Çileli Çine
28 Kasım 2013, PerşembeTweet |
Çine’nin sorunlarını yazmakla bitiremeyiz. Acil çözülmesi gereken en büyük iki soruna değineceğim. Bunların birincisi otopark, diğeri şehir içi trafiği. Normal ve yağmurlu havalarda Çine’nin şehir içi yolları araç yoğunluğunu kaldıramaz oldu. Yeterli otopark olmayınca da araç park yeri bulmak, Çine’de bir işkence. Bunlar yıllardır Çinelilerin ve Çine’yi yönetenlerin bildiği sorun. Ama çözüme kavuşturmak hiç kimsenin ya işine gelmiyor, ya da beceremiyor.
Geçen akşamüzeri çarşı esnaflarından Hasan Yıldız’ın dükkânındaydım. Hava da yağmurluydu. Bir kamyonet sürücüsü, müşterisine malzeme vermek için yolun kenarına kamyoneti sorumsuzca park etti. Yolların dar olması nedeniyle trafik kilitlendi. Bir anda kendimi İstanbul’da zannettim. Yol üzerinde uzun kuyruklar oluştu. Herkes aracının kornasıyla basarak trafiğin bir an önce işlemesini bekliyordu ve sinirler gerildi. Zabıta trafiği yönlendirmek istese de bunu başaramadı. Trafik işlemiyordu. Bu bahsettiğim gibi Çine’de birçok olay yaşanıyor. Ben sadece bir örnek verdim.
Artık tek yön uygulamasına geçilmesi, geç kalınsa bile bir an önce başlanması şart oldu. Bunları niye mi yazıyorum. Önümüzde bir yerel seçim var. Çine Belediyesi’ni yönetmeye talip olanlar bu konuda da dersini çalışsın, seçim çalışmalarında seçmenine abuk sabuk gerçekleşmeyecek projeler sunacaklarına Çinelilerin rahat bir şekilde trafikte ilerlemesini ve araçlarını güvenli bir şekilde park edebilmesine çözüm bulsunlar diye. Eğer bu sorunlara bir an önce çözüm bulunmazsa, Çine olur çile.
***
Zor bir görev Çine’de, ekibimizle birlikte beni bekliyor. 2006 yılında tanıştığım ve zamanımın büyük bir kısmını onunla geçirdiğim ağabeyim Emin Aydın, yetki ve sorumluluklarını bize devrederek Çine'den ayrıldı. Üzülmüyorum. Aksine daha da hırslanıyorum. Onun bize bıraktığı bayrağı daha da ileriye götüreceğimizi burada taahhüt ediyorum. Çünkü, söz uçar, yazı kalır.