Takip Et

BAŞLIYORUZ...

Yazmaya ara vermek, okumaya ara vermekten çok daha zormuş…

Tuhaf bir özlem kaplıyor insanın yüreğini…

Biraz sorumluluk,

Biraz heyecan,

Biraz hırs,

Biraz burukluk,

Biraz mutluluk dolu bir özlem…

Bu özlemi bastırmak ve aşağı çekmek de kolay olmuyor…

Ciddi bir sabır ve direnç istiyor…

Şimdi diyeceksiniz ki, “Yazacağınız gazete mi yok? Yazsaydınız…”

Öyle olmuyor işte…

İnsanın kendisini rahat ve özgür hissetmesi çok önemli yazarken…

Kendinizi rahat ve özgür hissetmediniz mi yazdıklarınızın bir anlamı da kalmıyor…

Her şeyden önce, insanın kendisi inanmıyor yazdıklarına…

İşte bunun için sabretmek, özleminizi yüreğinize gömmek ve öyle bir ortamı yakaladığınız anda da patlamak gerek bu işlerde…

Sizi bilmem; ama bende böyle oluyor işte…

Bir yerde böyle olması da besliyor beni…

Bu özlem birikimi, daha iyi şeyleri, daha cesur bir şekilde dile getirme gücü veriyor bana…

 

ÖZGÜRCE YAZABİLECEĞİM  BİR KAPI

Buraya kadar tamam da, yüreğinizden geldiği gibi yazabilmenin en önemli şartlarından birisi, özgürce yazabileceğiniz bir kapının aralanmasıdır.  

Ve nihayet ben bu aralığı, bu bağlantıyı yakaladım…

Habere bakışlarına, köşe yazarı diye kalem tutturdukları insanların kimler olduğuna, baskı kalitelerine, en önemlisi de tarafsızlıktaki samimiyetlerine inandım ‘Aydın Kardeşler’in…

İnandığım için de sadece köşe yazmak için değil, Aydın Medyası’nın en önemli projelerinden biri olan tvDEN Uydu Kanalı Projesi’nin tam göbeğinde yer aldım…

Her zaman olduğu gibi özgür, nitelikli, uyaran, öneren ve yapılan haksızlıklara karşı dik duran köşe yazılarıyla ve televizyon programlarıyla karşınızda olacağım…

Yılmadan, korkmadan ve birilerine şirin gözükme telaşına girmeden ve yeni Aydınlı olmanın heyecanıyla, huzurlarınızdayım efendim…

Kabul buyurursanız, ne mutlu bana…

 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.