Takip Et

1 gün mü 365 gün mü?

Değerli Denge okurları,

Bu hafta 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutladık. Tekrar başta annemin, sonra da tüm kadınların ve o kıymetli kadınların yetiştirdiği değerli evlatların, Kadınlar Günü'nü kutlarım.

'Dünyada her şey kadının eseridir' derken, kadınlarımızı ne kadar anlayabiliyoruz? Ya da onları ne kadar tanıyoruz? 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü 1 günden çıkartıp 365 gün yapamaz mıyız?

Kadınların dili ile erkeklerin dili birbirinden çok farklıdır. İlişkilerdeki güzelliklerin ve çatışmaların kaynağı bu farklılıktan doğar. Kadınların psikolojik ihtiyaçları çözüm üzerine değil anlaşılmak, dinlenilmek ve yakınlık gösterilmesi üzerine kuruludur. Kadınlar bir problem içerisine girdiklerinde, bir sorunları olduğunda ya da kendilerini iyi hissetmek istediklerinde; bilgi almak, yakınlık içerisine girmek, iletişim içerisinde olmak, dinlenilmek isterler. Erkeklerin doğası ve psikolojisi üzerine gelecek hafta bahsedecek olsam da erkeklerin duygu ve düşünceleri, çözüm üretmek ve başarı duygusunun hissettirilmesi üzerine kuruludur. Erkekler problemleri ve sıkıntıları olduğu zaman, hızlı çözüm üretmeleri gereken anlarda susarlar, sessizleşirler ve belli bir süre yalnız kalarak kendi iç seslerini dinlemek isterler. Problem anında; kadınlar problem üzerine konuşmak isterken, erkek susmak ve yalnız kalmak ister. Bu dil farklılığından dolayı ise büyük çatışmalar ve kavgalar, mutsuz evlilikler ve hatta boşanmalar meydana gelir. Bunun sebebi ise yazının başında belirttiğim gibi karşımızdakinin dilini tanımamaktan kaynaklanıyor. İlişkinizde çatışmanın olduğunu düşünüyorsanız Gary Chapman tarafından kaleme alınan Beş Sevgi Dili’ni okumanızı öneririm.

KADINA ÖZEL OLDUĞUNU HİSSETTİRİN

Kadınlarımızın sadece bir günlerini değil her günlerini 8 Mart yapabilmek için eş, sevgili, çocuk, her kim olursa olsun yapılması gereken en önemli şey; etkin bir şekilde, gözünün içine bakarak dinlemek, dokunmak, fikrini önemsemek, sadece özel günlerde değil farklı zamanlarda da küçükte olsa bir hediye ile yanlarına gitmek gerekir. Elini tutup, gözünün içine bakarak, dinlemek için değil, anlamak için dinlediğiniz zaman; eşinizin, sevgilinizin gönlüne dokunmuş olursunuz. Hayatınızdaki kadınlara sevildiğini, özel olduğunu, değerli olduğunu hissettirin. Ama bunu bir görev, zorunluluk gibi değil içten gelerek yapmanızı öneririm. Unutmayın karşınızda biz erkeklerden daha zeki bir canlı olacak. Sahteyi ve gerçeği ayırt edebilme yetenekleri çok yüksek. Bugün evinize giderken eşinize, sevgilinize, kızınıza ya da annenize küçük de olsa bir hediye ya da çiçekle gitmenizi tavsiye ederim. Bunu belli aralıklarla tekrarlayıp özel olmayan günlerinizi özelleştirebilirsiniz. Hiç ummadıkları bir anda sürprizle karşılaştıklarında yüzlerinde özel olmanın getirdiği mutluluğu, size yansıttıkları mutluluğu göreceksiniz. Ayrıca bu yazıdan sonra kendinize şu soruyu sorun. “En son ne zaman, sadece dinlemek için değil anlamak için dinledim. En son ne zaman dokunarak, gözlerine bakarak, önemsediğimi hissettirerek iletişim kurdum?” Cevabınız her ne olursa olsun ilk yan yana geldiğiniz anda bu sorunun yanıtını gerçekleştirin. Mutlu olmak istiyorsanız bunun tek yolunun mutlu etmekten geçtiğini unutmayın.

KADINLARA ÇALIŞMA HAKKI

Son olarak 8 Mart Dünya Kadınlar Günü aracılığı ile; 1923 yılında kadınlarımıza kamusal alanda çalışma hakkını tanıyan, 1924 yılında kız erkek eşit eğitim hakkının getirilmesini sağlayan, 1926 yılında erkeklerin çok eşlilik ve tek taraflı boşanma hakkını kaldıran ve 1933 yılında Avrupa’daki devletler içerisinde ilk kez sadece Türkiye Cumhuriyeti kadınlarına seçme ve seçilme hakkını tanıyan Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK’ü sonsuz şükranlarımı sunarım.

Soru, görüş ve önerileriniz için [email protected] adresinden iletişime geçebilirsiniz. Gelecek hafta erkeklerin doğası ve psikolojileri üzerine kaleme alacağım yazımda görüşmek üzere. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.