Aydın Eski Belediye Başkanı, İnşaat Yüksek Mühendisi Hüseyin Aksu, tvDEN'de Gazeteci Emin Aydın’ın hazırlayıp sunduğu ‘’Emin Aydın’la Baş Başa’’ programının konuğu oldu. Aksu, Kuşadası’nda yaşanan kanalizasyon patlaması hakkında değerlendirmelerde bulunarak, ‘’En büyük ihmal şu anda görevde olanların'' dedi.

(FOTOĞRAFLR İÇİN TIKLAYIN)

Aksu, ‘’Ben bundan 30 yıl öncesine gideceğim. Kuşadası’nda yatırım yapan bir iş adamıydım ben. 40’a yakın site inşa ettim. O dönemlerde bitirdiğim sitelerin kanalizasyon sularının nereye gideceği konusu gündeme geldiğinde, paket arıtma tesisi yapılacak dendi. O zamanlar Davutlar Belediyesi vardı hatta Güzelçamlı Belediyesi kurulmamıştı dahi. Zar zor gittim askeriyeden 25 binlik haritaları temin ettim. O haritalar üzerinde yaptığım çalışmalara göre Kuşadası ilçesinin tümünü bir kanalizasyon arıtma sistemi Kuşadası ilçesine nasıl kurulur coğrafyası gereği buna kafa yordum. Neden? Çünkü orada site yapıyorum, yapacağım sitenin kanalizasyonu, atık suları nereye gidecek diye sorumluluk duyuyorum. Bir arıza olduğunda deşarj veya arıtma devre dışı kaldığında bu pisliğin çıkacağını mühendislik bilimi bilir. Dolayısıyla ne yapılması gerekiyor, derin deşarj dediğimiz denizin en az 5 kilometre mesafesinde, tek bir noktadan da değil yeraltından denizin altından götürmek suretiyle dörde beşe bölüp bu boruları denize difüze edecek. O takdirde arıtmasanız dahi denizi kirletme şansı binde bir. Açık denizde biyolojik olarak oksijenle birlikte kendisini arıtır ama arıtmadan da derin deşarjı tavsiye etmiyoruz. Dünyada pek çok şehirde hiç arıtılmadan derin deşarj yapılıyor. Burada bir uygulamanın arıtılmış su için dahi olması çok büyük bir ihmal. Bu tek nokta değil, bunun dışında Kuşadası’nda ben size 50 tane nokta gezdiririm. 50 tane arıtılmadan doğaya ve denize deşarj edilen nokta var. Belki çok daha fazla, ben biraz küçülterek söylüyorum. Kuşadası’nı yöneten herkesin burada ihmali var. En büyük ihmal, şu anda görevde olanların. 12 senedir iş başında olan Büyükşehir Belediyesi’nin’’ dedi.

‘’HİÇBİR ÖN TESİSİ OLMAYAN POMPA İSTASYONLARI KURUYORLAR’’

Aksu, ‘’Kuşadası’nda şimdiki kanalizasyon ve arıtma durumu nedir sorusunun cevabı, Kuşadası ilçesinin alan olarak yüzde 85'inde kanalizasyon sistemi yok alan olarak. Nüfus yoğunluğu olarak hesaplamadım ama yarıdan azdır ancak olay şu Kuşadası’nda var olan kanalizasyon sisteminin o ileri dedikleri artıma tesisine bağlantısında cazibeyle arıtma tesisine ulaşan cazibeyle kendisi akarak ulaşır arıtma tesisine. Aksi halde pompalayacaksınız. Pompa maliyet demek, pompa arıza demek. Bir pis suyunun pompalanmasının bir ön arıtmaya ihtiyacı var. Hiç ön arıtma yapmadan pompalamaya kalkarsanız pompa tıkanır. Bunları bile bile hiçbir ön tesisi olmayan pompa istasyonları kuruyorlar. Bir tanesi de Aydın’da var, ben kurdum. Bir parmak su akıyordu onun için kurduk. Şimdi kol gibi oldu hala ön arıtması olmayan pompadan medet umuyorlar. Kuşadası’nın özeti yüzde 85'inde kanalizasyon yok. İleri arıtma tesisi dedikleri şu anda ortalığı basan o pis su var ya, o pis suyun arıtma tesisine giden kanalizasyon suyunun yüzde 75'i cazibeyle gitmiyor, pompayla gidiyor. Bu tam bir ucube sistem, mühendislik ilkelerine aykırı uydurma bir sistem. Bunu yapmayın, kalıcı köklü çözümler bulun’’ dedi.

‘’1 MİLYONLUK ARITMA TESİSİNİ 12 AY ÇALIŞTIRMAYACAĞIZ’’

Aksu, Kuşadası Kanalizasyon Master Planı ile ilgili, ‘’3 bölgede her biri 1 milyon kapasiteli 3 adet ileri biyolojik arıtma tesisi ve deniz içi kollektör hattıyla inşa edilecek. Atık su bu tesislere cazibeyle gidecek. Arıtıldıktan sonra oradaki sarı hatla denizin 5 kilometre ötesine deşarj edilecek ki en ufak bir arıza ihtimalinde kimseyi rahatsız etmesin. Burada önemli olan bölgelerin seçimde cazibeyle orada toplanabiliyor. Kendi kendine akıyor, yani pompaya gerek yok. Artıma tesisleri denizaltında inşa edilecek, eksi dokuz metre kotunda inşa edilecek ki orada artı bir metre kotundaki sahil sitelerinden eksi dokuza doğru yavaş yavaş akıp gitsin. Bu arıtma tesisine su üstünde kalan kısmı bir beach club gibi ticari işletmeler ve yat limanı şeklinde planlandı. Arıtılmış su derin deşarj yapılacak. Bu arıtma sistemleri kış nüfusu 50 bin arıtmanın. Yaz nüfusu bir milyon ne yapacağız? 1 milyonluk arıtma tesisini 12 ay çalıştırmayacağız, kademeli çalışacak. Artıma tesisleri öyle planlanıyor ki kışın 50 binlik bölümü çalışıyor arttıkça bir 50 bin daha giriyor, 100 bin daha giriyor kademe kademe giriyor ki arıtma tesisi ona göre verimli şekilde çalışsın’’ ifadesini kullandı.

‘’BU ÇAMUR MİNERAL OLARAK TARIMSAL AÇIDAN ÇOK ZENGİN’’

Gazeteci Emin Aydın’ın "Siz güneş panelleri yapmışsınız, bir de bu tesislerde, arıtma tesislerinde gazdan da elektrik üretiyorlar, kapalı o sistemin içinde. Bu mümkün mü?" sorusuna Aksu, ‘’Biyogaz var, elektrik üretimi yapılabilir. Biyogaz doğrudan doğruya yakıt olarak kullanılabilir. Şimdi burada bir ileri biyolojik arıtma sisteminin akışı var. Bu oldukça teknik bir şey. Gördüğünüz gibi su üstteki girişi var. Su alma yapısı, kaba ızgaralar var. Pompa istasyonu, ince ızgaralar, havalandırma, kum ve yağ tutucular var. Çökeltme kısmı başlıyor çökeltiliyor çamuru çıkıyor. Ondan sonra da havalandırılıp arıtılıyor. Son çökeltmeden sonra denize deşarj ediliyor. İleri artıma dediğim sistem bu. Burada biyogaz elde ediyorsunuz onu hapsedip kullanabilirsiniz. Boruyla yeryüzüne çıkarıp onu doğalgaz gibi kullandırabilirsiniz. Burada çamur çıkıyor, bu çamur mineral olarak tarımsal açıdan çok zengin. Gübrenin en kalitelisi sayılan bir şey. Bu tesisin içinde onun paketlemesini de yapmak suretiyle o çamurun paketlenmiş çimento torbası gibi yukarıya gelen kamyonlara yükleyip götürüp satıyorsunuz’’ dedi.

‘’KUŞADASI’NIN İTİBARINI KURTARIN’’

Aksu, ‘’Ben buradan Sayın Büyükşehir Belediye Başkanımıza rica ediyorum. Birisini göndersin projenin ayrıntılarını iletelim. Ben kendisine yardımcı olayım. Fizibiliteleri, ihale dosyalarını, yap işlet devret şartnamelerini hepsini vereyim. Şunları ihale edin gözünüzü seveyim. Bir taraftan arıtma tesislerini ihale edin, bir taraftan da şebekeleri ihale edin, kanalizasyon şebekelerini. Her sitenin zaten kendi site içinde kanalizasyon şebekesi var. Bugün sitenin paket arıtmasına giden hatları birleştirip bir boruyla denize doğru taşıyacaksınız, denize döşeyeceğiniz bir hatla da bu artıma tesisine taşıyacaksınız. Bu yatırımı gelin yapın. Kuşadası’nın itibarını kurtarın. Kuşadası’ndaki insan sağlığına aykırı bu uygulamayı artık bitirelim’’ dedi.

‘’BU İHMALİ YAPANLARI DA YETERİNCE UYARMAMIZ GEREKİYOR’’

Gazeteci Emin Aydın’ın "İl Kültür Turizm Müdürü Mehmet Umut Tuncer sizin söylediğinizi, Kuşadası’nda itibarını turizmle ilgili önemini, değerini bahseden bir açıklama yaptı. Her kurum üzerine düşeni yapmak zorunda dedi. Umut Bey’i siyaset yapmakla suçladılar ve günlerdir her gün bir İlçe Başkanı açıklama yapıyor, müdürlüğü bırak gel siyaset yap çık karşımıza aday ol diye. Umut Tuncer’in açıklamalarını ve buna tepkilerini nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna Aksu, ‘’Ben bu tür konuların siyaset aracı olarak kullanılmasına karşıyım. Her iki taraf için de hiç kimse siyasi demeç vermesin. Ortada bir kusur varsa herkes çıkar çözümünü benim yaptığım gibi ortaya koyar, açık davette bulunur. Bak biz yıllarımızı verdik. Kuşadası’nın dağını, taşını, kurdunu, kuşunu ezberledik. 40 yıldır buralara yatırım yaptık. Şu Kuşadası’na ben yatırım yaptım, oradan paralar kazandım. Dünyanın en önemli, Türkiye’nin en önemli turizm bölgelerinden bir tanesiyken, Kuşadası’nın gelişi gidişine tanık oldum. 1961 yılında İngiltere Kraliçesi Türkiye’yi ziyarete geliyor, turizmden bahsediyorlar, gidecek yer yok. Ne Antalya ne Marmaris ne Bodrum var. Bir Kuşadası var 1961’de. Ama bizim Kuşadası o günden bugüne dokuzuncu sınıf turizm merkezi haline düşürüldü. Ondan sonra tabi ki çıkıp Kuşadası’nın imajını korumak hepimizin görevi. Kuşadası’nda bir boru patladı diye feryat figan etmek elbette yanlış. Bunu duyurmak Kuşadası’nın itibarını zedeler, bunları kabul etmek lazım ama bu ihmali yapanları da yeterince uyarmamız gerekiyor. Bu ihmal bir imkansızlıktan mı kaynaklanıyor, bu ihmal bir beceriksizlikten mi kaynaklanıyor, kötü niyetten mi kaynaklanıyor bunları teşhis etmek zorundayız. Bana göre hepsi var’’ dedi. (ELİF DUMANOĞLU)