması çok zor. Hasta olmamanın en etkili yolu dengeli beslenmek. Sağlığın her zaman sürdürülebilmesi çok önemli" dedi.

"BESLENME HER ZAMAN DEĞİŞİYOR"

Beslenme konusunda sürekli araştırmalar yapıldığını söyleyen Bahar, "Kolay yoldan başarıya ulaşmak isteyenler olur. Piyasada bazı ürünler var. Kendi sağlıkları için bunlara yönelmemeleri lazım. Sağlıklı beslenmek en doğrusu. Beslenme her zaman değişiyor. Araştırmalar yapıldıkça her zaman her şey değişiyor. Kendimizi de değiştirmemiz gerekiyor. Yumurta anne sütünden sonra en kaliteli protein kaynağıdır. Kurban Bayramı'nda etler dondurucuya koyuluyor, saklanabiliyor. Etlerde bozulma olmuyor. Nasıl çözdürdüğümüz önemli. Tek seferlik şekilde, porsiyon yaparak kullanmalıyız. Yiyebileceğimiz porsiyonlarda saklamak daha iyi. Et tüketiminin her gün tüketimi tehlikeli. Haftada 2-3 gün tüketilmeli. Daha az yağlı kısımları tercih edilmeli. Beyaz et daha yağsızdır. Kırmızı et tüketimi azaltılıp, beyaz et tüketimi artırılabilir. Kurubaklagiller de tüketilmeli. Haftada her gün tüketebiliriz. Bunları etli nohut, etli fasulye gibi tüketirsek tam protein almış oluyoruz. Bir şeyi fazla tükettiysek, ertesi gün sebze ağırlıklı tüketmeliyiz. Mutlaka günde 1 öğün pişmiş sebze tüketmemiz önemli. Makarna da pilav gibi yapılmalı. Tam tahıllı ürünler tüketmeliyiz. Günde ekmek tüketimi kişiye özeldir. Pilav, makarna ve patates de ekmek yerine geçer. Bunlarla ekmek yenmemeli. Gıdanın ömrünü uzatan şeyler insan ömrünü kısaltabilir. Kızartma yağında kanserojen maddeler olabiliyor. Kızartma yağını tekrar tekrar kullanmamak gerekiyor. Kızartma için doğru yağ ayçiçek yağıdır. İnsan kendine uygun beslenme programını öğrenmeli ve öyle harekete geçmeli. Bol bol su içilmeli. Bu işin uzman kontrolünde yapılmasında fayda var. Yemeklerden yarım saat önce kadar su içilmemeli. Küçük miktarlarda büyük enerji alabilecekleri seçeneklere yönelmeliler. Şeker tüketimine dikkat edilmeli. Görmediğimiz şekerler de var. Yediğimiz, içtiğimiz şeylerde şeker var. Etiketlere bakılmalı" dedi. (ARİF YILMAZOĞLU)