Aydın’da havalar yavaş yavaş soğumaya başlarken kışın da kendini iyice hissettirdiği zamanlardayız. Artık güneşli günler kendini yağmurlu havalara, kuru soğuklara bırakmaya başladı. Geceleri sıcaktan uyuyamadığımız günler ise çoktan unutuldu. Yazı çok sıcak olsa da kışı çok sert olmayan bir memlekette yaşadığımız için şanslıyız aslında.

Her ne kadar kış Aydın’da çok sert geçmese de yolların kapandığı, karların bembeyaz örttüğü memleketler de var ülkemizde. En önemlisi ise o memleketlerde yaşayan insanlar, üşüyen çocuklar, sokakta kalmış evsiz insanlar var. İşimiz olduğunda ve dışarda soğukta olduğumuz zamanlarda hep aklımıza gelir. Allah kimseyi bu soğukta dışarda bırakmasın. Ama sıcağa geçtiğimizde unuturuz bunları ve bir sonrakine kadar hatırlamayız. Ancak hiçbir zaman unutmamalıyız. Bu memlekette evsiz ve sokaklarda yaşayan çok insan var.

Hayata herkesin eşit şartlarda gelmediği bu dünyada sadece kendimiz için değil başkaları için de iyilikler yapmalıyız. Örneğin evimizde giymediğimiz montları, kazakları ve benzer kıyafetlerimizi bağışlayabiliriz. Onlara ihtiyacımız yokken başkalarının onlara sahip olmadığı için üşümeleri ne kadar üzücü bilemeyiz. Bu nedenle size Kızılay’ın giysi toplama kutularından bahsetmek istiyorum. Geçen yıldan beri Aydın sokaklarında gördüğüm giysi toplama kutuları aslında ne kadar önemli bunu yaşamadan anlamayız. Bir gün sokakta soğukta kaldığımızda keşke daha kalın giyinseydim dediğimizde üzerinde ne montu ne kazağı ne de ayağında boyu veya ayakkabısı olmayan insanlar gelsin aklımıza. Ve şimdi evimizde kullanmadıklarımızı o giysi toplama kutularına bırakalım.

Şunu unutmamalıyız ki eğer bir yerde üşüyen biri varsa bunun suçu herkestedir. Çünkü gün gelir biz de aynı duruma düşebiliriz. Vicdanların ısındığı sokaklarda kimsenin üşümediği güzel günler dileğimle Hepinize iyi hafta sonları sevgili Denge okurları…