İŞE KABUL EDİLDİNİZ!

Üniversiteden mezun olduk. Çok heyecanlıyız. Yıllardır hayalini kurduğumuz işe bir adım daha yaklaştık. Artık kendi paramızı kazanabilmemiz için müthiş bir fırsat kolluyoruz. Umuyoruz ki hedeflediğimiz işe sahip olalım.

İş ilanlarını takip ediyoruz. İlanlarda aranan niteliklerin bizim niteliklerimizle örtüşmesini diliyoruz. Örtüşen ilanlara hemen başvurumuzu yapıyoruz. İlanları veren firmalar ise CV’lerimizi dikkatlice inceliyor. Uygun olduğu noktada bize geri dönüş yapıyorlar. Süreç bu şekilde. Peki firmalar bizi arayıp mülakata çağırdıktan sonra ne yapmalıyız? Mülakat aşamasında nelere dikkat etmeliyiz? İşe alımda mülakatlar kilit noktadır. Diğer adayları nasıl eleyebilir, nasıl onların bir tık önüne geçip istediğimiz işi nasıl biz kapmalıyız?

Mülakatlardan önce mutlaka bizi iş görüşmesine davet eden firmayı ve mülakatı gerçekleştireceğimiz kişiyi detaylı araştırmalıyız. Firmalar iş olsun diye ilanlara başvuran adayları istemezler. O nedenle neden o firmayı tercih ettiğimizi belirten bir ön araştırma yapmakta fayda var. Başvurduğumuz firmanın web sitesinden tam olarak firmanın ne yaptığını araştırmalıyız. “Daha önce firmamızı duymuş muydunuz? “ , “ Firmamızın sektörde yerini nasıl buluyorsunuz “ gibi sorularla karşılaşmaya hazır olmalıyız.

Adayların %55’inin kılık kıyafet özensizliğinden dolayı RED yediklerini biliyor muyuz? Kılık kıyafetin sade, gösterişten uzak, abartısız olması özellikle iş yaşamında dikkat edilmesi gereken bir durumdur. Mülakatta da dikkat dağıtıcı, fazla renkli giysilerden kaçınmalıyız. Olabildikçe formal, iş görüşmesine yakışan ciddiyette bir kıyafetle mülakata gitmeliyiz. Bu mülakatın ciddiyetiyle uyumlu ve karşımızdaki mülakatı yapan kişiye gösterdiğimiz saygının belirtisidir.

Görüşme saatinden en az 15-20 dakika önce görüşmenin gerçekleştirileceği yerde yerimizi almalıyız. Gecikmek 1-0 yenilgiyle mülakata başlamak demektir. Mülakatı yapacak görevli geç gelse bile adayların gecikmemelerini şiddetle tavsiye ediyorum.

İsteksiz ve umutsuz görünmeyelim. Şöyle ki, mülakatlar işe alımın birinci evresidir. Daha işe başlamadan tadsız ve enerjisiz olursak mülakatı yapan kişi iş başında bizi nasıl hayal eder düşünelim. Motive olmuş, hırslı, pozitif bir yaklaşım içerisinde olmalıyız. Ki karşı tarafı da etkileyebilelim.

Her soruya cevap vermek zorunda değiliz. Bazen bilinçli ya da bilinçsiz bir şekilde gerçekten saçma ya da hoşnut olmayacağımız sorular sorulabilinir.“Buna cevap vermek istemiyorum” da diyebiliriz, “Bunun işe alımla ilgili olduğunu düşünmüyorum” da diyebiliriz. Yalan söylemekten veya amiyane tabirle yalakalık yapmaktan daha iyidir. Sorular konusunda ikinci dikkat etmemiz gereken konu ise bize daha önce sorulmuş sorunun farklı versiyonları tekrar sorulabilir. Bu da tutarlılığın ölçümü için olabilir. Yalan veya abartı içinde değilsek ki sakın olmayalım, sorun teşkil etmeyecektir. Alışık olmadığımız ya da hiç beklemediğimiz sorular karşısında şaşkınlığımızı gizlemeli, ani tepkilerden de kaçınmalıyız.

Yukarıda saydığım birçok faktörden başka mülakatta yapılması gereken faktörler tabi ki var. Bunların yanında mülakatta yapılmaması gereken noktalar da var. Yıllarca okuduktan sonra o yıllarca çok arzulanan iş görüşmesinde heyecanın tavan olduğunu biliyorum. Bu heyecanla nasıl bu faktörlere dikkat edilir diyebilir bazılarımız. Ama inanın edilebiliniyor. Edilmesi de doğru olan. Bu faktörlere dikkat ederek hak ettiğimizi düşündüğümüz işe girebilmek de hayal değil.

İşe girme sürecinde olan tüm adaylara başarılar diliyorum. İleriki yazılarımda da bu konuya tekrar değinmeye çalışacağım. “İşe kabul edildiniz” cümlesini duymanız dileğiyle…