Dalkavukluk…
28 Temmuz 2015, SalıTweet |
Dalkavuk, kendisine çıkar ve yarar sağlayacak olanlara, aşırı bir saygı ve hayranlık göstererek yaranmak isteyen kimse, şaklaban.
Saraylarda, devlet büyüklerini nükteli sözlerle eğlendiren kimse.
“Bir ülkede dalkavukluğun sağladığı çıkar, dürüstlüğün sağladığı çıkardan daha verimli olursa, o ülke batar” (Montesquieu)
“Bazı insanlar alçak gönüllüdür. Bazıları ise alçak olmaya gönüllüdür” (Necip Fazıl Kısakürek)
Eskiden konaklarda dalkavuk bulundurmak adetmiş, konağın birinde bir gün bey demiş ki;
- Bir dalkavuk alacağım, filan gün imtihan var, sağa sola haber salınsın.
Derken o gün gelmiş, kapının önünde dalkavuk adayları sıra olmuş. Biri içeri alınmış.
Bey sormuş:
- Sen dalkavuk musun?
- Evet efendim
- Ama sen dalkavuğa hiç benzemiyorsun.
- Olur mu efendim? Ben filan beyin şu kadar, fişmekan beyin yanında da bu kadar sene dalkavuk olarak çalıştım.
Bey:
“Olmadı, sen çık” demiş.
Derken ikinci, üçüncü… adaylar gelmiş, konuşma ve cevaplar hep aynı. Bey, dalkavuğunu bulamayacağını düşünmeye başlamış ki içeri biri girmiş.
Bey:
- Söyle bakalım sen dalkavuk musun?
- Evet efendim.
- Ama sen dalkavuğa hiç benzemiyorsun.
- Hayır, hiç benzemem efendim.
- Dur bakayım, biraz da benziyorsun galiba.
- Evet efendim. Ben birazda dalkavuğa benzerim.
Bey hemen dışarı haber salmış:
“Tamam, ben dalkavuğumu buldum”
Bunlar çeşitli kaynaklardan aldığım dalkavuklukla ilgili bilgiler. Bunları neden mi yazdım? İçimden bu gün sadece bunları yazmak geldi. İnsanlarımız dalkavukluğun ne olduğunu bilsinler diye…