Takip Et
  • 14 Ocak 2017, Cumartesi

Kampanyalar şelale

Gel vatandaş gel, temalı yazımı okumaktasınız. İki yüz elli dolar bozdurduğuna dair makbuz getirene bir öğün yemek bedava! 300 dolar bozdurana tıraş bedava. Beş yüz dolar bozdurana market alışverişi bedava. Yedi yüz elli dolar bozdurana taksi beleş. Bin dolar bozdurana küçük ev aletleri hediye eden var falan filan. Kampanyalar şelale anlayacağınız. Ya tamam, devlete katkı sağlamaya çalışıyorsunuz anlaştık o konuda da... Herkesin kendi bileceği iş, ona da lafım olamaz. Ama kıyıda köşede birikmiş parası olan insanların pek de böyle "bedavalara" ihtiyacı olduğunu düşünmüyorum ben. İki yüz elli dolar dediğin nereden baksan bin lira. Gitsin de on lirasını yemeğe ayırsın bir zahmet! Cebinde bin lirası olan insan da bedava yemek yemek için yol tepiyorsa pes artık. Para parayı çeker dedikleri böyle bir şey mi acaba? Hani bazı işletmeler vardır ünlü geldi mi hesap almaz jest olsun diye. Halbuki adamlarda para gani. Ama bir sonraki sıradan müşteriye "21 lira 25 kuruş" gibi küsuratlar barındıran bir fiyat verir. O "1 lira 25 kuruşu" bile alır yani. Neyse...

Bu kampanyaların yazılı olduğu renkli kağıtlarda başka yazılar da görmek isterdim, farklı zamanlarda. Benim açımdan o zaman daha samimi olurdu bu işletmeler. Konuyla alakası olmayan insanların beyninde bile yer eder bu yardımseverlik aşkı. Belli ki üçe beşe bakmıyorsun, gönlünden koptuğu zamanlar oluyor böyle. Madem amaç teşvik ve teşvik etmek bu kadar seviliyor, üniversiteye giriş sınavları zamanında assanız ya "İlk bine giren öğrenci kardeşlerimize bir öğün yemek ikramımızdır" diye. Şehrinden kaç kişi çıkacak sanki? Ya da kaçı görüp de gelecek? Zarar etme ihtimali yok. Ama o yazıyı gören her insanı tavlayacağın kesin. Üç dersten 'AA' notu ile geçen arkadaş güzel bir kahveyi hak etmez mi örneğin? Sınav zamanı en çok kahveye para yatırdı zaten. Yerli yerinde bir mükafat olur. Kızılay'a kan bağışı yapan koca yürekli insanlara mağazanda % 5, % 10 gibi mütevazi bir indirim yapsan en kral sen değil misin? Bir gece ansızın fırrık fırrık kan aramayacağımız ne malum? Ortalık zaten fena. Kan da sürekli bir ihtiyaçtır malumunuz. Teşviklerin hası denebilir. Sokak hayvanları için alınan bir kilo mamaya "200 gr da benden olsun" diyerek ekleme yapan esnaf candır can! Anlatmak istediğim şey kısaca "İyilik eden iyilik bulsun." Esnaf da zarar etmesin tabii. Hem de "iyi kalpli işletme" olarak anılsın sağda solda. Sektöre göre kampanyalar değişiklik gösterebilir tabii. Benim bahsettiğim sadece örnek.

Geçtiğimiz günlerde bir kozmetik firması soğuk havalarda hayvancağızlar ölmesin diye sıcak, klimalı kapılarını açtı onlara. Mağazada köpeğin biri rahatını bulmuş tatlı tatlı uyuyor, kedi rafa ilişmiş geriniyor çünkü keyfi yerinde. Bunlar olurken de mağazadaki müşteriler ha bire kozmetik firmasının reklamını yapıyor tamamen gönüllü bir şekilde. Sosyal medyayı yıktılar, görmeyen kalmamıştır. Öte yandan bir giyim mağazası da mont eldiven takımını ihtiyacı olan ama imkanı olmayanlar için 15 TL'ye sattı. 15 TL'si de olmayan insanlar var. Onun için de sosyal medyada çağrı oluşturuldu. Bir çocuğu sadece 15 TL vererek üşümekten kurtarabiliriz diye. Markanın model numarasına kadar yazdılar hatta. Buradaki amacın reklam olduğunu düşünenler olabilir, haklı da olabilirler elbette. Varsınlar bedava reklam yapsınlar ne çıkar? Sonuçta iyi şeylere vesile oluyorlar bir şekilde.

O kadar çağrıda bulunduysam bir kampanya da benden olmalı! 12-20 yaş aralığında olup da gazete okuma alışkanlığına sahip bir kardeşim varsa bir yıllık Denge aboneliği hediye edeceğim. Tamam, yeni bir alışkanlık haline getirecek olan varsa o da olur. Cebindeki akıllı telefonu çıkarıp gazetemizin numarası olan 0256 213 8033'ü arasın da duyalım bu koca yürekli gencin sesini! Hoşça kalın sevgili okurlarım! 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.