Aydın’ın Çine ilçesinde, köftenin yalnızca yemek değil bir kültür olduğu, yıllar içinde lezzetin gelenekle harmanlandığı özel bir adres var: TUN Gıda A.Ş. bünyesinde faaliyet gösteren Köfteci Mehmet Zengin. Her gün yüzlerce kişiyi bu eşsiz lezzetle buluşturan işletmede ustalar, “Çine köftesi neden bu kadar meşhur?” sorusuna yanıt verdi. Merkez şubenin müdürü Mustafa Özkaya ve ızgara ustası Mehmet Uslu, tarifin sırrını hem etin kaynağında hem de ustalığın püf noktalarında aramak gerektiğini söylüyor.
BİR GARSONLUKTAN YÖNETİCİLİĞE UZANAN YOL
Çine doğumlu olan Mustafa Özkaya, 2014 yılında Mehmet Zengin’de garson olarak başladığı işine bugün merkez şube müdürü olarak devam ediyor. Lezzetin sırrını anlatırken şöyle diyor:
“Çine köftesi, diğer bölge köftelerinden ayrılır. Baharat oranı çok düşük tutulur, etin doğallığı ön planda olur. Her yerinden değil, hayvanın özel bölgelerinden alınan et kullanılır. Bu hayvanlar da özel olarak Çine ve çevresinden seçilerek belirli kriterlerle kesilir. Bizim köftemiz öyle uzun uzun pişmez. Az pişmiş, hatta halk arasında ‘solu pişmiş’ denir ya, o şekilde servis edilir. Ustalık burada devreye giriyor; eti yakmadan, lezzetini kaçırmadan kıvamında bırakmak önemli.”
Özkaya, köftenin yanında mutlaka ne yenmesi gerektiği sorusuna da coğrafyanın geleneksel mutfağıyla yanıt veriyor:
“Köftenin yanında mutlaka piyaz öneriyoruz. Yanına da kendi köy yoğurdumuzla hazırladığımız yayık ayranı. Tatlı olarak ise Aydın’a özgü kabak tatlımız var. Bizim kabak tatlımız büyük büyük değil, ince ince dilimlenmiş, üzerine tahin ve ceviz konularak servis edilir.”
KÖFTEYE ATEŞ DEĞİL SABIR DEĞMELİ
2008 yılından bu yana işletmede ızgara ustası olarak çalışan Mehmet Uslu ise Çine köftesinin mutfak sırrını şu sözlerle anlatıyor:
“Ben de Çineliyim. Ürünleri kendimiz hazırlıyoruz. Bu işin özü Çine’nin lezzeti, havası, baharatları. Ancak en önemli püf noktası pişirme tekniğidir. Çine köftesi yüksek ateşte değil, hafif ateşte pişirilir. Etin suyunu kaybetmeden pişmesi gerekir. Çok pişirirseniz lezzeti kaçar. Kıvamını doğru ayarlamak ustalık ister.”
HER YIL UĞRAMADAN GEÇMEYENLER VAR
Mehmet Zengin’de sadece ustaların değil, müdavimlerin de söyleyecekleri var. Tatilciler için bir uğrak noktası haline gelen işletmenin kapısından her yıl içeri girenlerden biri de Almanya’dan gelen Gülşen Aşıcı.
“İzmir’de yaşıyorum ama Muğla’ya giderken ya da dönüşte mutlaka buraya uğruyoruz. Mehmet Zengin’in çöp şişi harika. Her sene severek geldiğimiz bir yer. Tatil dönüşü burada yemek yemek bizim için bir gelenek oldu.”
Ailede yalnızca Gülşen Hanım değil, eşi Yasin Aşı da bu gelenekten memnuniyet duyuyor:
“Almanya’dan geldik. Uşak’ta yaşıyoruz ama tatilde Bornova’daydık. Mehmet Zengin’e uğramadan geçmiyoruz. Köftesi de çöp şişi de çok güzel. Hanım kabak tatlısını çok beğendi. Benim Türkçem çok iyi değil ama herkese tavsiye ederim.”
LEZZET, EMEK VE GELENEKLE PİŞİYOR
TUN Gıda A.Ş.’nin Mehmet Zengin markası altında sunduğu Çine köftesi, yalnızca bir menü ürünü değil; yılların emeği, ustaların tecrübesi ve bölgenin doğasına saygıyla yoğrulmuş bir lezzet mirası. Etin doğru seçimi, baharatın dengesi, ateşin kıvamı ve servisteki titizlik, bu köftenin neden Çine ile özdeşleştiğini açıkça ortaya koyuyor. (HAZEL BAYIK)
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.