Fıtrat
15 Mayıs 2018, SalıTweet |
Okuyacağınız hikaye bilindik bir yazı, hani değişen toplumlar savsatasında çokça kullanırız ya aslında öyle bir şey yok imkan ve imkansızlık içinde ki insanın davranış biçimleri vardır. İşte bu doğrultuda gerçek yüz ve sahte tiyatro yapan yüz vardır bu yüzden akrep hikâyesine bu açıdan bakmamz gerektiğini düşünerek paylaşıyorum
Yüzemeyen bir hayvan olduğunun farkında olan akrep, bir gün nehrin öte yanına geçmek zorunda kalır. Ne yapacağını düşünürken kıyıda pinekleyen kurbağayı görür.
Akrebin kendisine yanaştırığını fark eden kurbağa korkudan suya atlayıp uzaklaşmaya başlar. Akrep yalvaran bir ses tonuyla sorar:
“Kurbağa kardeş; karşıya geçmem gerek. Beni sırtında taşır mısın?”
Kurbağa büyüyen gözleriyle cevap verir.
“Daha neler? Beni sokup öldürürsün!”
“Olur mu?” der akrep. “O zaman ben de suya batar, boğulur, ölürüm”.
Kurbağa biraz düşünür ve akrebe hak verir. Kıyıya çıkar, onu sırtına alır ve karşı yakaya doğru yüzmeye başlar. Yolun yarısında ensesinde bir sızı hisseder. Vücudu hızla soğumaktadır. Kolları, ayakları hissizleşir. Beraber dibini boylayacakları suya batarken son nefesinde sorar:
“Hani sokmayacaktın akrep kardeş?”
Akrep mahsun, mahçup, çaresiz cevap verir:
“Ne yaparsın kurbağa kardeş; ben akrebim, huyum bu.”
[12/05 20:26] ozkanfaruk39: Merhamet;
Bazen namerdin tesbitine,
Bazen ddostla,
dostığına girmiş haini karıştırmaya sebep olabiliyor
Herkesin fıtratı neyse bilmek ve ona göre tavır almak gerek