Kendinizi Gerçekleştirin
31 Mayıs 2019, CumaTweet |
Grafik tasarımı ve animasyonu çok severim ve boş kaldığım zamanlarda sürekli Adobe programlarını kurcalarım. Bunun sayesinde tanıştığım çok uzun yıllar arkadaşlığımızın devam ettiği biri var. Kendisi oldukça uysal işinde gücünde sakin birisi olmasıyla beraber tahsili, meslek edebi adabı ve tecrübesiyle yüksek bir çıtada mezun oldu.
Okulunu bitireli 2 sene oldu ama bu adam serbest zamanlı çalışıyor. Şirketler özel olarak çağırıyor ihtiyaçlarını söylüyor evde yapıyor, yolluyor. ‘’Neden böyle?’’ sorusunu yönelttiğim de ise ‘’Ben kravatla gezemem ve bunlar benim tasarımım! Benim kendime ait olan bir şeyi çok fazla müdahale ediyorlar, üstelik 3 kuruşa’’ cevabını alıyorum.
Başka bir tanıdığım da bilgisayar öğretmeni ve her açıdan olukça başarılı olmasına rağmen markette kasiyer. Veteriner arkadaşım ise köyde kendi ineklerini otlatıyor…
Abraham Harold Maslow hem psikolog hem de yazardır. Maslow insanların mutlu bir yaşantı sürebilmeleri ve başarılı olmaları için 5 adımdan oluşan bir liste öne sürmüş;
1.Temel fizyolojik ihtiyaçlar: Yemek, içme, barınma sağlık koşullarını sağlayan ortama sahiplik.
2. Emniyet-güvenlik ihtiyacı: Dışarıdan gelebilecek her türlü fiziki ve psikolojik zarardan korunmak
3. Ait olma-aidiyet: Kişinin kendini rahat hissettiği, bulunduğu yerde yabancılık çekmemesi, bulunduğu konumu özümsemesidir.
4. Saygı görme-Kendini sevme: Çevredeki kimselerce saygı duyma, sevildiğini hissetme ve kendini sevmektir.
5. Kendini gerçekleştirebilme: Anlattığım 3 kişinin takılı kaldığı noktadır. Kısaca hayallerine kavuşmak denilebilir.
Bu son adım en önemlisi çünkü bu en zoru. Genelleme yapacak olursak insanlar 4. Adıma kadar gelip sonrasında çok mutsuzum diye ağlamaya başlıyor ve Maslow’un bu hiyerarşisinin doğru olmadığını söylüyor. Peki ya öyle değilse?
Tabi ki buna kader demeyeceğiz! Örnek verdiğim uyumsuz gibi görünen bu üç kişinin mesleklerini, daha doğrusu hayallerinde süsledikleri güzel mesleklerini yerine getirmelerinde ki tek problem olan şirket karizması, aile baskısı, olumsuz olanaklardır.
Şirketin karizması o spor giyindiği için kötü anılmaz. Önemli olanın işin işleyişi olduğunu söyleyen o patronlar hiçbir şey bilmeyen güzel kızı işe alıyorlar. Bu tezatlığa karşı hiçbir zaman şaşkınlığımı gizleyemiyorum…
Aile baskısına yenik düşen genç bayan boşuna veterinerlik okudu. Oldukça zeki ve hayvan sever olmasına rağmen sadece ailesi yüzünden çalışamıyor belki de bizler Zooloji biliminden büyük bir bilim kadınını kaybettik.
Bilgisayar öğretmeni olan o adam çocuklarınıza öğreteceği bir şeyle onların minik yüreklerinde ki kıvılcımı alevlendirecekti…
Nasıl çözeriz;
Grafiker daha esnek şartlara ya da daha dürüst şirket ‘denk gelirse’ orada düzenli bir şekilde çalışabilir. Ya da bu şekilde devam eder engelleri aşar ve kendi şirketini kendi kurar.
Bilgisayar öğretmen yeteri kadar çalışırsa 30 yaşına kadar KPSS’ ye girebilir. Sonrası için özel öğretmen olur herhalde. Berbat bir eğitim sisteminin içinden sağ psikolojiyle çıkmalarına şükrettiğimiz çocuklarımız var.
KPSS felaketiyle karşı karşıya kalmış gelecekten ümidini kesmiş bu adamı ne yapacağız… Yarış atı muamelesi yetmezmiş gibi bir de 30 yaş kısıtlaması var…
Veteriner olan… Buna ne denir ki… Ailesine karşı çıkıp kaçsın mı? Köyde klinik mi açsın… Bazen bilimin, edebiyatın, elde avuçta ne varsa yeterli gelmediği çıkmaz sokaklara süren, okuyunca, duyunca üzüntüyle surat buruşturduğumuz bir olay… Tabi ki de bunun da çözümü var; aile eğitimi! bu söylediğim cahillik olarak algılanmasın lütfen. Daha önce duyduğum anonim bir alıntıyı paylaşmak istiyorum; Bir neslin tümünün üniversite mezunu olması için en az üç nesil öncesi üniversite mezunu olmalıdır.
Konu üniversite mezunu olmak değil, konu algılar ve düşünceler. Ülkece bu durumla ilgili birçok kayıp vermeye devam ediyoruz.
Sağduyu da olmak üzere tüm algılarımıza sağlık diliyorum… Saygılarımla