"Narsist" çocuklar
26 Mart 2019, SalıTweet |
Sevgili Denge okurları,
Uzun zamandır sık sık karşılaştığım ama geçiştirdiğim bir konuyu yazmak istedim sizlere. Kendini tek sanan ve etrafına kibir dağıtan "Narsist" çocuklar. En üzücü kısmı ise bunun farkında olan ve bununla gurur duyan ebeveynler.
Narsistik özelliklere sahip kişiler, başarılarını ve yeteneklerini abartır; eleştiriye çok açık değildir ve empati, yani başkalarının ne hissettiğini anlama konusunda zorlanır.
İşte tam da burada bir çocuğun yetiştirilme evresi devreye giriyor. Bütün sorumluluk anne-babaya ait.
Çaba gösteriyorsunuz ve iyi anne-babalarsınız, elbette bunu sorgulamak haddimiz değil. Çocuklarınızı yetiştirmek için elinizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorsunuz, bunun da farkındayız. Fakat mükemmel anne babalık yoktur. Kötü anne babalık yoktur ama yanlış anne baba tutumları vardır.
Araştırmacılar sıcaklık ve takdirle büyütülen çocukların, kendilerini değerli bireyler olarak gördüklerini ve özgüven geliştirdiklerini söylüyor. Sonuçlar bize, çocukların diğer çocuklardan daha üstün olduğu mesajı verilmesinin özgüven gelişmesine değil, aksine narsistik özelliklerin gelişmesine sebep olduğunu gösteriyor.
Durumu Türkiye'deki ebeveynler ve çocuklara çevirecek olursak, "Sen en özelsin", "İstersen her şeyi başarabilirsin" mesajı verilerek büyütülen çocuklara rastlayabiliyoruz. Çocuğa sınırsız özgürlük verildiği, otoritenin ve kuralları belirleyenin çocuk olduğu evlerde sağlıklı çocuk yetiştirmek çok mümkün değil.
Çocuklarınızın kişilere, çevreye, topluma nasıl davranması gerektiğini öğretmek çok zor olmasa gerek?
Bunun ilk temel kuralı çocuğunuzun ihtiyaç duyduğu özgürlük alanını da (sınırlarını belirleyerek) vermenizden geçiyor. Çocuklar, doğdukları andan itibaren belli ve yıllar içinde artan oranlarda özgürlük alanı isterler. Belli konularda bağımsız karar alma yetkisini ona vermekten kaçınmayın. Aileyi ilgilendiren meselelerde, yine sizin belirleyeceğiniz çerçevede, söz ve oy hakkına sahip olmasına olanak tanıyın. Bunların hepsi mutlu çocuk yetiştirme formülünün parçaları olup gelecekte çocuğunuzun hak ve sınırlarını bilen, özgüven sahibi, topluma saygılı ve bilinçli bir birey olmasına katkı sağlayacak.
Bir diğer kuralsa sizin mutlu olmanız. Anne babalığa adım attığınız ilk günden itibaren artık sadece kendiniz için değil çocuğunuz için de mutlu olmayı öğrenmelisiniz. Kaç yaşında olursa olsun sağlıklı ve yeterli bir çocuk gelişimi sürecinin en önemli parçası hayatı seven, yaşamaktan zevk alan mutlu bir çocuk yetiştirmektir. Ve ebeveynleri mutsuz olan bir çocuk, asla tam manasıyla mutluluğu tadamaz. Şunu asla unutmamalıyız; çocuklarımız hepimizden çok daha yoğun hislere sahip ve algıları sonuna kadar açık. Dolayısıyla sizin nasıl olsa anlamaz diye düşündüğünüz pek çok şeyin son derece farkındalar. Mutlu olun ve bırakın çocuğunuz da sizin mutluluğunuzla mutlu olsun.
Hoşçakalın.