Gazeteci Emin Aydın’ın tvDEN’de hazırlayıp sunduğu Baş Başa programının konuğu Cumhuriyet Halk Partisi Aydın Eski İl Başkan Yardımcısı Gazeteci Serhan Seyhan oldu. Seyhan, su borcu olan 16 bin ASKİ abonesinin Büyükşehir Belediyesi tarafından icraya verilmesiyle ilgili olarak, "Kimsenin de gıkı çıkmıyor. Bununla ilgili konuşmak, yorum yapmak istemiyorlar” dedi.

Aydın’da 16 bin ASKİ abonesinin su borcu nedeniyle icraya verilmesine ilişkin Seyhan, “Toplamda 16 bin kişiye haciz, icra işlemi yapılmış. Biliyorsunuz ki Aydın’da ciddi bir sıkıntı var. Bu durum da şundan kaynaklanıyor; yaptığımız her işte ‘Acaba siz fazla mı abartıyorsunuz?’ ya da ‘Yaptığınız iş sadece iftira ve hakaret içerikli’ şeklinde konuşanlar var. Ama hiçbir şekilde iddia ettikleri gibi bizim attığımız iftiraların doğrularını anlatma cesaretini gösterenler olmadı. Ahmet Gözen, Tekstil alandaki caminin kapatılacağı ile ilgili bir köşe yazısı yazmıştı. Takip ettiğim kadarıyla Aydın Büyükşehir Belediyesi kendisine yanıt verip ‘Kapatılması söz konusu değildir’ demişler. Fakat biz bunca zamandır hurdalarla ilgili köşe yazısı yazmamıza rağmen herhangi bir cevap yok. Biz bunu söylediğimizde iftira diyorlar ama doğrusunu anlatın dediğimizde cevap vermiyorlar. Yani cami konusuna cevap veriyorlar fakat milyonlarca liralık hurda dediğimizde bununla ilgili bir cevap veren yok. Buna cevap verme ihtiyacını hisseden de yok. 300 TL su borcu olan da, 500 TL borcu olan da, 3 bin TL borcu olan da icraya verilmiş. İcraya verdikten sonra yasal faizler, dosya masrafları, avukatlık ücretleri de eklenmiş. Mesela adamın 300 TL su borcu var ama 900 TL de avukat borcu ödemek zorunda kalıyor. ‘Milleti aç bıraktınız, bir somun ekmeğe muhtaç bıraktınız’ diye bağıran, iktidarı suçlayan Büyükşehir Belediye Başkanımız halkını susuz bırakmış ve gitmiş icraya vermiş. Kimsenin de gıkı çıkmıyor. Şimdi ‘Serhan sen bunu söylüyorsun da bu şehrin iktidar il başkanları, iktidar milletvekilleri yok mu?’ diyeceksiniz ama yok. Bununla ilgili konuşmak, yorum yapmak istemiyorlar. Sorarsan ‘Samsun Belediyesi de, Bursa Belediyesi de veriyor’ diyorlar. Ama Samsun Belediyesi iktidara ‘Halkı aç bıraktınız’ demiyor. Fakat Aydın Büyükşehir Belediyesi iktidara halkı bir somun ekmeğe muhtaç bıraktınız derken, kendisi de suya muhtaç bırakıyor” dedi.

“YARGIYA ASIL MÜDAHALE EDEN KİŞİ ÇERÇİOĞLU’NUN KENDİSİ”

Seyhan, “Benim ‘Bana bunu sormayın, üzerine konuşmayacağım’ dediğim bir konu yok, olması da mümkün değil zaten. Neden? Çünkü benim veremeyeceğim bir hesabımın olmadığını düşünüyorum. Sayın Özlem Çerçioğlu da iddialarının doğru olduğunu düşünüyorsa, ona karşı söylenenlerin yanlış olduğunu düşünüyorsa, gelip burada konuşabilir. Özlem Çerçioğlu, 2. Asliye Ceza Mahkemesinde zincirleme görevi kötüye kullandığı 3 olaydan dolayı yargılandığı davadan beraat etmiş. Yerel mahkemede beraat kararı daha duruşma zaptı işlenmeden hem hazine avukatı hem de duruşma savcısı dosyayı istinafa taşıdılar. İddianamede mütalaa Çerçioğlu’nun cezalandırılması yönündeydi. Sayın Savcı öyle güzel bir mütalaa hazırlamıştı ki, resmen olayın röntgenini çekmiş ve mahkemeye koymuş. Fakat hakimimiz bu yönde takdir kullanmış. Sayın Savcı ve Hazine Avukatı ise dosyayı istinaf etmişler. Ben bu konuda Çerçioğlu’nun ceza alması gerektiğini düşünenlerdenim. Bu konu ile ilgili de siyasete, yargıya müdahale etmeyin diyorlar ama bence yargıya asıl müdahale eden kişi Çerçioğlu’nun kendisi. Muhalefetin bu kadar muktedir olduğu bir Aydın’da AK Parti’li siyasetçiler kepengi indirsin, mazbatayı da teslim etsinler, milletvekilleri de aday olmadıklarını açıklasınlar, AK Parti iktidarı siyaset yapmaktan vazgeçsin. Zaten yapmıyorsunuz, en azından temsili olarak da bulunmayın. Bağımsız aday olalım. Halk bizi seçer. AK Parti’ye ve MHP’ye oy veren insanlar, CHP’ye muhalefet etmeleri için seçilmiyorlar mı? En çok muhalefeti biz yapıyoruz. O zaman bizi seçsinler” diye konuştu.

“BANA BUNLARI YAPAN BİR BAŞKA SİYASETÇİ DAHA OLMADI”

Seyhan, “Bana siyasilerin içerisinde en çok Özlem Çerçioğlu sahip çıktı. Siyaset yaparken bana Özlem Çerçioğlu’nun sahip çıktığı kadar başka kimse sahip çıkmadı. Ben onunla çalışırken eski eşimi devlet memuru yaptı, kardeşimi işe aldı. Bana bunları yapan bir başka siyasetçi daha olmadı. Fakat ben kendisine doğruları söylediğim için sonuç böyle oldu. Senin ayağını kaydırıp yargıya götürecekler dedim kendisine fakat dinlemedi. Bir zamanlar doğruları sadece ona söylüyordum, baktım dinlemiyor artık herkese söylemeye başladım. Ben kendisine nankörlük etmedim, doğruyu söyledim. Eğer beni dinleseydi bugün yargılandığı davaların hiçbiriyle yargılanmayacaktı. Ceza almamak için kimseyi ikna etmek zorunda kalmayacaktı. Ben yanındayken de, karşısındayken de ona her zaman doğruyu söyledim. Söylemeye de devam edeceğim" ifadelerini kullandı. (MEHMET AYDIN)