Kara deliklerin ne olduğunu ve nasıl oluştuğuna dair bir yazı yazmıştım daha öncesinde. Gergin ve lastik bir plastiğin üzerinde bilye koyarsak durduğu yer ağırlıktan çöker, delinir ve etrafında ki her şeyi eğrilikten ötürü kendine çeker. Peki kara deliklerin arkasında ne var?

Ortaya atılan bir çok fikir olması sebebiyle kafalar oldukça karışık, hayal dünyaları oldukça geniş ve hayranlık uyandırıcı. Bunlardan biri;

İKİ FARKLI DURUM. ÖLÜM VE YAŞAM

Bir astronot bir şekilde kara deliğin içinden geçerse iki farklı gerçeklik meydana gelir. Karadelikten geçerken basınçla beraber ezilir ve patlayarak ölürsünüz bu bizim evrenimizde gerçekleşen durum. Karadeliğin arkasında zaman kavramı olmadığı için yemek, tuvalet hatta nefes alma ihtiyacı hissetmeden bir sonsuzluğa doğru süzülüyor. İnsanın canı sıkılır yahu!

Karadeliğin çekiminin hissedilmeye başladığı alana olay ufku deniyor. Olay ufkunun içine giren her ne olursa olsun geri dönüşü olmayan bir yolculuğa çıkar. Kaçmak için ışık hızında ve çok kuvvetli bir güçle geri gitmeniz gerekiyor. Hızlı olunsa bile güçlü olunamayacağı için kaçması imkansız oluyor.

Olay ufkuna yaklaştığınız an fazla radyasyon sebebi ile patlama öncesi son görseliniz donup havada asılı kalır. Renkli fotokopi çıktınız havada asılı olacak sonsuza kadar.

Tüm bunlar Yıldızlararası filminde bire bire anlatılıyor. Karadeliğe düşen bir abimizin evine dönmek için verdiği mücadele anlatılıyor. İzlemenizi tavsiye ederim.

Sağlıcakla…