
tvDEN ekranlarında yayınlanan Uzmanına Sor programında bu hafta çocukların cinsel gelişim süreci, mahremiyet eğitimi ve istismardan korunma yolları ele alındı. Programın konuğu Uzman Aile Danışmanı ve Oyun Terapisti Arzu Çakır’dı. Çakır, cinselliği konuşulmaz hale getiren kültürel kodların çocuklarda kalıcı travmalar yarattığını vurguladı.
KİTAP VE OYUN SETİNİN DOĞUŞU: “ÖFKELENDİM, ÇÜNKÜ BİR ŞEY YAPAMIYORDUM”
Arzu Çakır, kapsamlı cinsellik ve mahremiyet eğitimi konusunda geliştirdiği kitap ve oyun setinin çıkış noktasını anlatırken duygusal bir kırılma anına dikkat çekti:
“Bir danışanım, cinsel istismar mağduruydu. Seans sonrası sosyal medyada başka bir istismar vakasına denk geldim. Düşündüm: ‘Sadece üzülüp öfkelenmekle mi kalacağım?’ Ben bu alanda eğitimliyim. Bir şeyler yapmalıydım.”
Bu içsel hesaplaşma, onu çocuklara yönelik koruyucu, öğretici ve yaşantıya dayalı bir oyun seti geliştirmeye yöneltti.
“EZBER BİLGİ DEĞİL, YAŞANTI AKTARILMALI”
Çakır, çocuklara verilen klasik mahremiyet eğitimlerinin çoğunlukla işe yaramadığını söyledi.
“Çocuk özel bölgelerinin adını biliyor ama biri dokunduğunda ne yapması gerektiğini bilmiyor. Çünkü sadece bilgilendiriliyor, yaşatmıyoruz. Oyun terapisiyle çocuk yaşantı içinde öğreniyor.”
Geliştirdiği setin üç temel ayağı olduğunu söyleyen Çakır, şu başlıkları vurguladı:
• Anatomik bilgilerle doğru beden algısı
• İyi dokunma–kötü dokunma ayrımı
• Duygular üzerinden davranış geliştirme
“VULVA’YA FINDIK DERSEK ÇOCUK BİZDEN UZAKLAŞIR”
Konu anatomik bilgilerin doğru aktarımına geldiğinde Çakır sert ama netti:
“Gözümüze ‘göz’ diyorsak, penise de ‘penis’ diyeceğiz. Eğer siz çocuğunuza ‘fındık’, ‘kuku’, ‘kamış’ gibi uydurma kelimelerle yaklaşırsanız, çocuk da bu konunun konuşulamayacak kadar utanılası bir şey olduğunu zanneder. Bu da onu size açılmaktan alıkoyar.”
CİNSEL İSTİSMAR BELİRTİLERİ NELER?
Programda cinsel istismara uğramış çocukların davranışsal belirtileri de ele alındı. Çakır, dikkat edilmesi gereken bazı sinyalleri şöyle sıraladı:
• Ani içe kapanma
• Göz teması kurmaktan kaçınma
• Alt ıslatma, kabuslar
• Kendine zarar verme davranışları
• Aşırı öfke veya korku
“Normalden sapma varsa orada durup düşünmek gerekir. Bir danışanım dudaklarını sürekli temizliyordu. Meğer yakın çevreden biri tarafından istismar edilmişti. O hareket bir metafordu. ‘Ben kirlendim’ diyordu.”
MASTÜRBASYON: AYIP DEĞİL, YÖNLENDİRİLMESİ GEREKEN BİR DAVRANIŞ
Çocukluk mastürbasyonuna da değinen Çakır, bu durumun “sağlıklı gelişim göstergesi” olduğunu belirtti:
“Çocuk bunu her yerde yapıyorsa, ayıp diye bastırmak yerine, yerini ve zamanını anlatın. ‘Evet yapabilirsin ama bunu yalnızken, odanda yapmalısın’ demek yeterlidir.”
Mastürbasyonun bastırılmasının, çocukta uzun vadeli suçluluk ve cinsel kimlik bozukluklarına yol açabileceğine dikkat çekti.
“LEYLEKLER DEĞİL, RAHİM GERÇEĞİ”
Çocuğa “nereden geldim?” sorusuna nasıl yanıt verilmesi gerektiği de gündeme geldi. Çakır, leylek masallarının çocuğun ebeveyne olan güvenini zedelediğini söyledi:
“Çocuk er ya da geç yalanı anlar. Sonra yaşadığı bir istismarı da size anlatmaz. Gerçek anatomik bilgiyi, gelişim düzeyine uygun dille anlatmalıyız.”
ESRA’NIN MEKTUBU: "KADIN OLMAKTAN UTANDIM"
Programda, çocuklukta yanlış tepkiler nedeniyle yetişkinlikte kadınlığından utanan bir kadının mektubu da okundu. "31 yaşındayım ve hala bir odun gibi yürüyorum" diyen Esra, yaşadığı tüm özgüven sorunlarının çocukken yaşadığı baskıdan kaynaklandığını aktardı.
“BAŞIMIZA NE GELİYORSA KONUŞAMADIĞIMIZ ŞEYLERDEN GELİYOR”
Arzu Çakır, programın sonunda çarpıcı bir uyarıyla sözü bitirdi:
“Biz çocuklarımıza IQ artırıcı ayakkabılar alacak kadar zihinsel gelişimi önemsiyoruz ama cinsel gelişimi yok sayıyoruz. Oysa bu da bir gelişim alanı. Biz bu eğitime çocuk doğmadan önce başlamalıyız. Dilimizle, davranışımızla, yaşantımızla…” (İREM DELİCE)
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.