Takip Et

/>

SON DAKİKA

“Hangi Büyükşehir’i, hangi Özlem Çerçioğlu’nu savunacağız”

12 Mart 2024, Salı 10:27
Son güncelleme: 12 Mart 2024, Salı 15:46

     


Aydın Büyükşehir Belediyesi’nde çalıştığı dönemde sendikal hakları ve iş güvenliği konularını savunduğu için işten atıldığını dile getiren Eray Gider, Ramazan Bayramı arafesinde çocuğunun aç bırakıldığını söyledi. Eray Gider, “Hangi Büyükşehir’i, hangi Özlem Çerçioğlu’nu savunacağız” dedi.

FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYIN

CHP’nin kendisi için baba ocağı olduğunu kaydeden ve 7 yıl çalıştığı Aydın Büyükşehir Belediyesi’nde mobbinge maruz kaldığını belirten Eray Gider, Özlem Çerçioğlu’nun söylemleri ile eylemleri arasında çelişki olduğunu kaydetti.

“AYDIN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ÇALIŞANLARININ DA BUNU DİKKATE ALMASINI İSTİYORUM”

Efeler Soğukkuyu Mevkii’nde bulunan hemzemin geçitte Ulaştırma Daire Başkanlığı tarafından denetimli araçlara vize yapıldığını ve buna karşı çıktığı için işten çıkartıldığını söyleyen Eray Gider, “Aydın Büyükşehir Belediyesi'nde çalışan sessiz çoğunluğun sesi olmak için buradayım. 2022 yılı Mart ayında Ramazan Bayramı arefesinde benim çocuğum aç bırakıldı. Kim tarafından? Tabii ki Özlem Çerçioğlu tarafından ya da Özlem Çerçioğlu’nun bürokratları tarafından işsiz bırakıldım. Ben burada sendikal faaliyet yürüttüğüm, kamuya mal olmuş güvenlik konularını dile getirdin diye, işçilerin sendikal haklarını hatırlatmak adına mücadele vermiş biriyim diye. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ciddi anlamda benim baba ocağımdır, benim temelimdir. Ben CHP’ye küskün birisi değilim. Fakat bu dönem Özlem Çerçioğlu'nu desteklemeyeceğimi çok net açık dille söyleyebiliyorum. 5 bin tane personeli olan Aydın Büyükşehir Belediyesi çalışanlarının da bunu dikkate almasını istiyorum. Büyükşehir Belediyesi Ulaştırma Dairesi’nde çalışıyordum, bu birimde gecenin saat 12:00'sinde Germencik'e gitmem isteniyor. Bunu söyleyen de Ulaşım Daire Başkanı. Çok ilginçtir Ulaşım Daire Başkanının gecenin 12:00'sinde Germencik'ten buraya ya da buradan Germencik'e ulaşım olmadığını bilmesine rağmen bunu yapıyor ve bunu net kanıtlarla da belgeleyebilirim. Ben hodri meydan diyorum, Ulaşım Daire Başkanı başta olmak üzere diğer bürokratlarını her şey belgeyle açık ve net. Germencik'e mobbing uygulamak için buradan gönderiyorsunuz” açıklamasında bulundu.

“BEN ÖZLEM ÇERÇİOĞLU'NA OY VERMEYECEĞİMİ ÇOK NET BİR DİLLE SÖYLÜYORUM”

Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu'na çağrıda bulunan Eray Gider, “Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’na sesleniyorum, benim çocuğum Ramazan ayında 2 yıl önceki Ramazan'da yatağa aç girmiştir. Bunu belgelerle de ispatlarım. Aydın Büyükşehir Belediyesi’nden işten atılıyorum Aydın Büyükşehir Belediyesi üst programlarını küçük düşürücü cümlelerden, Tayyip Erdoğan tarafından davalık oluyorum Cumhurbaşkanlığını hakaretten. Yani kafa, aynı kafa. Ben kime ne ifade edeyim. Nerede demokrasi, nerede işçi hakları, nerede emeklinin kutsallığı. Ben Soğukkuyu Mevkii’ndeki bu hemzemin geçitte ve burası kamu güvenliğine mal olmuş bir hemzemin geçit. Ben burada otobüsleri, taksileri, dolmuşları vize yapıyordum. Burası benim iş yerimdi, ben buraya 7 yıl emeğimi verdim. Tuvaletini, suyunu, elektriğini vermeyen bir Büyükşehir yönetiminden bahsediyoruz. 7 yıl boyunca bize denildi ki, ‘kargıların içerisine tuvaletinizi yapın’ bunu söyleyen Büyükşehir bürokratları, yalansa çıkıp açıklasınlar. Orada çalışan tüm işçileri tek tek karşısına dikerim ve bu kadar net söylüyorum. Ben gerçekten demokrasinin işlediği, liyakatin esas olduğu bir Büyükşehir Belediye başkan adayına oy vermek isterim. Ramazan'ın ortasında bana yapılanı ben de bu Ramazan'ın ortasında haykırmak istedim. ‘Hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek’ diyen Özlem Çerçioğlu bunu algılasın, bunu anlasın. Cumhuriyet Halk Partisi'nden küstürdüğünüz yetmiyor, seçmeni ve işçileri ciddi anlamda zorda bırakıyorsunuz, bir savunacak yeriniz kalmadı artık. Ben Özlem Çerçioğlu'na oy vermeyeceğimi çok net bir dille söylüyorum” ifadelerini kullandı.

“5 BİN PERSONEL DE ARTIK BUNA KULAK TIKAMAMALI”

Büyükşehir Belediyesi personelinin yaşadıkları tehlike ve karşılaştıkları riskleri de anlatan Eray Gider, son olarak şunları kaydetti:

“YSK'nın önünde 2015 yılında oturma eylemini yapan benim, Barış Altıntaş ile birlikte mühürsüz oylar kabul edildi diye mücadeleyi veren benim. YSK'nın önünde oturan da benim, işçiler için mücadeleyi veren de benim ama ne olursa olsun işçilerin emekçilerin hakları verilmemekte. Bu emek ödenmediği gibi de çocukları aç yatağa bırakılmaya mahkum edilmekte. Her çalışan farklı işler yapmakta ve burada intihar eden arkadaşlarımız da oldu, zorla işe gönderilip ölen mesai arkadaşlarımız da oldu. 5 bin personel de artık buna kulak tıkamamalı. Bugün kendilerine müdahale edilecek, yarın kendilerine müdahale edilecek, yarından sonra da kendilerine müdahale edilecek. Bunu bu şekilde görsünler. Şuan tren geçtiği için bütün trafik durmuş durumda ama biz burada otobüs, taksi, dolmuş vizesi yaptık. Burada bu iş yapılır mı? bunu dile getirdim diye ben kötü oldum. İşimi yapıyorum diye bana ceza verildi. Bu ülkede ve bu belediyede ceza verildi. Kim tarafından Zabıta Daire Başkanı tarafından, kim tarafından Komiser Zabıta tarafından. Ben liyakatliyim diye işten atılıyorum. Böyle bir şey var mı? Hangi Büyükşehir’i savunacağız, hangi Özlem Çerçioğlu’nu savunacağız. Çocukları yatağa aç bırakmak için mücadele veren Özlem Çerçioğlu mu, yoksa algı olan Özlem Çerçioğlu’na mı oy vereceğiz? Bu savunmalarından dolayı bana 25/ 2 maddesi, yani yüz kızartıcı suç işledim diye de içten atıldım.” (ERDAL AYDIN) 


HABER VİDEOLARI






 
Son Eklenen Haberler