
Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun “tanımıyorum” dediği gazeteci Durmuş Tuna, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarla adeta Çerçioğlu’nun 10 yıllık hafızasını ifşa etti.
Başkan Özlem Çerçioğlu’nun talimatları, gizli ödemeler ve şaşırtan hafıza kaybı hakkında
Gazeteci Durmuş Tuna’nın iddiaları, Aydın Büyükşehir Belediyesi bütçesinden yapılan yüksek bedelli işler, usulsüz ödemeler ve kişisel talimatlarla yürütülen kamu harcamalarını gözler önüne serdi.
“YÜRÜYEN EGO” DİYEREK ATEŞ ETTİ
Durmuş Tuna, paylaşımında Çerçioğlu’nu “yürüyen ego” olarak tanımlayarak, geçmişte belediyeden aldığı işleri tek tek sıraladı. Özlem Çerçioğlu’nun makamında yalnızca bir kez görüşmelerine rağmen kendisine birçok işin doğrudan verildiğini öne süren Tuna, “Beni hiç tanımıyormuş ama tüm işleri bana vermek için özel talimat vermiş” diyerek Çerçioğlu’nu çelişkiyle suçladı.
63 BİN LİRALIK MASA ÖRTÜSÜ TALİMATI
Tuna’nın dikkat çeken ilk iddiası ise 2016 yılına tarihlenen bir olay:
Dönemin Daire Başkanı İbrahim Gürdal, Çerçioğlu tarafından makama çağrıldı. Tuna’nın ifadesine göre; milletvekillerinin de hazır bulunduğu toplantıda, “Durmuş’a, BŞB logolu iftar masa örtüsü yaptırdık. Ödemesini eksiksiz yapın” talimatı verildi. Gürdal’ın ödemeyi sorması üzerine 63 bin liralık faturayı duyunca şok olduğu belirtildi. Tuna ise ödemeyi gerçekleştiren kişi olduğunu yazdı.
TEKLİFSİZ BASKILAR, SORUŞTURMALIK FİYATLAR
Durmuş Tuna, ASKİ Su Gazetesi’nin 12 ay boyunca hiçbir ihale ya da teklif alınmadan sadece kendisine bastırıldığını ve bu işlemler için belediyeden ödeme aldığını duyurdu. Tuna’nın bu paylaşımı, Kamu İhale Yasası’nın açıkça ihlal edildiğini gösteriyor.
Bir başka dikkat çeken nokta ise Daire Başkanı Tahir Olçum’un, Tuna’ya yaptırılan matbaa işleri nedeniyle soruşturma geçirdiği iddiası. Tuna, “Fiyat yüksekti çünkü Özlem Başkan’ın talimatı böyleydi” diyerek, olası bir suçun sorumluluğunu Çerçioğlu’na yöneltti.
YEREL BASINA MAAŞ GİBİ ÖDEME
Tuna, Kuşadası’nda görev yapan gazeteciler Cem Celil Lale ve İsmail Dilşen başta olmak üzere bazı isimlere her ay düzenli ödeme yapıldığını ve bu ödemelerin kendi eliyle ulaştırıldığını belirtti. Bu ödemelerin hangi bütçeden yapıldığı, hangi hizmet karşılığında ödendiği ise belirsiz. Tuna’nın bu paylaşımı, “belediye eliyle medya kontrolü” tartışmalarını da beraberinde getiriyor.
YENİDEN İŞE ALINMASI TALİMATI, ZILGIT VE GERİ ADIM
Tuna, kendi isteğiyle belediyedeki görevini sonlandırdığını; ancak Özlem Çerçioğlu’nun bu durumdan haberdar edilmediği için Ali Büke’ye “tekrar girişim yapılması” yönünde talimat verdiğini yazdı. Ali Büke ise işlemi Çerçioğlu’na bilgi vermeden yapınca, Tuna’nın ifadesiyle “zılgıtı” yedi. Bu olay, başkanlık makamında kurumsal işleyiş yerine bireysel talimatların ve korku atmosferinin hâkim olduğunu düşündürüyor.
ARAZSU’YA HAKARET VE TELEFON KRİZİ
Dönemin Daire Başkanı Onur Arazsu’nun da Çerçioğlu’nun hedefi olduğu bir olayda, Tuna’ya göre, başkan Arazsu hakkında “köpeğin önüne atsanız yemeyeceği sözler” sarf etti. Tuna, Arazsu’nun kendisini arayarak ağlamaklı bir sesle hakaretlere maruz kaldığını söylediğini öne sürdü.
YANDAŞ MEDYADAN YAKINMA VE GİZEMLİ YAKINLIK
Tuna, Sabah ve Takvim gazetelerinin kendisi ile Özlem Çerçioğlu’nu “çok samimi” şekilde gösteren haberlerini paylaşarak, bu yayınları “AKP havuz medyası” olarak nitelendirdi ve kendisinin böyle bir ilişki içerisinde gösterilmesini “esefle kınıyorum” diyerek reddetti.
OLASI SUÇ BAŞLIKLARI
Durmuş Tuna’nın paylaşımlarında geçen konular, şu olası suç başlıklarını gündeme getiriyor:
Görevi kötüye kullanma
Kamu zararına neden olma
Usulsüz alım ve ihaleye fesat karıştırma
Belediye kaynaklarının kişisel talimatlarla kullanılması
Basına usulsüz ödeme
SAVCILIKLAR HAREKETE GEÇECEK Mİ?
Bu paylaşımlar, sadece bir belediye başkanının kişisel tutumunu değil; aynı zamanda bir kamu kurumunun yıllarca nasıl kişisel ilişkiler ve gizli anlaşmalarla yönetildiğini iddia ediyor. Kamu kaynaklarının hangi yöntemlerle dağıtıldığı, soruşturma geçiren daire başkanları ve tek kalemden çıkan faturalara dair bilgiler yargı makamlarının ilgisini gerektiriyor.
Durmuş Tuna’nın sosyal medya itirafları sonrası gözler şimdi İçişleri Bakanlığı ve Aydın Cumhuriyet Başsavcılığı’na çevrilmiş durumda. Ortaya saçılan bu iddiaların soruşturulması, kamu vicdanı ve hukuk devleti ilkesinin gereği olarak görülüyor. (HABER MERKEZİ)
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.