Baş Başa'nın konuğu olan Anavatan Partisi Aydın İl Başkanı Cemal Aydın Özpolat, "Jeotermale karşıyım' diyen Aydın'ı yöneten kişilerden bazıları Sultanhisar'daki kuyuların ve şirketlerin arkasında. Kızılcaköy'deki jeotermal zararlı da Sultanhisar'daki zararsız mı" dedi.

(FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYIN)

tvDEN ekranlarında yayınlanan Gazeteci Emin Aydın'ın hazırlayıp sunduğu Baş Başa programının konuğu Anavatan Partisi Aydın İl Başkanı Cemal Aydın Özpolat oldu. Programda JES'lerle ilgili de değerlendirme yapan Özpolat, "Aydın'ın en büyük sorunu jeotermaldir. Jeotermalle ilgili Aydın Adnan Menderes Üniversitesi 'Faydalıdır ya da zararlıdır' demiyor, susuyorsa bu da bir soru işareti yaratır. 'Jeotermale karşıyım' diyen Aydın'ı yöneten kişilerden bazıları Sultanhisar'daki kuyuların ve şirketlerin arkasında. Kızılcaköy'deki jeotermal zararlı da Sultanhisar'daki zararsız mı" dedi.

"ADÜ'YE BÜYÜK GÖREV DÜŞÜYOR"

JES'lerle ilgili sorunların bilim insanları tarafından çözülebileceğini ifade eden Özpolat, "JES'lerle ilgili bilim insanlarının yaptığı araştırmalar çok önemli. Bu konuda Aydın'da en büyük görev ADÜ'ye düşüyor. ADÜ'deki bilim insanları rapor hazırlamalı ve gereken mercilere sunmalı" diye konuştu.

"GÜNÜ KURTARMAYI HEDEFLEYEN YÖNETİMLE VAKİT GEÇİRİLİYOR"

Aydın'da çok büyük eksiklikler olduğunun altını çizen Özpolat, "Aydın hala Anavatan Parti'li Belediye Başkanı olan Hüseyin Aksu'nun yapıtğı hizmetlerle övünüyor. Aksu'nun başlattığı çalışmaları sürdürmeye çalışan bir yerel iktidar var. Yani Anavatan Partisi'nin o yıl yaptığı hizmetler bugün dahi geçirli. Aydın'da bugün su sorunu yaşanmıyorsa bu zamanında Anavatan Partisi'nin yaptığı çalışmaların neticesidir. Aydın'da bugün maalesef günü kurtarmayı hedefleyen yerel yönetimle vakit geçiriliyor" dedi.

Özpolat, "Aydın Büyükşehir Belediyesi'nin bütçesi birçok bakanlıktan çok daha fazla. Ama bu bütçedeki para, finansman kaynakları akıllıca kullanılmamaktadır. Aydın'da bugüne kadar otopark probleminin ve ses kirlilğinin çözülmesi gerekirdi. Aydın Büyükşehir Belediyesi vadedilen işleri yapmıyor. Birçok konuda 'Bizim görevimiz değil DSİ'nin görevi' deniyor. İnsanlar onlara yan gözle bile bakmaya korkar hale geldi. Hem demokratız, katılımcı bir demokrasiden yanayız diyorlar hem de fikrinizi ifade ettiğiniz zaman sizi 'tütü kaka' ilan ediyorlar" diye konuştu.

"HERKES TRİBÜNE OYNUYOR"

Aydın yerel yönetimide Sivil Toplum Kuruluşlarını söz hakkı verilmediğini ifade eden Özpolat, "Yerel yönetimde STK'lara herhangi bir söz hakkınının verilmemesi çok yanlış. Bunun gibi çok sayıda yanlışın giderilmesi için yerel iktidarın bir çabası yok. Aynı şekilde yerel muhalafet de yapılamıyor Aydın'da. Çünkü herkes tribüne oynuyor. Belirli bir siyasi partiden siyasete giriliyor. Ama sanki sinemaya girerken bilet alınıyor gibi partiye üye oluyorlar. O siyasi partinin üyesi olmuş gibi gözüküyorlar ama sadece kendilerine çalışıyorlar" dedi.

8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın sözü olan 'Siyaset halk için halkın içinde yapılır' cümlesini hatırlatarak "Bugün maalesef halkın içinde, halk için siyaset yapan siyasetçi göremiyoruz. Fakat birkaç istisna var. Aynı partiden olmasak da AK Parti Aydın Milletvekili ve KİT Komisyonu Başkanı Mustafa Savaş, halkın içinde siyaset yapıyor, bu yüzden kendisini kutluyorum. Ama Aydın'daki sekiz milletvekili arasından bir tek Savaş'ın çalışması yeterli olmaz" dedi.

Anavatan Partisi olarak teşkilatlarında gençlerin yoğunlukta olduğunu ve sürpriz isimlerinde bulunduğunu belirten Özpolat, "Özal'dan aldığımız bayrağı en iyi seviyelere çıkarmak bizim amacımız. Aydın'da da bu anlamda çok iddialıyız" diye konuştu. (DUYGU DİLEK)