CHP Aydın Milletvekili Hüseyin Yıldız, Orman ve Su İşleri Bakanlığı bütçesinin görüşüldüğü oturumda yaptığı konuşmada,

Dinar'da doğup Denizli ve Uşak’tan geçen Menderes Nehri'nin Ege Denizi’ne döküldüğünü ancak şu anda Menderes Çayı’nın dere kenarında yaşamını sürdüren bütün vatandaşların çoğunun kansere yakalanma riski taşıdığını öne sürdü.

 (FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYIN)

Nehir kenarındaki bahçelere ekilen sebze ve meyvelerin yenilemeyecek duruma geldiğini anlatan Yıldız, Menderes Çayı’nın muhakkak temizlenmesi gerektiğini bildirdi.

Uşak’taki deri tabakhanelerinin arıtmalarını çalıştırmadığını, bunun nedeninin de enerjinin pahalılığı olduğunu söyleyen Yıldız, şunları kaydetti:

" Özellikle ben Uşak’a gittim, o bölgeleri Ulubey’e kadar incelettirdim. Yüzde 80’i arıtmasını çalıştırmıyor. Gelin, Denizli’nin alt kısmında Buharkent var, sizinle orada bir arıtma kuralım, en azından bu şekilde bu Menderes Çayı’nı kurtaralım. Çünkü gerçekten Türkiye'nin en büyük ikinci ovası olan Aydın’ı araştırmamıza göre önümüzdeki beş yılın içerisindeki ekilen bütün sebze ve meyvelerde zehirleneceğimizin karşılığı budur. Şimdi, bir de o yetmiyormuş gibi, maalesef jeotermal elektrik santralleri açıldı. Buharkent’te başlıyor, Söke’ye kadar yanaşmış. Orada çıkan kirli su buharı komple doğaya salınıyor ve komple Menderes Çayı’na akıyor. Bir önerge verdik, dedik ki: 'Bir komisyon kuralım, gidelim Aydın’a bunlarla ilgili bir araştırma yapalım. Gerçekte bu doğaya, tarıma ne kadar faydalı, ne kadar zararlı beraber çıkaralım' Burada Sayın Orman ve Su İşleri Bakanımdan rica ediyorum, sizin Aydın’ı sevdiğinize inanıyorum. Gerçekten bir gece gelin, şöyle Söke’den çıkalım, Germencik'ta İncirliova’dan gece Aydın’a kadar gelelim, bir de araba camımızı açık bırakalım, bakalım o kokuda durabilecek miyiz? "

İNCİRLER GERİ DÖNDÜ

Yıldız, şehrin merkezinde jeotermal enerji kuyuları kazıldığını ve bunlardan da ÇED raporu istenmediğine dikkat çekerek, "Aydın’ın geçim kaynağı birinci derece incirdir, zeytindir ve bir de tarımdır ama maalesef, üzülerek söylüyorum, şu anda ihraç ettiğimiz incirlerin çoğu geri döndü. Neden? Bu jeotermallerin yüzünden. Kükürt oranı müthiş derecede dışarı veriyorlar ve buradaki yatırım yapan firmaların hiçbirisi Aydınlı değil. İstanbul, Ankara'dan gelip bizim öz kaynaklarımızı kullanıyorlar, paraları kazanıyorlar, Aydın’a kuruş faydaları yok, bütün pisliğini, yükünü Aydınlılar çekiyor, parayı da İstanbullular götürüyor. Böyle bir yatırım olabilir mi? Sayın Bakanım" dedi.

EROĞLU: "GEREKEN YAPILACAK"

Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu da Yıldız'a verdiği cevapta jeotermal sularla ilgili konuda haklı olduğunu belirterek, "Çünkü onun mutlaka denetim altına alınması lazım. Ayrıca, jeotermal suların şehri ısıtmada, seracılıkta kullanılması şart. Biz bunu Afyonkarahisar’da başardık. Yani daha önce jeotermal su dolanıyordu, şimdi eşanjör yaparak, tamamen ısıtarak tekrar reenjekte ederek, bir kayıp olmadan, sadece ısısını alarak şehir içinde ısıtmada kullanıyoruz. Ayrıca, seracılıkta, otellerin tamamının sıcak su ihtiyacının karşılanmasında kullanıyoruz. Ben Aydın’a gittiğimde Sayın valiye de bunu söyledim, bu sistemi getirmemiz lazım, sıkı bir denetim yapılması lazım. Burada Su Yönetimi Genel Müdürümüz ve DSİ Genel Müdürümüz Büyük Menderes’in korunması için gereken ne varsa yapacaklar, onu söyleyeyim" diye konuştu. (SUAT DENİZ)

BÖLGENİN EN BÜYÜK REZİDANS PROJESİ: GOLD TOWERS...