Takip Et
  • 29 Nisan 2014, Salı

Güney Sudan’da bitmeyen gerginlik

Güney Sudan’da daha önce üzerinde durduğumuz gerginlik en üst düzeye ulaştı. Ülkede çok sayıda insanın hayatını kaybettiği ile ilgili her gün yeni haberler geliyor. Üstelik ülkeden gelen haberlerde hayatını kaybedenlerin ulaştığı sayı insanı ürpertiyor. Birçok kabilenin yaşadığı ülkede Dinkalar ve Nuerler arasındaki çatışmalar Bentiu kentinde çok sayıda insanın hayatını kaybetmesine neden oldu. Bentiu kenti çatışmalarla birlikte Nuerlerin eline geçti ve şehirde yaşayan Dinkalar hedef haline geldi. Daha önce Güney Sudan Başkan Yardımcısı olan Riek Machar’a bağlı birlikler Bentiu’yu ellerine geçirdikten sonra özellikle Dinkalar dâhil olmak üzere bütün diğer unsurları şehirden uzaklaştırmak istediler. Bu hadiselerin özellikle Bentiu kentinde yoğunlaşmasının nedeni ise şehrin bulunduğu stratejik önemden dolayıdır.

Bentiu, Güney Sudan’ın kuzeyinde kalır. Şehir, Sudan ile Güney Sudan arasında sorun olan Abyei bölgesine de çok yakındır. Ayrıca Abyei’de dâhil olmak üzere Bentiu çevresinde son derece zengin petrol yatakları bulunmaktadır. Şehri ele geçiren kuvvetlerin hem ekonomik hem de stratejik olarak başka güçlere karşı üstünlüğü ele geçirme ihtimali oldukça yüksektir. Bu yüzden Bentiu’nun Dinkalar’da mı yoksa Nuerler’de mi olduğu son derece önemlidir. Bentiu kentini önemli yapan sadece son derece önemli petrol kaynaklarının çevresinde olması değildir. Bunun yanında petrol nakil hatlarının da üzerinde olduğu bir şehirdir. Bu noktada şehirde hâkim olan gücün Güney Sudan’ın en önemli zenginliklerini eline geçirmesi de muhtemeldir. Şehir aynı zamanda Dinka ve Nuer kabilelerin kesişme noktası üzerindedir. Güney Sudan’da birçok kabile olsa da en fazla nüfus yoğunluğuna ve askeri güce sahip olan bu iki kabiledir. Bunun yanında hatırı sayılır güce sahip diğer kabileler ise Azandalar, Bariler, Anvaklar ve Araplardır. Ancak ülkenin yönetimi özellikle iki kabile arasındadır. Bentiu kentini önemli yapan bir diğer faktör ise Nil Nehri üzerindeki muhtemel etkisidir. Sudan bölündüğünde en fazla konuşulan hadiselerden biri de Nil Nehri üzerinde Güney Sudan’ın tasarrufu idi. Ancak iç çatışmalar bu konuyu şimdilik gündemden çıkarmış görünüyor.

Birleşmiş Milletler, Güney Sudan’daki çatışmaları en şiddetli şekilde kınamış ve yaşanan gelişmelerden her iki tarafı da sorumlu tutmuştur. Ancak bunun yeterli olmadığı görülmektedir. Ülkede kabilelere olan bağlılık devlete olan bağlılıktan fazladır. Üstelik Sudan’la olan gerilimden ve iç çekişmelerden dolayı kabileler fazlasıyla silahlanmıştır. Bunun yanında Sudan’la devam eden gerginliğin Abyei’den Bentiu’ya sıçramış olma ihtimali de vardır. Çatışmayı destekleyen çıkar gruplarının olması da muhtemeldir. Güney Sudan dünyadaki en zengin petrol kaynaklarına sahip olmasına rağmen yoksulluğun en şiddetli şekilde görüldüğü ülkeler arasındadır. Gerginliği çözmek için bütün taraflara yaptırım uygulanması gerekmektedir. Ayrıca sivillere karşı acımasızca operasyon yapanların ve çok sayıda kişinin ölmesinden sorumlu olanların yargılanacağına dair kuvvetli mesajlar verilmesi bir zarurettir. Ülkeye dışarıdan yapılacak insanı yaptırımların da eşit bir şekilde uygulanmasına dikkat edilmelidir. Yoksa ülkede çoğunluğu elinde bulunduran Dinkaların bu defa Nuerler üzerine silahlarla gitmesi ihtimal dâhilindedir. ABD’nin ve AB ülkelerinin üst düzey temsilcilerinin de yaşanan hadiseleri daha net ve sert bir şekilde kınamaları da yaşanan gerginliği yatıştırmaya yardımcı olacaktır. Uzun vadede ise ülkede yaşanan yoksulluğu gidermek için politikalar hazırlanması ve uygulanmasının önünü açmak ve devam eden çalışmaları da hızlandırmak gerekmektedir. Ayrıca ülke zenginliklerinden her unsurun pay sahibi olması için çalışılmalıdır.

Ülkedeki çatışmaların ne zaman son bulacağını öngörmek son derece zor ama yakın bir tarihte biteceğe benzemiyor. Üstelik çatışmaların daha da şiddetlenmesi ve Abyei’yi de içine alarak ülkeler arası gerginliğe dönüşme ihtimali vardır. Bu yüzden Suriye’de Ukrayna’da olan bitenler kadar Afrika’nın içinde olan biten bu hadiselere kulak vermek ve yükselen feryatları duymak gerekiyor. Afrika’da günümüzde Güney Sudan’ın yanı başındaki Orta Afrika’da da son derece gergin olaylar ve çatışmalar birbirini izlemektedir. Ülkemizden uzak, bizle ilgili olmasa da dünyada olan biten gelişmeler aslında sadece kendi ülkelerinde sınırlı kalmamakta tüm dünyayı etkilemektedir. Bunun farkında olarak bölgeye bakmak gerekir. Bu arada bölgemizi ilgilendiren son derece önemli bir gelişme de Filistin’deki El Fetih ve Hamas’ın anlaştıklarını açıklamaları oldu. İsrail’e karşı bir duruş sergileyen bu tavır birçok ülkeyi rahatsız etse de Filistin sorunun çözümü açısından önemli bir adım olarak dikkat çekti. Ayrıca uzun süredir devam eden çok başlılık ve rekabet de Filistin’in kendini savunmasını engelliyordu. Bakalım ilerleyen zamanlarda bu adımın arkası gelecek ve kalıcı hale getirilebilecek mi? Hep birlikte göreceğiz.

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.