Dipsiz kuyu
15 Kasım 2017, ÇarşambaTweet |
A Milli futbol takımımız 2018 Dünya Kupası Finalleri’ne gidemeyince bu kez de yeni bir yapılanmaya gitmeyi deniyor.Daha önce tüm denemelerimizin başarısız olmasından oluşan güvensizlik ve bu planımızı da uygulamadaki yanlışlarımız sonucu büyük bir hüsrana doğru götürüyor.
Lucescu yeni bir takım kurmak istiyor,genç oyuncuları deniyor ya da denemeye çalışıyor.İşin ilginç yanı bizim kurt hocanın en büyük şikayeti bu oyuncuların oynatılmaması ve yeterli olmamasına yönelik. Düşünün belirli bir oyuncu grubuna yönelik planlarınız var fakat yolun başında şikayetler ve yakınmalar başlıyor.Yılların tecrübesi Lucescu bir yandan da özgüveni yüksek bir şekilde "Ben bu işi yaparım"diyor. Bize güzel güneşli günler vaad ediyor.EURO 2020’yi hedef gösteriyor.Neredeyse elemelere katılan ülkelerin yarısının finallere gittiği turnuvayı yani.Biz de ülkece hedeflerimizi günlük olarak belirlediğimiz için bunu da ayakta alkışlıyoruz.Yani bir yandan tüm kötü sonuçlara rağmen hep bir hedef ortaya koyuyor bir yandan da olası bir başarısızlıkta kendini temize çıkarmak için bir ton bahaneyi şimdiden hazır tutuyor."Başarı benim başarısızlık sizin’"mesajını hepimize gönderiyor.İşin bir de ortamına bakmak gerekirse ülkenin hemen hemen her alanında olduğu gibi futbolumuzda da birçok bölünmüşlükle ilerliyoruz. Yabancı sınırı gelsin mi gelmesin mi?Lucescu,kalsın mı kalmasın mı?Gençlerle bu iş olur mu olmaz mı?Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören ve ekibi bıraksın mı yoksa devam etsin mi?Bir işte bu kadar soru işaretleri varken, kararlarımızın ve karar mekanizmalarımızın akşamdan sabaha kadar değiştiğini hesap edersek bir de menüye tatlı ekleyip yönetenlerin tek planlarının bir dahaki seçim olduğu güzel bir sofra kurunca futbolda gene işin içinden çıkamıyoruz. Bizimkisi dipsiz kuyuda çırpınmak.Sonumuz belli olsa da can çıkmayınca ümit kesilmiyor.Tüm bunlara çözüm isterseniz önce akılsızları bu işten uzaklaştırın sonra bir akıl bulun.Yurt dışında yurt içinde hiç fark etmez sadece bir akıl bulun.Aklın planları,ugulamaları ve alacağınız olumlu sonuçlar biraz zaman alsa da,8 yılda bir turnuvalara gittiğimizi hesap edersek bir hayli zamanımız var.
Son satırlarımı da kendi adıma sayın siyasetçilerimizden küçük bir ricaya ayıracağım.Futbola karışmayın.Zaten işlerini bilmeyen adamlara bir de siyasi baskı yükleyip berrak olmayan zihinlerini bataklığa çevirmeyin.Herkes yaptığı işte değerli kalsın ya da değer bulsun.