CHP Aydın Eski İl Başkan Yardımcısı Serhan Seyhan, “Bizim Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu 28 aydır yargılanıyor. İddianamesi hazırlanmış ve üzerinden 28 ay geçmiş yargılanmasının. Menemen Belediye Başkanı’nın işlediği suçlar, bunların yanında devede kulak bile kalmaz” dedi.

FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYIN

CHP Aydın Eski İl Başkan Yardımcısı Serhan Seyhan, tvDEN ekranlarında hafta içi her gün yayınlanan Gazeteci Emin Aydın'ın hazırlayıp sunduğu 'Baş Başa' programının konuğu oldu. Bildiklerini Aydın halkına sunmak için çalıştığını ifade eden Seyhan, CHP Genel Merkezi, Aydın Büyükşehir Belediyesi ve yargı yönleri ile çarpıcı iddialarda bulundu. Seyhan, “Ben bölgede gazetecilik yapan, kendi girişimleri olan, bir federasyonun genel başkan yardımcılığı yapan, Avrupa Gazeteciler ve Televizyoncular Federasyonu Başkanlığı yapan biriyim. Bildiklerimizi siyasetçi olarak değil ama bir yorumcu, gazeteci olarak Aydın halkına anlatarak hizmet etmeye çalışıyoruz” diye konuştu.

"ÇERÇİOĞLU, GESTAPO ZİHNİYETİNE SAHİP"

Seyhan, “Özlem Çerçioğlu’nda Gestapo zihniyeti olduğunu düşünüyorum. Adolf Hitler Almanyası’nda istihbarat ve asayişi sağlamak için kullandığı gestapolar zihniyetine benzer bir zihniyetle sayın Büyükşehir Belediye Başkanı da basın içerisinden, çevresinde oluşturduğu gestapo mantığındaki kişilerle durumu kendisinin dışında tutmaya çalışıyor. Türkiye’de benzetmeler ve teşbih üzerinden kişileri suçlamak dünyanın en garip olayı. Geçtiğimiz günlerde bir programda Aydın Adliyesi Zabıta Daire Müdürlüğü Daire Başkanın olsa Özlem Çerçioğlu’nun lehine olanlar bu kadar hızlı hareket edemez, aleyhine olanlar da bu kadar yavaş hareket edemez demiştim. Bu program sonrasında ‘yargıyı zan altında bırakıyorsun’ gibi içinde bulunduğum yazılar yazıldı. Kimseye kızmıyorum varsa bir iddiası olan gidecek adli makamlara hem suç duyurusunda bulunacak, tanık olarak çağırılırsa ifadesini verecek ve bununla ilgili bir ispat varsa gidecek Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunacak. Kimseyi savunmak kimsenin haddine değil. Biz kimseyi savunmuyoruz. Ben sizin programlarınızda birini savunduğunuz bir tarz görmedim. Benim de kimseyi savunduğum yok. Herkes kendini savunabilecek kadar yeterli kapasiteye sahip olduğunu düşünüyorum. Ama Aydın’da bazı gerçeklerin üzeri kapatılmak için Emin Aydın şöyleymiş, Serhan Seyhan böyleymiş, o siyasetçi şunu yapıyormuş, bu siyasetçi bunu yapıyormuş gibi söylemlerle sadece gündem köpürtülmeye çalışıyor” dedi.

“MADDİ VE MANEVİ UYGULADIĞI MOBBİNGLERLE KARŞILAŞTIM”

"Dünya’da her şey gibi siyasetinde sonu oluyor" diyen Seyhan, “Kendilerini genel hakları ile teslim etmiş ve o teslimiyetin rahatlığını yaşayan kişiler olduğunu düşünüyorum. Her şeyin sonu olduğu gibi siyasetin de sonu var. O sondan sonrasını düşünmek lazım. Ben de çok yakın olduğum zamanlardan sonra bıraktığımda çok ciddi çevresel, sosyal tepkilerle karşılaşmıştım. Çerçioğlu’nun şahsıma siyasi, sosyal, hukuki, maddi manevi uyguladığı mobbinglerle karşılaştım. Gözleri kapalı iki kişi tarafından saldırıya da uğradım. Şu an faili meçhule düştü dosya ama faili meçhul olmadığını herkes biliyor. Çevremden, sosyal medyadan bu karara tepki verenler var. Bu karar savcılık makanınındır. Takdir onlarındır, biz de takdirlerine saygılıyız. Çok fazla tehdit aldım. Sosyal medyada saldırılar, itibar linç mesajları, bunlar herkesin artık alıştığı şeyler oldu. Ben herhangi bir siyasi koltuk sahibi değilim, herhangi bir makam sahibi de değilim, kamu bütçesi de yönetmiyorum. Benim hakkımdaki karalamanızı anlamış değilim. Haksızlık, yolsuzluk yapıyorumdur. Savcılık orada. Verirsin dilekçeni her vatandaş gibi giderim, ifademi veririm. Beni karalayarak ne elde etmeye çalışıyorsunuz? Aslında kendileri farkında olmadan benim reklamımı yapıyorlar. Yarın ben bir yere aday olsam karşı mekanizmalar birbiriyle çatışarak beni gündeme getirecekler” İfadelerini kullandı.

“TEK BİLDİĞİ, KENDİ BİLDİĞİ”

Emin Aydın’ın 'Özlem Çerçioğlu adına etik olmayan işler yaptığını düşünüyor musun?' sorusuna yanıt veren Seyhan, “Etik demeyelim ama grup bilinciyle bazı şeyleri yapıyorsunuz. Siyasette bu vardır. İnsanlar ekip oldukları kişilerle ekibin karşısında oluşan kişileri alt edebilmek, yenebilmek düşüncesiyle değişik operasyonlar yaparlar. Biz de bu operasyonları yaptık. Operasyon derken biz kimsenin kafasına silah dayayıp istifa et demedik. İkna edebilmek adına bir çok konuşmalar yaptık. Süreci götürmeye çalıştık. O dönemde il başkanını düşürmek için 27 istifa dilekçesi topladık. Asıl ve yedek 40 kişi vardı. Bunların içinde tüzük gereği 5’te 3’ü istifa ettiğinde il başkanı düşmüş oluyordu. Ben bununla ilgili CHP Genel Merkezine gittiğimde, istifa dilekçelerini sunduğumda görevli biz bunu gündeme alamayız dedi. Peki siz almazsanız Yüksek Seçim Kuruluna giderim dedim, istifa dilekçelerini aldım, geri döndüğümde geri çağırdılar, tamam MYK’ya sokalım, karar verilsin diye. Bizim o dönem bunu yapma sebebimiz il başkanının açık açık her yerde Özlem Çerçioğlu’na küfür etmesi. Buna muhalefet edebilmek adına böyle bir operasyon gerçekleştirdik. İlk defa bizim dönemimizde yaşanan 8-9 ay süren bir olaydı bu. 27 istifa olunca il başkanı düşmüş oldu. Kazancı kimeydi? Tabi ki sayın Büyükşehir Başkanınaydı. Çünkü partisinin il başkanı kendisine muhalefet ediyordu. Fakat her şeyi bu şekilde kurguluyordu. Biz bunu çok sonradan fark ettik. Bizim burada kaybettiğimiz konu şuydu. Karşımızdaki insanlar hakkında tamamen safi niyetle siz iyi düşünüyorsunuz. Bir bildiği vardır diyorsunuz. Bir sabah kalkıyorsunuz tek bildiğinin kendi bildiğin olduğunu fark ediyorsun. İşte o zaman büyük bir tecrübe olarak üstüne yapışmış oluyor” dedi.

“OPERASYONLAR ORADA BAŞLADI”

Özlem Çerçioğlu ile yollarının ayrılması sürecini de anlatan Seyhan, “Erkan Karaaslan, Aydın Büyükşehir Belediyesinde etkin bir isimdi. Ekip olarak bizim orada olmamızı istemiyorlardı. Sebebi her konuyla ilgili Özlem Çerçioğlu’na direk fikir verme olasılığımız, şansımız vardı. Onlar da bundan rahatsızdı. Yapılan her yanlış işle ilgili bizim itiraz etme hakkımız doğuyordu. Kafa karıştırıyorduk, bu da onlarda rahatsızlık verdiği için operasyonlar orada başladı. Sahte Twitter hesapları ile okları benim üstüme çevirmeye çalıştılar. Bu saldırı sonrasında Özlem Çerçioğlu üzerinde Serhan Seyhan algısı oluşturmaya başladılar. Bu süreç başladı ve sonrasında ben yokum dedim, yollarımız ayrıldı” sözlerine yer verdi.

“AYBEL OPERASYONUNDAN SONRA İŞİN RENGİ DEĞİŞTİ”

“CHP Genel Başkanı Eski Özel Kalem Müdürü Tuncay Ceylan ile Erkan Karaaslan tanışıyorlar” diyen Seyhan, “Aralarındaki diyalog, maddi alışveriş çerçevesi adli raporlarda da var. 2014 seçimleri öncesinde Ankara ziyaretlerinde Erkan Karaaslan’la Özlem Çerçioğlu’nu tanıştıran kişinin Tuncay Ceylan olduğunu biliyoruz. İlk geldiklerinde genel merkez üzerinden konuşuyorlardı. Genel merkezin hesaplarını biz kontrol ediyoruz gibi söylemlerde bulunuyorlardı. Hatta yerel seçim öncesiydi, Sezgin Tanrıkulu’da genel başkan yardımcısıydı. Aydın ile ilgili bir konu için özel randevumu onlar alıverdi. Ben Sezgin Tarıkulu ile Aydın’daki ilçe belediye başkanlarının durumları ile ilgili adaylıklar hakkında görüşmüştüm. O dönem ben CHP’de aktif görevdeydim. Ona rağmen onlar daha etkinlerdi. Kendileri ile tanışmam belediyenin 6. katında şu an genel sekreter yardımcısı odası olan bir odada otururlarken beni çağırdılar. Beni başkanın yakın koruması aradı, çağırdı. Odaya girdim. Erkan Karaslan, Önder Yeğen ve Özlem Çerçioğlu oturuyordu. Hatta girdiğimde Özlem Çerçioğlu ayağa kalktı beni kardeşim diye tanıttı. Onları da Ankara’dan danışman arkadaşlar diye tanıttı. Bülent Bozbaş’ın Mali Hizmetler Müdürü olarak işe başlayacağını öğrendim. Daha sonra süreç ilerledi. Onlar bu süreçte büyükşehir olmadan önceki ihalelerdeki sıkıntıları temizleyeceğini, kurtaracağını iddia eden taraftı. Bunun bir çok şahidi var ama süreç öyle olmadı. 2015 Haziran’a kadar her şey toz pembeydi. 2015 Haziran’dan sonra kıpırdamalar başladı. İlk olarak baskılara dayanamayan giden eski emniyet müdürü AYBEL operasyonunu başlatan Halis Böğürcü. AYBEL operasyonundan sonra işin rengi değişti. Değişince de her konu tartışılmaya, sorgulanmaya başladı. Böğürcü’yle ilgili de çok değişik iddialar var. Bizzat şahit olduğum bir şey yok ama kamuoyunun tartıştığı çok şey var” dedi.

“HANGİ YÖNTEMLERLE BU GÜCÜ ELDE EDEBİLDİKLERİNİ AÇIKLASINLAR”

Erkan Karaslan’ın FETÖ’yle olan bağlantısını anlatan Seyhan, “Karaslan FETÖ’ye finansal destek sağlamaktan yargılanıyor. FETÖ İmamı konusuna ben anlam veremiyorum. FETÖ İmamı olabilmek için FETÖ’nün içinde yönetici olmak lazım. Bu adamın yönetici vasfı yok. Zaten yargılaması da yöneticilikten devam etmiyor. Ama ben kimseyi aklayacak ya da karalayacak değilim. Ama şunu söyleyebilirim. Bana 15 Temmuz 2016 öncesinde devletin içerisinde bu kadar etkin kararlara müdahale edebilen başka bir güç varsa çıksınlar açıklasınlar. Yoksa hangi yöntemlerle bu gücü elde edebildiklerini açıklasınlar” diye konuştu.

“KARAASLAN’IN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’NE YERLEŞTİRDİĞİ KİŞİLER ARADA KALMIŞ DURUMDA”

Karaslan’ın o dönemde Aydın Büyükşehir Belediyesine getirdiği kişilerin arada kalmış olabileceğini ifade eden Seyhan, “Erkan Karaaslan’ın o dönemde Aydın Büyükşehir Belediyesinde göreve başlattığı kişiler de arada kalmıştır. Öyle gözüküyor zaten. Düşünün; siz benim referansımla bir koltuğu oturuyorsunuz. Sonra o kurumun başıyla benim aramda kalmış oluyorsunuz. Bir amiriniz var bir de ben varım. Ben gönül bağıyla sizi oraya getirmişim. Ben referansımla, etkinliğimle sizi oraya getirmişim. Bir de başınızda etkin olan bir kişi var. Yani Karaaslan’ın Aydın Büyükşehir Belediyesi’ne yerleştirdiği kişiler arada kalmış durumda” dedi.

“GÖRÜŞMEM YASAL İZİNLER ÇERÇEVESİNDE”

Karaaslan’la zaman zaman görüştüklerini dile getiren Seyhan, “Karaaslan’la zaman zaman görüşüyorduk. Şimdi Karaaslan’ı savunanlar da bana kızıyor. Daha önce Karaaslan’ı yerden yere vuranlar fanatik Karaaslancı olmuş. Olabilirler, bunlar insanların kendi görüşleri, saygılıyım. İnsanların ne yaptığı ya da ne yapacağıyla ilgilenmiyorum. Ama şununla ilgileniyorum; Karaaslan suçsuzsa Karaaslan bunu kendisi rahatça ifade edebilir. Sana ne? Ben Karaaslan’la görüşüyorum. ‘Bak Serhan’a dikkat et, o devlete çalışıyor. Senden alır, devlete satar’ diyenler var. Karaaslan kendisi ‘Ben bildiklerimi devlete anlattım’ dedi. Karaaslan bana da devlete bazı şeyleri ifade ettiğini, gerekli yerlere gerekli ifadeleri verdiğini söyledi. Bunun içeriği ne boyuttadır, orasını bilmiyorum. Daha önce Erkan Karaaslan’ın bir milyarlık yolsuzluk dosyasını anlatacağını söylemiştim. Karaaslan’ın cezaevinde görüşüne gitmemi benim devletin adamıymışım, cezaevine ‘Açın kapıları Karaaslan’ı çıkarın’ demişim gibi davrananlar oldu. Böyle bir şey yok. Ben savcıya gittim. Dedim ki; cezaevindeki kişiyle görüşmek istiyorum. Sonra izin dilekçesi verdiler. Cezaevine gittim, müdür beye dilekçemi verdim. Görüşmem yasal izinler çerçevesinde. Bizim oradaki durumumuzu farklı lanse etmeye çalışanlar şunun farkında değiller; koca devletin cezaevine izin almadan polis bile giremezken ben nasıl gireyim? Bana diyorlar ki ‘Savcı bana izin vermedi sana neden verdi?’ Bu soruyu sen git o savcıya sor” ifadelerinde bulundu.

Seyhan, “Ben bazı arkadaşlara şunu soruyorum, Arkadaş dün siz Çerçioğlu’nun yönettiği belediyede yapılan ihalelerle, Karaaslan’la ilgili yüzlerce yazı yazdınız. Benimle ilgili yazı yazanlardan bir tanesine sordum; ‘Sen benimle ilgili neden yazı yazıyorsun? Elinde belgen var mı?’ dedim. ‘Yok’ dedi. ‘Bunun yanlış olduğunu biliyor musun’ dedim. ‘Biliyorum’ dedi. ‘Peki niye yazıyorsun’ dedim. ‘Ekonomik sebepler’ dedi" diye konuştu.

“DEVLETİN MALIYLA SİYASET YAPAMAZSIN”

Aydın Büyükşehir Belediyesinin 2021 yılı bütçesiyle ilgili de konuşan Seyhan, “Aydın Büyükşehir Belediyesi’nin 9 milyon lira basına bütçe ayırdığı ifade edildi. Fakat burada yakalanması gereken farkı bir nokta var. Çerçioğlu belediye bütçeleri konusunda uyandı. Kültür Daire Başkanlığının bütçesi, Sosyal İşler Başkanlığının bütçesi, Özel Kalem Temsil Ağırlama giderlerinin tamamını hesaplayın, 50 milyon lirayı bulacaktır. Siz 9 milyon dedikten sonra zaten itiraz edemiyor. Diyor ki ‘9 milyona düşürdüler, ben bundan kurtuldum’ Bir siyasetçi bana dedi ki; ‘Sosyal İşlerin bütçesinden, kültürden bahsetsek insanlara yardım etmemizi istemiyorlar derler’ dedi. ‘Hiç de öyle bir şey diyemezler’ dedim. Kimse dağıtılan yoğurdun, patatesin karşısında değil. Ama dağıttığın şeyin üzerine kendi fotoğrafını koyuyorsan, 18 puntoyla ‘Özlem Çerçioğlu’ 9 puntoyla ‘Aydın Büyükşehir Belediyesi’ yazıyorsan ben buna karşıyım. Devletin malıyla siyaset yapamazsın. Bütçede tartışılması gereken asıl konular bunlar” dedi.

“OYUN KURUCUSU ERKAN KARAASLAN’DI”

Gazeteci Emin Aydın’ın Karaaslan’ın arada Aydın Büyükşehir Belediyesinden para aldığı yönünde iddialar olduğunu ifade etmesine yanıt veren Seyhan, “Ben Karaaslan’ın şantaj yaptığını düşünmüyorum. Aydın’da eski EMAN dosyasını hazırlayan Erkan Karaaslan’dır. Yani onun oyun kurucusu Erkan Karaaslan’dı. Karaaslan cezaevine girdikten sonra EMAN’ı devrettiler, EMAN EGE’ye. Karaaslan bunun peşinde. Çünkü EMAN’a yatırım yaparken Karaaslan da birilerinden finansal destek almış. O birileri de şimdi Karaaslan’ı sıkıştırıyor. Karaaslan da mecburen EMAN EGE’yi sıkıştırıyor. Bu silsileli bir yol ve devam ediyor. Ben 2017 yılının Aralık ayında EMAN’l ilgili verdiğim ifade de Eski Genel Sekreter Ahmet Uğur Cebeci’yle ilgili şunu söylemişim: Bu adam bunun organizasyonu için genel sekreter yapılmıştır. O konuyu organize etmiştir. Sonra da 15 Temmuz sonrası emekli olup ayrılmıştır” diye konuştu.

“BANA GÖRE BUNLAR ORGANİZE SUÇTUR”

Menemen Belediyesi’ndeki usulsüzlükler hakkında ilk haber yapan gazetecilerden olduğunu söyleyen Serhan Seyhan, “Bu konular soruşturma iznine ve Danıştay’a itiraz hakkına tabi konular değil. Savcılık, Mali Suçlar ile Organize Suçlar Şubesi veya herhangi bir kolluk kuvvetinin birimiyle bu soruşturmayı yürütür ve sonuca ulaştırabilir. Menemen Belediye Başkanı şuan iddianamesi hazır değil ama kendisi tutuklu. Bu kişi zimmet, ihaleye fesat ve irtikap suçundan yargılanacak. Bizim Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu 28 aydır aynı suçtan yargılanıyor. İddianamesi hazırlanmış ve üzerinden 28 ay geçmiş yargılanmasının. Menemen Belediye Başkanı’nın işlediği suçlar, bunların yanında devede kulak bile kalmaz. Ama biz bunu söylediğimizde, düşmanlık besleyerek söylediğimizi belirtiyorlar. Menemen’de çöp aracı kiralama işi çok gündeme getirildi. Benim bu konuda yaptığım Aydın Büyükşehir Belediyesi’nin 90 milyonluk kiralaması ile alakalı açıklamam sonrası, ‘Biz çöp araçlarını 90 milyona değil, 63 milyona kiraladık açıklaması yapıldı. Menemen Belediyesi bu ihaleyi 45 aylığına ve 32 milyon artı KDV olarak çıkmış. Sen 36 aylığına çıkmışsın, 63 milyon artı KDV’ye çıkmışsın. Bu rakam KDV ile 75 milyon yapar, buna yüzde 20 iş haddi koyduğumuzda 90 milyon yapar. Benim söylediğim rakamın neresinde yalan var? Bu konuların İçişleri Bakanlığı’nın iznine tabi tutulacak konular değil. Bu savcılığın resen kendi içinde başlatabileceği ve yürütebileceği işler. Bana göre bunlar organize suçtur” açıklamasını yaptı.

“O DÖNEMİN EMNİYET MÜDÜRÜ DE CUMHURİYET SAVCISI DA FETÖ’DEN CEZA ALDI”

Aydın protokolü ile Büyükşehir Belediyesi hakkında da önemli iddialar ortaya atan Serhan Seyhan, “Geçmişte Cumhuriyet Başsavcısı Ekrem Yiğit ile Özlem Çerçioğlu hakkında ayyuka çıkan iddialar hakkında benim bir başka şekilde de ifadelerim oldu. O dönemin Aydın İl Emniyet Müdürü Ahmet Turan Temel şuan FETÖ’den tutuklu. Yine o dönemin Cumhuriyet Başsavcısı da FETÖ’den ceza aldı. Aynı zamanda Aydın Valisi de merkeze alındı. O dönemden şuan mülki idarenin içerisinde kalan tek kişi Özlem Çerçioğlu. Bu hem bir başarı hem de soru işaretidir. Bu soru işaretini çözmek devletin asli görevi. Ben bu soru işaretinin arkasında duruyorum ve de şunu söylüyorum. Ben kimseyi suçlamıyorum ve iddia da etmiyorum. Bu soru işaretlerinin kamuoyu önünde aydınlatılmasını istiyorum” açıklamalarında bulundu. (ERDAL AYDIN)