Takip Et
  • 16 Mayıs 2016, Pazartesi

Eski köyler yeni mahalleler koruma istemiyor

Bu sorun, sadece Aydın'ın değil, bir tarım ülkesi olan Türkiye'nin her ilçesinin, her köyünün, köylünün sorunu…

Köylerde ya da kasabalarda yaşayanlar bilirler.

Eskiden atla, şimdilerdeyse motosikletle arazileri dolaşan kır bekçileri vardır.

Kiminin "Çeştiman", kiminin de "Kır Bekçisi" adını verdiği Çiftçi Malları Koruma personeli kırların ve ovaların güvenliğini sağlar.

Yörük Ali Efe ve Çakırcalı Mehmet Efe gibi daha nice efeler de Osmanlı'nın hemen her affından sonra kır bekçisi olarak atanmış ve dağa çıkıncaya kadar da bu işi yapmışlardır.

Kır bekçilerinin bağlı olduğu Çiftçi Malları Koruma Başkanlıkları, 1941 yılında yayımlanan 4081 sayılı Çiftçi Mallarının Korunması Hakkındaki Kanunla kurulmuş.

75 yıllık geçmişi bulunan bu köklü kuruluş, zamanla kendini yenileyememiş ve sonradan çıkan yasalara uyum sağlayamamış.

Son olarak 6360 sayılı Büyükşehir Yasası da bu köklü kuruluşu derinden etkiledi.

Malum Büyükşehir Yasası ile köylerin tüzel kişilikleri kaldırıldı.

Sadece tüzel kişilikleri değil, Çiftçi Malları Koruması da kaldırılmış oldu.

Kilometrelerce uzaktaki köyler, aradaki mesafeye bakılmaksızın merkez ilçeye bağlandı.

Çiftçi Malları Koruması Teşkilatı ilçelerde oluşturuldu ve mahalle statüsüne giren köyler, ilçelere bağlandı.

Yeni durum sıkıntıları da beraberinde getirdi.

Tüzel kişiliği kaldırılan köylerde bir tane dahi koruma personeli kalmadı.

İlçelerde kurulu Çiftçi Malları Koruması, görevleri gereği arazilerin korunmasından sorumlu olmasına rağmen. koruma personelinin azlığı nedeniyle, merkezden uzak bu mahallelere ulaşamadı.

Koruma Başkanlığı, merkeze uzak arazileri koruyamaz oldu.

Koruma işlemi arazi sahiplerince yapılmaya başlandı.

Hizmet veremeyen Koruma Başkanlığı'nın çiftçilerden istediği koruma parası şikayetleri de beraberinde getirdi.

Söke için örnek vermek gerekirse; İlçe Çiftçi Malları Koruma Başkanlığı Büyükşehir öncesi merkezdeki 8 mahalledeki 3 bin 70 çiftçinin arazisini korurken, büyükşehir sonrası, 14 bin çiftçiye ait 398 bin dekarı sulu arazi, 218 bin 595 dekarı da kuru arazi olmak üzere toplamda 617 bin 332 dekarlık geniş bir alanın sorumluluğunu üstlendi.

Bu büyük sorumluluğa karşın, Aydın'da bulunan 17 ÇMK'nın da en büyüğü olan Söke Çiftçi Malları Koruma Başkanlığı'nda, 1 veteriner, 1 avukat, 1 muhasebe müdürü ve müşavir, 3 ofis personeli, bir bekçi başı, 4 katip üye, bir çaycı ve 25 bekçi yer alıyor.

Söke Muhtarlar Derneği Başkanı ve Köprüalan Mahallesi Muhtarı Mustafa Öztürk, köyden mahalleye dönüşen yerlerdeki muhtarların koruma istemediğini belirtiyor.

Muhtar Öztürk; "Köprüalan, Akçakaya, Karakaya gibi yerler genellikle zeytinliktir. Buralarda hayvanlar gezmezse, otlar büyüyecek ve yaz aylarında çıkacak olası bir yangın bizim için en büyük tehlike olacaktır. Hiç gelmedikleri bölgelerden "biz koruyoruz" deyip koruma parası istiyorlar. Bizim korunacak arazimiz yok. Bu nedenle koruma dışı kalmak istiyoruz." diyor.

Konuyla ilgili bir açıklama da AK Parti Aydın Milletvekili Mehmet Erdem'den geldi.

Çiftçi Malları Koruma Kanunu'nda 2011 yılında yapılan değişiklikle koruma hizmeti alınmasının çiftçinin isteğine bırakıldığını hatırlatan Erdem, gelecek günlerde çıkacak Torba Yasa içerisine Çiftçi Malları Koruma ile ilgili madde ilave edilerek çiftçinin sorununun çözüleceğini söyledi.

Erdem, "Çiftçi Malları Koruma Başkanları çiftçilerimize haciz işlemi yapmaya başladı. Şimdi de haciz yoluyla aidatları almaya çalışıyorlar. Vatandaşa yapılan bu zulmü kınıyoruz. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakan Yardımcımız Mehmet Daniş'e konuyu aktardık. Sorun kanun değişikliğiyle çözülecek. Gelecek günlerdeki torba kanun içerisinde Çiftçi Malları Koruma ile ilgili madde ilave edilecek ve sorun çözülecek. Geriye dönük aidat ödemelerini de sildirmeye çalışacağız" açıklamasını yaptı.

 

Bu arada, komşumuz Muğla'da koruma yok.

Sadece Muğla'da değil, Türkiye'nin birçok ilinde koruma yok.

Söke İlçe Tarım Müdürlüğü'nün tespitlerine göre, 2 bine yakın çiftçi korumadan çıkmak istiyor.

Birçok çiftçinin de bu durumdan haberi yok.

 

Bu konunun çözüme kavuşabilmesi için, 4081 sayılı Kanunun 11. maddesinde yer alan "Valiler bu kanunun iyi işlemesini murakabe ve kanunun tatbikatındaki hataların ıslahını murakabe heyetinden talep eder" hükmünün devreye sokulması gerekiyor.

Yani bu konudaki belirsizliğin ortadan kalkması için, mülki amirlerin, heyet başkanı sıfatıyla bir an önce harekete geçip, çiftçiye sahip çıkmalarında yarar var.

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.