CHP Sözcüsü ve Aydın Milletvekili Bülent Tezcan’a yönelik silahlı saldırı ile ilgili davada, 7 aydır tutuklu bulunan saldırgan Alparslan Sargın tahliye edildi. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, tahliye kararına tepki gösterdi.

(FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYIN)

CHP Sözcüsü ve Aydın Milletvekili Bülent Tezcan ve bazı partililerin, 29 Ekim 2016’da Efeler’deki bir restoranda yemek yedikleri sırada gerçekleşen silahlı saldırıyla ilişkin Aydın 3’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın 3’üncü duruşması görüldü.

Duruşmaya Bülent Tezcan katılmazken, saldırıyı gerçekleştiren Alparslan Sargın, tutuksuz sanıklar Fatih Yeşilyurt ve İrfan Türkmen ile CHP Grup Başkan Vekili Özgür Özel, CHP milletvekilleri Hüseyin Yıldız, Musa Çam, Atilla Sertel, Musa Çam, Murat Bakan ve Nurettin Demir ile taraf avukatları salonda hazır bulundu.

24 Mart’ta görülen bir önceki celsede alınan karar doğrultusunda, Adli Tıp Kurumu Aydın Şube Müdürlüğü’nden istenilen raporların geldiği görüldü. Adli Tıp raporunda, saldırı nedeniyle Bülent Tezcan’ın ‘Hayati tehlikesinin oluşmadığı’ ifade edildi.

NARLIDERE KAYMAKAMI İFADE VERDİ

Daha önceki duruşmalarda verilen ifadelerde, tutuksuz sanık İrfan Türkmen’in saldırı sırasında Narlıdere Kaymakamı Hayrettin Çiftçi’nin yanında olduğu belirtilmişti. Çiftçi, duruşmada tanık olarak ifade verdi. Efeler’deki iki ayrı binada, 2+1 ve 1+1 olmak üzere 20 ayrı dairesi olduğunu belirten Çiftçi, tutuksuz sanık İrfan Türkmen’in bu dairelerin kira işlerini takip ettiğini söyledi. Olay günü İrfan Türkmen’le kira işlerini görüştüklerini belirten Çiftçi, “Olay günü 18.40 dolaylarında bir kafede buluştuk. Ne kadar süre geçti bilmiyorum. Zaman zaman yaptığı gibi, bana ‘Birazdan geliyorum’ deyip gitti ve 15 dakika sonra geri döndü. Biz oturduk, sohbetimize devam ediyorduk. Bir telefon geldi. Bu telefon konuşmasında, CHP milletvekilinin Alparslan tarafından vurulduğu yönünde bilgi geldiğini söyledi. İrfan, bu nedenle başının derde girip girmeyeceğini sordu” dedi.

Duruşmada söz alan Alparslan Sargın, Bülent Tezcan’ı öldürme kastının olmadığını, hayati bölgelerine ateş etmediğini, silahında 4 kurşun daha olmasına rağmen tek kurşunu ateşlediğini söyleyerek tahliyesini talep etti.

Taraf avukatlarının taleplerini de dinleyen mahkeme, 7 aydır tutuklu olan sanık Alparslan Sargın’ın tahliyesine hükmetti. Mahkeme, Bülent Tezcan’ın saldırı nedeniyle uzuv ya da zaaf kaybı yaşayıp yaşamadığına ilişkin yeniden rapor alınmasına hükmederken, Adli Tıp Kurumu Aydın Şube Müdürlüğü’nün ‘Hayati tehlike yoktur’ şeklindeki raporuna itirazların daha sonra değerlendirilmesine karar verdi.

"BU KARAR ÇOK TARTIŞILACAK"

Duruşma sonrası açıklama yapan CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, “Bugün mahkeme başkanı, saldırganı 7 ay sonra tahliye etti. Tahliye gerekçesi, Adli Tıp Kurumu’ndan gelen, ‘Hayati tehlikesi olmadığına dair’ rapor. Bu rapor çok tartışılacak” dedi. Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Saldırıyı duyduğumuzda hep birlikte hastanede odadaydık. Rektöründen valisine, emniyet müdüründen dekanına kadar herkes o odadaydı. O gün gelen filmlerden sonra bütün hocalar, ‘Eğer birkaç milim dahi ilerleseydi, hastaneye dahi yetiştirilemezdi’ dediler. O gün, Türkiye’nin dört bir yanındaki insanların birbirlerine husumet duymamaları için, toplumu teskin edici açıklamalar yapıldığını ve ‘Hayati tehlikesi yok’ denildiğini hepimiz biliyoruz. Bugün, Adli Tıp Kurumu’nun ‘Hayati tehlike olmadığına' ilişkin raporuna dayanarak, İstanbul Adli Tıp Kurumu’na dosyaların yollanmasıyla ilgili bir açık kapı bırakılarak ve yattığı süre de dikkate alınarak mahkeme tahliyeye karar verdi. Elbette avukatlarımız hukuki değerlendirmeyi yapacak, itirazlarımızı sürdüreceğiz. Ama hepimizin bildiği bir şey var. O gün açılan ateş, mucize eseri Bülent Tezcan’ı öldürmemiştir. O gün açılan ateş, CHP’lilerin hepsinedir. Hazırlanmakta olan bir anayasa değişikliği üzerinden bir rejim değişikliğine karşı direnecek her siyaset insanını yıldırma ve göz korkutma amacındadır. Bu açıdan, Aydın’da yapılan bu eylem ve Aydın Adli Tıp Kurumu’nun verdiği, ‘Hayati tehlike yoktur’ raporu çok tartışılacaktır. Buna itiraz edeceğiz. Bu konuda ümit ediyoruz, somut gerçek ortaya çıktığında hem bu tutukluluk haliyle ilgili değerlendirme hem de esas görülmesi gereken merci olan ağır ceza mahkemesinde bu dava yeniden görülmeye başlanacak. Ekim ayına kadar saldırganın tutuksuz olması hakimin takdirindedir. Elbette onun da bağlı olduğu ceza marjları var. Ancak tutukluluk hali kalktığında salonda yankı bulan alkışlar, kişilerin yaptığı siyasi göndermeler ve birtakım siyasi işaretler ve ‘Reis eline sağlık, reis’ diye bağırmalar, siyasi tezahüratlar, ‘Bülent Tezcan’ı gördüm o anda karar verdim’ laflarının çok farklı olduğunu, bu işte devlet, derin devlet ve mafya bağlantısı olduğunu göstermektedir." (NACİ ERİŞ)

BÖLGENİN EN BÜYÜK REZİDANS PROJESİ: GOLD TOWERS...