Takip Et

SON DAKİKA

“Doğal afetler kaderimiz değildir”

16 Ağustos 2019, Cuma 12:34

     


Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) Aydın İl Temsilcisi Hasan Kuru, 20 yıl önce yaşanan Marmara depremine ilişkin yaptığı açıklamada, “Gerçek anlamda modern toplumların ekonomik ve sosyal yaşantılarını, refah ve güvenliğini sağlayan jeoloji bilimi ülkemizde gözardı edilmektedir” dedi.

Acı ve hüzünle anılan, ülkemizi derinden sarsan 17 Ağustos 1999 Marmara Depreminin yıl dönümü nedeniyle değerlendirmede bulunan JMO Aydın İl Temsilcisi Hasan Kuru, geçmişten ders ve tecrübeler edinmenin gerekliliğini günümüzde belirtmesi açısından önemli bir vaka olarak ifade etti. Kuru, “Gönül isterdi ki modern toplum olabilmenin gereklilikleri olan, ilim, fen ve tekniğe uygun çağdaş bir yaşam biçimini geçmişten günümüze uygulama yöntem ve organizasyon yeterliliğine sahip olabilseydik. Bu şekilde doğal afetlerden doğan acı anılarımızı ortadan kaldırabilirdik” diye konuştu.

“ÜLKEMİZDE JEOLOJİ BİLİMİNİN YOK SAYILMASI DOĞAL AFETLERİN ETKİLERİNİ ARTTIRIYOR”

Jeoloji Biliminin, modern toplumlarda ülkelerin refah seviyesini artıran ve temel afet güvenliğini sağlayan önemli bir mühendislik disiplinini teşkil etmekte olduğunu dikkat çeken Hasan Kuru, “Gerçek anlamda modern toplumların ekonomik ve sosyal yaşantılarını, refah ve güvenliğini sağlayan jeoloji bilimi ülkemizde gözardı edilmektedir. Ülkemizdeki doğal olaylarının, doğal afetlere dönüşmesi yönünden gelinen noktada, jeoloji bilimi yeterince değerlendirilememektedir. Her türlü yasa ve yönetmeliğe rağmen Yapı Güvenliğini oluşturma konusunda, çoğu belediye ve Yapı denetim firmalarında uygulama ve proje kontrol amaçlı jeoloji mühendisleri istihdam edilmemekte ve doğru yapı tasarımı ve yapı güvenliğinin zeminden başladığı gözardı edilmektedir. Çok dar bazı çıkar guruplarına rant aktarma amacı taşıyan, farklı meslek disiplinlerin katkı ve katılımından uzak, mesleki şoven anlayışla düzenlenen, Jeoloji Mühendislerinin deprem ve zemin etüdleri konusunda bilgi birikimini görmezden gelerek açık yargı kararları ile idari düzenlemelerinin yok sayılarak düzenlenmiş ve çok sayıda eksik veya yanlış düzenlemeyi de içeren Türkiye Deprem Yönetmeliğindeki eksikliklerin acilen giderilerek , mesleki bilgi birikimi ve ehliyetin gözetilmesinin sağlanması kaydıyla, ülkemiz insanının, kamu güvenliğinin korunması hayati önem arz etmektedir. İş bilenin düstürüyle, bilimsel konuların, belli çıkar guruplarının rantına kurban edilmesinin, yerbilimleri özelinde yapı güvenliği ve doğal afetler nezdinde vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini tehlikeye attığı hususunda, Sayın Cumhurbaşkanımız, bakanlarımız ve milletvekillerimizin konuyu düzeltir yönde adımlar atacaklarına hiç şüphemiz yoktur” ifadelerini kullandı.

YER BİLİMLERİ OLMADAN YAPI GÜVENLİĞİ DÜŞÜNÜLEMEZ

Sorunların tespiti ve çözüm odaklı yasalar, yönetmelikler, geniş kapsamlı görüşler alınarak, bilime ve tekniğe uygun hazırlanması ve yerinde uygulamalarının sağlıklı denetlenmesi ile gelecekte taşkın, sel, heyelan, deprem gibi doğal afet etkilerinin oldukça azalacağını vurgulayan Kuru, bu hususta yerel, kamu idareleri, meslek odaları ve vatandaşlar açısından acil olarak yapılması gereken konuların hayata geçirilmesi gerektiğini dile getirdi. JMO Aydın İl Temsilcisi Hasan Kuru, son olarak şunları söyledi:

“Ülkemizde yapı güvenliği ve doğal afetlerden korunma ve etkilerini azaltmanın yolunun, Yer Bilimlerinin etkin uygulamasından geçtiği bilinmelidir. Meslek odası olarak yukarıda belirtilen hususların etkin olarak yerine getirilmesi kaydıyla, doğal afetlerin etkilerinin ortadan kaldırılabileceği ve/veya azaltılabileceğini dünyadaki örnekleriyle sabit olduğu açıktır. Aydın Jeoloji Mühendisleri Odası Temsilcisi, bir mühendis ve bir aile babası olarak karar verici siyasilere ve kamuoyuna, bilim ve tekniğine uygun, akılcı uygulama ve düşünce mekanizmalarını ürettiğimiz ölçüde bir daha 17 Ağustosların yaşanmayacağı, geleceğe refah, güven ve mutluluklarla bakılacağı bir ülke için çalışmak dileğiyle.” (HABER MERKEZİ) 







 
Son Eklenen Haberler