
İstanbul’da ulaşım sektörünün duayen isimlerinden, Türkiye Otobüsçüler Federasyonu (TOF) Başkanı Mustafa Yıldırım, otobüs işletmeciliğinin bugünkü durumunu, devlet politikalarını ve sektörün geleceğini Ahmet Gözen’e değerlendirdi. Gözen, röportajını kendi youtube kanalında yayınladı.
Yıldırım, “Otobüsçülük bugün planlama eksikliği ve maliyet baskısı altında nefes alamaz hâlde. Hükümet destek değil, en azından köstek olmasın yeter,” dedi.
“ULAŞTIRMADA EN BÜYÜK SORUN PLANLAMA EKSİKLİĞİ”
Yıldırım, Türkiye’nin otobüsçülükte dünyaya örnek olmuş bir ülke olduğunu ancak son 20 yılda hava ve demiryolu yatırımlarıyla pazarın daraldığını vurguladı:
“2001 yılında yılda 210 milyon yolcu taşırken bugün 110 milyona düştük. Hava ve demiryolları büyürken, otobüs taşımacılığı göz ardı edildi. Ulaştırma Bakanlığı sektörle birlikte bir planlama yapmalıydı. En büyük eksiklik, hâlâ süren planlama sorunudur.”
Yıldırım, ulaşımın sadece hava ya da karayolu odaklı değil, tüm modların entegre biçimde planlanması gerektiğini belirtti.
“OTOYOL, KÖPRÜ VE AKARYAKIT YÜKÜ TAŞINAMAZ HÂLDE”
Sektörde maliyetlerin dayanılmaz boyutlara ulaştığını belirten TOF Başkanı, şu ifadeleri kullandı:
“Otoyol ve köprü ücretleri taşınamayacak kadar ağır bir yük hâline geldi. Bu artış bilet fiyatlarına, oradan da yolcuya yansıyor. Yolcu pahalı diyor, biz zararına taşımacılık yapıyoruz. Otobüs tam dolmadıkça para kazanmak mümkün değil.”
“DEVLETTEN DESTEK DEĞİL, ENGELSİZLİK BEKLİYORUZ”
Yıldırım, devletin sektöre doğrudan teşvik vermediğini belirterek, “Biz devletten destek değil, köstek olmamasını istiyoruz. Önümüzü kapatmasınlar yeter. Aynı otobüs Yunanistan’da 400 bin avro, Türkiye’de 550 bin avro. Bu farkın nedenine kimse bakmıyor,” dedi.
DİJİTAL BİLET TEKELLERİNE SERT TEPKİ: “YABANCI PLATFORMLAR TÜRKİYE’Yİ SÖMÜRÜYOR”
Dijital bilet satış sistemlerinin tekelleştiğini belirten Yıldırım, bu durumun hem işletmelere hem tüketiciye zarar verdiğini söyledi:
“Türkiye’de iki büyük dijital bilet platformu birleşti, tekel oldular. Komisyonlar %14’e kadar çıktı. Eskiden 1700 yazıhane varken bugün 600’e düştü. Üstelik bu platformlar yabancı sermayeye satıldı. Türkiye’de kazanılan para yurt dışına transfer ediliyor. Bu, cari açığı da büyütüyor.”
Yıldırım, bu konuda Ulaştırma ve Ticaret Bakanlıkları’nın birlikte adım atarak “F1E acentelik yönetmeliği” hazırlaması gerektiğini vurguladı:
“Sayın Cumhurbaşkanımız bu konuda irade koymalı. Bu platformlar denetlenmeli, yerli ve milli yazılımlar desteklenmeli.”
KORSAN TAŞIMACILIK ALARMI: “SEKTÖRÜN %30’U KAYIT DIŞI”
Korsan taşımacılığın sektörün kanayan yarası olduğunu belirten Yıldırım, “Bugün taşımacılığın yüzde 30’u kayıt dışı. Bu, haksız rekabet doğuruyor. 4925 sayılı Kanun açık ama denetim yok. Elektronik sistemlerle (U-ETDS) her şey izlenebilir ama uygulanmıyor,” dedi.
BELEDİYELERE ELEŞTİRİ: “KENDİ SINIRLARINI AŞIP BİZİMLE REKABET EDİYORLAR”
Yıldırım, özellikle büyükşehir belediyelerinin şehir dışına taşımacılık yapmasının özel sektörün alanına müdahale olduğunu söyledi:
“Bursa Belediyesi Bursa–İstanbul arasında taşıma yapıyor. Sabiha Gökçen Havalimanı’na şehirlerarası otobüs giremiyor. Dünyada böyle bir uygulama yok! Hava, demir ve karayolu entegre olmalı. Belediyeler sınırlarını aşmamalı.”
ELEKTRİKLİ OTOBÜSLER VE GELECEK: “2035’TE ZORUNLU HÂLE GELECEK”
Elektrikli araç geçişine dair öngörülerini paylaşan Yıldırım, “Şehir içinde örnekler başladı ama şehirlerarası taşımacılık için erken. 2035 yılı itibarıyla zorunlu hâle gelecek. Ancak yatırım ve işletme maliyetleri yeniden hesaplanmalı,” dedi.
“OTOBÜSÇÜ KAZANMIYOR, PLATFORM KAZANIYOR”
Yıldırım, dijital satışlardaki sömürüyü şu sözlerle özetledi:
“Otobüs firmaları %33’e varan komisyon ödüyor. Platforma, yazıhaneye, acenteye derken kazanç kalmıyor. Bu platformlar Türkiye’den kazandıkları parayı yurt dışına çıkarıyor. Bu açıkça bir sömürü düzeni.”
KURUMSALLAŞMA ÇAĞRISI: “AİLE ŞİRKETLERİ PROFESYONEL YÖNETİMİ BENİMSEMELİ”
Uzun yıllar Ulusoy ve Metro Turizm’de yöneticilik yapan Yıldırım, aile şirketlerinde kurumsallaşma eksikliğinin ciddi bir risk olduğunu belirtti:
“Kardeşler arasındaki ilişkiler, duygusal kararlar büyük şirketleri bile çökertiyor. Profesyonel kadrolar oluşturulmalı. Aksi hâlde büyüyen her yapı bir gün dağılır.”
GENÇ GİRİŞİMCİLERE UYARI: “BU SEKTÖRDEN KAÇAN KURTULUR”
Yıldırım, sektöre yeni girmek isteyen gençlere de net bir mesaj verdi:
“Bu sektöre yatırım yapılacak durumda değil. Maliyetler ve riskler her geçen gün artıyor. Planlama olmadan adım atan kaybeder. 2012’de demiştim: Bu sektörden kaçan kurtulur.”
SÜRÜCÜ (KAPTAN) EĞİTİMİ: “6 AYLIK ZORUNLU EĞİTİM ŞART”
Sektördeki kazaların en büyük nedenlerinden birinin kaptan eğitimi olduğunu belirten Yıldırım, “Ulaştırma, İçişleri ve Millî Eğitim bakanlıkları ortak bir program hazırlamalı. En az 6 ay teorik ve pratik eğitim zorunlu olmalı. 40 insanı taşıyan kişi asgari ücretle çalışmamalı,” dedi.
“VELİAHT DİZİSİ SEKTÖRE HAKARETTİR”
Son günlerde yayınlanan bir dizide otogarların olumsuz gösterilmesine tepki gösteren Yıldırım, “Veliaht dizisinde otogar sahneleri sektörün tamamını karalıyor. Her sektörde kötü örnek olur ama %90’ı düzgün çalışan bir sektörü böyle göstermek haksızlıktır. Girişleri engellemek için talepte bulunduk,” diye konuştu.
DEVLETLE İLİŞKİLER: “DİNLİYORLAR AMA ÇÖZMÜYORLAR”
TOF’un 15 derneği ve 100 bin kişilik sektörü temsil ettiğini belirten Yıldırım, hükümetle ilişkilerin iyi olduğunu ama çözüm üretmede yavaş kalındığını söyledi:
“Bakanlar bizi tanıyor, toplantılar yapıyoruz ama sonuç yok. Ceza kesmede hızlı olan bakanlıklar, sorun çözmede aynı refleksi göstermiyor.”
YENİ BİR YAPI ÖNERİSİ: “ULAŞTIRMA KOORDİNASYON KURULU KURULMALI”
Yıldırım, sektörün kurtuluş reçetesini şöyle özetledi:
“Tüm bakanlık temsilcileriyle sivil toplumun bir araya geldiği Bakanlıklararası Ulaştırma Koordinasyon Kurulu kurulmalı. Ulaştırmadaki dağınıklık ancak böyle çözülebilir.”
BEŞ YIL SONRASINA DAİR ÖNGÖRÜ: “PLANLAMA OLMAZSA UÇURUMA GİDERİZ”
“Eğer devlet ve özel sektör bir araya gelip planlama yapmazsa, otobüs işletmeciliği uçuruma sürüklenir. Mevcut durumda sektör daralıyor, kalite düşüyor. Doluluk oranlarını artırıp makul fiyatlarla hizmet verebilirsek yeniden nefes alabiliriz.”
SİYASET SORUSU ÜZERİNE: “SİYASET BANA GÖRE DEĞİL”
Yıldırım, yıllar boyunca kendisine yapılan siyasi teklifleri hatırlatarak şu yanıtı verdi:
“Ben siyasetin dışında kalmayı tercih ettim. Türkiye’de siyaset, benim istediğim şekilde yapılmadığı sürece bu alana girmem.”
“OTOBÜSÇÜLÜK TÜRKİYE’YE HER ZAMAN LAZIM”
Söyleşinin sonunda Yıldırım, Aydınlı izleyicilere ve tüm yurttaşlara şu mesajı gönderdi:
“Otobüs işletmeciliği Türkiye’ye her zaman lazım. Yeter ki planlı, doğru adımlar atalım. Kaynaklarımızı ölü değil diri yatırımlara yönlendirelim. Hem çalışan kazansın hem vatandaş uygun fiyatla kaliteli hizmet alsın.” (ERDAL AYDIN)
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.