İki haftadır katı atık ücretiyle ilgili yazıyorum.

Katı atık ücretinin ne olduğunu vatandaş bugüne kadar pek anlayamadı.

Anlayamadı, çünkü geçen yıla kadar su faturalarının içinde, su parası diyerek ödüyordu.

Aydın Büyükşehir Belediyesi "Almıyorum" diyene kadar da bu böyle devam etti.

ASKİ Genel Müdürlüğü, geçen yıl yaptığı açıklamayla, "ilçe belediyelerince tespiti yapılan katı atık bedelleri bundan sonra, yine ilçe belediyelerince tahsil edilecektir" diyerek konuyu kendi açısından kapattı.

Büyükşehir kapattı, ancak ilçe belediyeleri kapatmadı.

Büyükşehir de devreden çıkınca, nasıl alabilirizin arayışına girdiler.

Bir şekilde kılıfına uydurup geçen yıldan bu yana alamadıklarını da almaya çalıştılar.

Ekleyebilecekleri aylık bir fatura kalmayınca, akıllarına yılda 2 dönem olarak alınan Emlak Vergisi geldi.

Şimdi vatandaşa bilgi vermeden bütün ilçe belediyeleri ağız birliği etmişcesine katı atık ücretini Emlak Vergisi'ni ödemeye gelenlerden tahsil etmeyi planlıyorlar.

Mayıs ayında Emlak Vergisi'nin birinci taksidini ödemeye gidenler, katı atık ücreti sürpriziyle karşılaşacak ve sormaya başlayacaklar: "Bu para da nereden çıktı" diye.

İlgili yönetmelikte sözleşme zorunluluğu olduğu için, hem parayı isteyecekler hem de "gelmişken sözleşme yapalım" diyecekler.

Daha bitmedi; Büyükşehir Yasası ile köyden mahalleye dönüşen yerlerden 5 yıl süreyle katı atık ücreti alınmayacağı için, buralardan alınması gereken ücretler de merkezde oturanlardan alınacak.

Üç haftadır yazdıklarımla sizleri bilgilendirmeye çalıştım.

Gelin bugün de ilçeden ilçeye değişen tarifeleri irdeleyerek konuyu kapatalım.

Biliyorsunuz;

ASKİ'nin yaptığı açıklama sayesinde su faturalarına ilçe belediyelerince ilave edilen katı atık ücret tarifelerini de öğrenmiş olduk.

İşte o açıklamada yeralan ilçeler ve ilçe belediye meclislerince belirlenen katı atık tarifeleri;

Bozdoğan 3.30 lira artı KDV, Buharkent 3,75 lira artı KDV, Çine 5 lira artı KDV, Didim 7,93 lira artı KDV, Efeler 8,29 lira artı KDV,

Germencik 6,67 lira artı KDV, İncirliova 13,56 lira artı KDV, Karacasu 8,26 lira artı KDV, Karpuzlu 5,77 lira artı KDV, Koçarlı 10,86 lira artı KDV, Köşk 10 lira artı KDV, Kuyucak 4,72 lira artı KDV, Nazilli 8.01 lira artı KDV, Söke 7,88 lira artı KDV, Sultanhisar 8 lira artı KDV, Yenipazar 2,5 lira artı KDV, Kuşadası 3,07 lira artı KDV

Gördüğünüz gibi, birbirinden çok farklı katı atık ücretleri belirlenmiş.

Yenipazar'da 2,5 lira artı KDV olan ücret, İncirliova'da 13.56 lira artı KDV olmuş.

Yine Kuşadası'nda 3.07 lira olan ücret, Didim'de 7.32, Söke'de ise 8.66 olarak hesaplanmış.

Aslında ilçelerin hepsi aynı hesabı yapıyor.

Yani, ton başına çöp toplama ile süpürme maliyetini çıkarıyor ve bunu yıllık evsel atık miktarı ile çarpıyor.

Çıkan rakamı da vatandaşlardan topluyor.

Söke'de bu rakam ton başına 103 lira toplama, 46.61 lira de süpürge maliyeti olmak üzere toplam 149.61 lira olarak belirlenmiş.

Söke Belediyesi 2015 yılı faaliyet raporuna göre, Söke'den toplanan çöp miktarı 41. 244 ton.

Bu miktarı ton başına maliyetle çarptığımızda Söke'nin yıllık çöp maliyetinin 6.170.514 lira olduğunu görüyoruz.

Bu hesaptan da anlaşılacağı gibi, katı atık ücreti toplama ve süpürmeden oluşan bir bedel.

Peki bu rakam nasıl oluyor da birbirine çok yakın iki komşu ilçe olan Germencik'te 6.67 lira iken, İncirliova'da 13.56 lira artı KDV olarak hesaplanıyor.

İncirliova'da yaşayanlar Germencik'te oturanlardan iki kat daha fazla mı çöp üretiyor?

Veya Söke'de oturanlar Kuşadası'nda yaşayanlardan daha mı çok kirletiyor?

İlçeden ilçeye ne değişiyor anlamak mümkün değil?

Bu ücreti belirleyenlerin vatandaşına açıklama yapma zorunluluğu yok mu?

Ücretin yüksek belirlendiği yerlerde vatandaş itirazını kime yapacak, ille de mahkemeye mi gitmesi gerekecek?

Bu iş özel firmalar eliyle yapılamaz mı?

Özel sektörün de dahil olmasıyla rekabet ortamı yaratılamaz mı?

Hem böylece belediyeler de önemli bir yükten kurtulmuş olmaz mı?

Bunlar gibi çok sayıda yanıt bekleyen soru var.

Umarım bizi yönetenler bu soruları yanıtsız bırakmaz ve sadece para istemekle yetinmezler.