Takip Et
  • 23 Şubat 2021, Salı

MİRAS HUKUKUNDA TENKİS DAVASI

Kişinin ölümü akabinde terekeye konu mallar üzerinde mirasçıların haklarının neler olacağı ve malların paylaşımı noktasında yaşanan sıkıntılar hukuk alanındaki davaların önemli bir kısmını oluşturmaktadır. Bu haftaki yazımızda söz konusu davalar içerisinde önemli bir yere sahip olan tenkis davasının ne olduğunu inceleyeceğiz.

Miras bırakanın mallarının kendisinden sonra ne şekilde paylaştırılacağına ilişkin vasiyetname, miras sözleşmesi gibi ölüme bağlı tasarruflarda bulunma hakkı mevcuttur. Fakat bu noktada kanun; miras bırakana sınırsız bir yetki vermemekte, miras bırakanın belirli kurallar çerçevesinde tasarruf etme hakkına sahip olacağı şekilde düzenlemeler içermektedir. Kanun hükümleri yasal mirasçıların miras hakkını koruma altına almıştır ve böylelikle miras bırakanın tasarrufları neticesinde hak kaybına uğramalarını engellemek maksadıyla mirasçılar bakımından saklı pay belirlemiştir. Miras bırakan, gerçekleştireceği tasarruflar ile mirasçıların saklı paylarını ihlal etmemekle yükümlüdür. Aksi takdirde ilgili düzenlemeye riayet edilmemesi halinde mirasçılar, tenkis davası ile miras bırakanın saklı paylarını ihlal eden tasarruflarının iptalini sağlayabilecek ve miras bırakanın gerçekleştirdiği tasarrufları kanuni çerçeve içerisine çekebilecektir.

Öncelikle saklı pay sahibi mirasçı kimdir sorusunun cevabını vermemiz gerekir. Saklı pay sahibi mirasçı; Türk Medeni Kanunu çerçevesinde sınırlı olarak belirtilmiş olan miras bırakanın altsoyu (yani çocukları, evlatlıkları, torunları), miras bırakanın anne ve babası, miras bırakanın eşidir. Tenkis davası açma hakkı yalnızca bu kişilere aittir. İstisnai olarak, saklı pay mirasçılarının alacaklıları da gerekli şartların yerine gelmesi halinde tenkis davası açabilmektedir. 2007 yılında getirilen değişiklik neticesinde miras bırakanın kardeşi saklı paylı mirasçı olmaktan çıkarılmıştır. Fakat yine de 10 Mayıs 2007 yılından evvel gerçekleşen ölümler ve bu tarihten sonra açılan tenkis davaları bakımından kardeşin payı da dikkate alınmaktadır. Bu mirasçıların miras haklarına, miras bırakan hiçbir şekilde müdahale etme ya da hak üzerinde tasarrufta bulunma imkanına sahip değildir. Eğer sayılan mirasçılardan kimse yoksa miras bırakan dilediği şekilde tasarrufta bulanabilecektir.

Saklı pay mirasçılarının pay oranları kanunda açıkça düzenleme altına alınmıştır. Bu çerçevede;

- Miras bırakanın altsoyu için yasal miras payının yarısı (1/2)

- Anne ve babanın her biri için yasal miras payının dörtte biri (1/4)

- Sağ kalan eş için altsoyla birlikte veya anne-baba ile birlikte mirasçı olması halinde yasal miras payının tamamı; diğer hallerde ise miras payının dörtte üçü (3/4) saklı pay olarak kabul edilmektedir.

Mevcut pay oranları bu şekilde düzenlenmiş olmakla birlikte miras bırakanın 01.01.2002 tarihinden evvel ölmüş olması durumunda saklı pay oranları eski sisteme göre hesaplanmaktadır.

Tenkis davasının açılabilmesi için miras bırakanın ölümünün gerçekleşmiş olması gerekir. Miras bırakan hayatta iken telafisi güç ya da imkansız zararlara neden olacak tasarruflar gerçekleşiyor olsa dahi tenkis davası açılamaz ve hatta herhangi bir neden doğrultusunda tedbir talebinde bulunulamaz. Tenkis davası, miras bırakanın lehine ölüme bağlı tasarruf gerçekleştirdiği kimselere karşı açılmaktadır. Bu kişilerin ölmüş olması halinde dava onların mirasçılarına karşı açılır. İstisnai olarak Yargıtay, saklı paya dair hukuki düzenlemeye takılmamak için, miras bırakanın tasarrufundan yaralan kişinin sırf saklı pay sahibi mirasçıları bu haktan yoksun kılmak maksadıyla durumdan haberdar olan üçüncü kişilere taşınmazı devretmesi halinde bu kötü niyetli kişilere karşı da dava açılabileceğini düzenleme altına almıştır.

Kazandırmanın birden fazla kişiye yapılması durumunda mirasçılar hepsini dava etme hakkına sahip olmakla birlikte buna mecbur değillerdir. Saklı paylı mirasçıların her biri birbirinden bağımsız davayı açabilmektedir. Dava sonunda sadece dava açan mirasçının saklı payı kadar tenkis gerçekleştirilir bu nedenle dava açmayan saklı paylı mirasçının tenkis kararından faydalanma imkanı yoktur.

Davayı açma hakkı mirasçıların saklı paylarına tecavüz edildiğini öğrendikleri andan itibaren 1 senedir. İlgili sürenin başlaması için mirasçının kendisinin saklı paylı mirasçı olduğunu ve saklı payının ihlal edilmiş olduğunu öğrenmesi gerekmektedir. Vasiyetnameler hakkında açılacak davalar vasiyetnamenin açıldığı tarihten ve diğer tasarruflar hakkında mirasın açılmasından itibaren 10 yıl geçmekle düşer. Tenkis davası bakımından belirlenen süreler hak düşürücü sürelerdir. Görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olmakla birlikte yetkili mahkeme öleni son yerleşim yeri mahkemesidir.

Netice itibariyle, Türk Medeni Kanunu’nda kişilerin ölümlerinden sonra geride bıraktıkları malları için hak sahibi olacak kişileri tayin etme hakkı yer almaktadır. Ve fakat bu hakkın kullanımı saklı pay oranları ve saklı paylı mirasçılar ile sınırlandırılmıştır. Saklı paylı mirasçı durumu öğrenmesi ile birlikte dilerse tenkis davası hakkını kullanabilecek ve tasarrufun geçersizliğini sağlayabilecektir. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.