KBB Uzmanı Doç. Dr. Ceren Günel, tvDEN'de Gazeteci Emin Aydın’ın hazırlayıp sunduğu ‘’Emin Aydın’la Baş Başa’’ programının konuğu oldu. Günel, kulak, burun, boğaz hastalıkları ve aşı hakkında merak edilen soruları cevapladı.

(FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYIN)

Gazeteci Emin Aydın’ın aşı karşıtlığını nasıl değerlendiriyorsunuz sorusuna Günel, ‘’Doğru bulmuyorum çünkü siz hasta olmasanız bile taşıyıcı olabilirsiniz ve bu taşıyıcı sizin sevdiklerinizden birini ya da hiç tanımadığınız birini de hasta edip ölümüne de sebep olabilir. Bu bir kere sorumluluk. Gidiyor mesela adam içli köfte, çiğköfte, midye götürüyor sonra aşı karşıtıyım diyor. Her şeyimiz tam da aşı konusunda çok dikkatliyiz. Çok doğru bulmuyorum. Biraz da herhalde kendi yakınlarını kaybetmeyen ya da yoğun bakımda görmeyen insanlar bu aşıya karşı. Bu pandemi döneminde hepimiz ekonomik olarak zarar gördük. Evlatlarımız 2 yıldır okula gidemiyor. Herkes o zaman ağlıyor ama şimdi yapabileceğimiz bir şeyler var aşı olalım. Yoksa yine tekrar aynı şeyi yaşayacağız o zaman ağlamayın niye böyle oluyor diye. Hem aşı olunmuyor hem de herkes o kadar rahat maske takmıyorlar. Siz rahatsınız diye niye evlatlarımız okula gitmesin, niye esnaf kapatsın’’ dedi.

‘’NEMLİ HAVA MANTARLARIN ÜREMEK İÇİN SEVDİĞİ BİR ORTAM’’

Günel, ‘’Yaz dönemiyle birlikte genelde herkesin bildiği gibi kulak enfeksiyonları ile karşılaşıyoruz. Biz kulağı 3 bölümde inceleriz. Dış kulak yolu, orta kulak ve iç kulak. Dış kulak yolu enfeksiyonları en çok gördüğümüzdür çünkü neden yazın gelmesiyle birlikte havuza giriyoruz denize giriyoruz bunlar mikroorganizmalar için teması arttıran ortamlar. Havanın sıcak ve nemli olması da çeşitli organizmalar için yaşam imkanı veriyor kulak yolunda. Normalde dış kulak yolunda bizim korumak için serümen üretiyor bir salgı üretiyor. Halk arasında buna kulak kiri de denmekte. Yazın deniz havuzla birlikte var olan atamadığımız serümen su ile birlikte şişiyor. En başta kulakta tıkanmalar bize geliyor. Onu biz yumuşatarak temizliyoruz. Bizi ve hastalarımızı rahatsız eden enfeksiyonlar. Kulakta ağrı ve akıntı şikayetiyle başvuruyorlar. Burada enfeksiyona bağlı hemen kulağın girişinde ödem şişlik oluyor buna bağlı tıkanıklık, akıntılar oluyor ve şiddetli bir ağrı yapar. Bu ağrıyı orta kulak enfeksiyonundan nasıl ayırabiliyoruz? Hastalarımız bunu evde de deneyebilirler. Dış kulak yolu enfeksiyonunda çıkıntıya bastığımız zaman veya kulak kepçesini yukarı aşağı oynattığımız ve kulağımızı çektiğimiz zaman şiddetli bir ağrı olur. Bu da dış kulak yolu enfeksiyonlarının göstergesi. Bu durumda kulak burun boğaz uzmanlarına başvurmalarını öneriyorum. O kulağın içeriğinin temizlenmesi önemli ve uygun damlalar ile yoğun ağrısı varsa gerekirse antibiyotik tedavisi ile temizliyoruz. Bu bakteriyel bir enfeksiyon. Dış kulakta mantar çok sık görüyoruz yazın. Nemli hava mantarların üremek için sevdiği bir ortam. Mantar durumunda da ağrıdan ziyade tıkanıklık ve kaşıntı ile bize başvuruyorlar. Burada da uzman tarafından temizlenmesi ve bu sefer mantara yönelik ilaçlarla tedavi edilmesi gerekmekte’’ dedi.

‘’BURUN VE KULAK SORUNU OLAN KİŞİLERİN DALMASINI ÖNERMİYORUZ’’

Günel, ‘’Denizin temiz olduğunu bilmemiz gerekiyor. Açık alanlar burun ve sinüsleri temizliyor. Biz sinüzit hastalarında, alerji hastalarında veya ameliyat sonrası hastalarda spreylerden alın burnunuzu temizleyin diyoruz. Ne faydası var, bir içerideki kiri pası ya da alerjen maddeleri temizleyerek burnu açıyor, sinüsleri temizliyor. Daha derinde basınç artması ile birlikte sinüsler daha rahat boşalabiliyor ama tabi bunu dalın anlamında söylemiyorum. Dalış derinliği arttıkça farklı problemler çıkabiliyor o yüzden bu işin eğitimini alan kişilerin yapması gerekiyor. Dalan kişinin burun açıklığının tam olması gerekiyor. Burun ve kulak sorunu olan kişilerin dalmasını önermiyoruz. Burun problemi olan, burun ve kulak ameliyatı olan kişilerin uçağa binmesini de önermiyoruz. Yukarı ani çıkışları istemiyoruz. Biz sıfırdayız diye düşündüğümüz zaman daldıkça aşağı indikçe basınç artıyor’’ dedi.

‘’BURUN ESTETİĞİ ÇOK GÖZLE GÖRÜLÜR BİR MİKTARDA’’

Gazeteci Emin Aydın’ın çok fazla ameliyat oluyor insanlar. Ameliyatlar hangi durumlarda yapılır ve sizin işiniz cerrahi kısımlarında neler var sorusuna Günel, ‘’Genel olarak ben kulak burun boğazcı olmakla birlikte kulak burun boğazın burun kısmında ayrışmış durumdayım. Bu konuda kendimi daha çok geliştirdim. Burun estetiği çok gözle görülür bir miktarda. Son 3 senedir artan bir talep şeklinde hem kadın hem erkek kısmında. Ben bunu şuna bağlıyorum, eskiden ulaşmak daha zordu yapan çok yoktu. Artık bizim asistanlarımız bile kulak burun boğazı her yerde öyle temel öğrenmek istedikleri burun estetiği. Burun estetiğini öğrenmeye herkes çok hevesli. Böyle olunca hekim sayısı arttı. Ucuza yapan da var çok pahalıya yapan da var. Herkes kendi bütçesine uygun bir hekim bulabiliyor. Sosyal medya sadece kendini beğenme ve beğendirme dünyasına dönüştü bana göre. Sonuçta bu bir Pazar olunca özelde çalışan hekimlerimiz sosyal medyada yaptıklarını gösteriyorlar ben de mi yaptırsam diyorsun böyle karşılıklı etkileşim var’’ dedi.

‘’HASTANIN VE HEKİMİN BİRBİRİNE GÜVENMESİ ÇOK ÖNEMLİ’’

Gazeteci Emin Aydın’ın burun estetiği konusunda uzman seçerken ya da hastane tercihi yaparken nelere dikkat edilmeli ve ADÜ’de hangi niteliklerde iş yapıyorsunuz sorusuna Günel, ‘’Biz ADÜ’de hem plastik cerrahi kliniği olarak hem de kulak burun boğaz kliniği olarak burun estetiği yapmaktayız. Bu işte birkaç faktör var hekim açısından baktığımız. Kulak burun boğaz hekimi olarak burunu bir bütün olarak görüyoruz ve sadece işte estetiğiyle birlikte mesela ben mutlaka ameliyat esnasında burunun içini de değerlendiririm. Burunda tıkayacak bir kemik kıkırdak varsa onu düzeltirim, ameliyat öncesi de aynı şekilde. Burun fonksiyonları nasıl ona bakar hani o estetik kısmını yapmadan önce ameliyatı yaparken önce o fonksiyonu düzeltir sonra estetiğe geçeriz. Burun koruyuculuğunu fonksiyonel burun dediğimiz kısmı her kulak burun boğaz hekimi hemen hemen önem göstermekte ve yapmaktadır. Burada hasta ile diyalog çok önemli. Hastanın ve hekimin birbirine güvenmesi çok önemli. Hasta ne istiyor onu anlamak gerekiyor. Farklı türde kişiler gelebiliyor. Bazen ne yapsan mutlu olmayacak, kendiyle barışık olmayan kişilerden çok uzak durmak gerekiyor. O kişileri ameliyat etmemek gerekiyor onların iyiliği için’’ dedi.

‘’BİLİNÇALTI VE BAĞIRSAK OYUNLARI VAR’’

Günel, ‘’Şekerden uzaklaşırsanız vücudunuzu daha dinç hissedeceksiniz. Vücudumuz bizi bir yerden koruyor gibi gözükse de bilinçaltı ve bağırsak oyunları var. Siz hamur işi, şeker, karbonhidrat aldıkça daha kısa sürelerde acıkacaksınız, daha çok yeme ihtiyacı duyacaksınız. O yüzden şekerden uzak durun diyorum. Mesela ben kahvaltı saatlerimi biraz daha geçe çekmeye çalışıyorum. Akşam da daha erken yemeye çalışıyorum. Şeker yerine hurma, pekmez gibi şeyler kullanıp kendim yapıp kendim yiyiyorum’’dedi.

‘’BU SÜREÇTE DEVLET SİZİ ÖZEL KILIYOR’’

Günel, ‘’Ben çok sık kan vermiyorum ama Kızılay’a kök hücre bağışında bulunmuştum. Kandan daha farklı bu kök hücre. Özellikle kan kanseri dediğimiz durumlarda ne yazık ki tedavinin bir kısmında kişiye kök hücre verilmesi gerekiyor. Genelde aile ve birinci derece akrabalarla uyum gösterebiliyor ama çeşitli nedenlerle burada bir uygulama olmadığı zaman hep duyuyoruz ya kök hücre aranıyor donör aranıyor diye. Bu noktada böyle bir donör bağışçı olmak bankaya, bankaya başvuruyorsun başvurduğunuz zaman sizin örnekleriniz orada birikiyor ve uyumlu olabilecek bir hasta olduğu zaman size haber veriliyor. Bana öyle bir haber geldi. Tabi ki her hasta bizim için kıymetli ama kan kanseri bir çocukla uyumlu çıkmış. Benim için daha bir anlamlı oldu çocuk olduğunu duymam. Bu süreçte devlet sizi özel kılıyor. Yanınıza kadar geliyor, tekrar kanlarınızı alıyor uyuma bakıyor. İkinci uyumda tamamsan sonra bir süreç var onda da devlet görevlileri hep yanınızda sizi alıyorlar götürüyorlar, hiçbir şekilde yormuyorlar. 5 günlük ilaç tedavisinden sonra hücreler alınıp kişiye veriliyor. Löseminin tedavisinde en etkin yollardan biri bu olduğu için bir hayat kurtarmış oluyorsunuz’’ dedi.

‘’SOSYAL MESAFENİZİ KORUYUN VE LÜTFEN AŞINIZI OLUN’’

Günel, ‘’Pandemi son günlerde giderek artıyor. Birey olarak geçtiğimiz 2 sene boyunca yaşadığımız sorunları biliyoruz. Maddi manevi sorunlar yaşadık, sevdiklerimi kaybettik. Yine aynı şeyi yaşamamak için lütfen maskenizi takın, sosyal mesafenizi koruyun ve lütfen aşınızı olun. Çocuklarımız artık bu sene okula gitsinler. Bu hepimizin sorumluluğu. Kulak enfeksiyonu olanlar havuz yerine denizi tercih etsinler. Çok sıcakta güneşte ya sabah ya da akşamüstü saatlerinde denize girmeyi tercih edelim. Sıcakta dolaşırken şapkamızı ve güneş koruyucumuzu kullanmayı unutmayalım’’ dedi. (ELİF DUMANOĞLU)