Takip Et

SON DAKİKA

Alkan Hakan TÜRE
Maden Mühendisi - A sınıfı İş Güvenliği Uzmanı [email protected]

UYGULANAMAYAN MEVZUAT - 1

5 Ocak 2015, Pazartesi

     

Her sabah ilk işim Resmi Gazete'yi açıp o gün çıkan kanun ve yönetmeliklere bakmak olur. Her gün yenilerinin eklendiği mevzuat havuzumuzun birçok ülkeninkinden kat kat büyük olduğunu düşünüyorum. Ne kadar büyük olduğunu merak edenler resmi gazetenin internet sitesine girip, günlere göre kanun, yönetmelik ve tebliğlerin yayınlanma sayılarını görebilir.

Mevzuat havuzumuzun büyümesinin son dönemdeki artışının nedeni Avrupa Birliği uyum sürecimizdir. 2004 yılında karara bağlanıp 2005 yılında resmi olarak müzakerelere başlanan Avrupa Birliği uyum sürecinde birçok kanun ve yönetmelik, genellikle Avrupa'dan alınıp Türkçeleştirilerek Resmi Gazetede yayınlandı ve üzerinden neredeyse 10 yıl geçti. 10 yıldır mevzuatımızı ve hukuki düzenlememizi Avrupa Birliği'nin yazılı kurallarına yakınlaştırmaya çalışıyoruz. "Çevre ve İş Güvenliği mevzuatımızın son yıllardaki gelişimini Avrupa Birliği uyum sürecine bağlamak mümkündür."

İş Güvenliği mevzuatımızın tarihçesine baktığımızda, 1921 yılında kömür işçilerinin çalışma şartlarını düzenleyen Ereğli Havza-i Fahmiye Maden Amelesinin Hukukuna Müteallik Kanun, iş sağlığı ve güvenliği alanındaki ilk kanundur. 1926 yılında yürürlüğe giren Borçlar Yasası iş kazaları ve meslek hastalıkları ile ilgili hükümler getirmiştir. Daha sonra İş Güvenliği hükümleri, 1937 yılından 2003 yılına kadar 4 kez yenilenen İş Kanunumuz içinde yer almış, kanunlarla birlikte çıkarılan yönetmelik ve tebliğler ile de uygulama şekilleri düzenlenmiştir. İş Güvenliğinin ayrı bir kanun olarak ele alınması gerekliliği de ilk olarak 2008 yılındaki Ulusal İş Sağlığı ve Güvenliği Konseyi toplantısında gündeme gelmiştir. O dönemde yaşanan Tuzla tersanesi kazaları, Davutpaşa kazası, kot taşlama işçilerinin meslek hastalıkları gibi konular, İş Güvenliğinin ayrı bir kanun olarak ele alınması gerekliliğini ortaya koymuştur. Sanayide kısmen uygulamalar başlamış olup tüm iş dünyasını kapsamına alan, müstakil İş Sağlığı ve Güvenliği kanunumuz 30.06.2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Diğer kanunlarda olduğu gibi İş Güvenliği kanunumuzun uygulanması sürecinde zorluklarla karşılaşılmaktadır. İşveren kendine yük ve maliyet artışı olarak gördüğü kanun yükümlülüklerini yerine getirmek konusunda direnç göstermekte, sertifikalı iş sağlığı ve güvenliği personeli ve iş güvenliği hizmet firmaları mevzuatı tam olarak uygulayamamakta ve/veya uygulatamamaktadır. Kanunla birlikte kapsadığı işyeri sayısının kat kat artmasına karşılık devletin müfettiş sayısının çok az olması nedeniyle yeterli denetlemenin yapılamıyor olması da, kanun uygulamasının zorluklarını arttırmaktadır.

İş kazalarının hız kesmemesi en büyük handikaptır. Geçtiğimiz yıl yaşanan büyük ve küçük kazalarda kaybettiğimiz kişi sayısı, maalesef tarihteki yaşadığımız en büyük kayıptır.

"TORBA YASALAR İLE YAMALANAN MEVZUAT"

Yaşanan kazalar ve zamanla değişen şartlar neticesinde her yıl Torba Yasalar ile İş Güvenliği mevzuatında değişiklikler yapılmaktadır. Bunun yerine, yürürlüğe girmeden önce, taslak halindeyken tüm sendika, STK (Sivil Toplum Kuruluşları), Üniversite, firma yöneticileri, odalar vb. birçok yerden görüş alınmalı, bu görüşler değerlendirilmelidir. Ayrıca taslak olarak nasıl çıktığı ve hangi kuruluşların hangi konularda katkı sağladığı kamu ile paylaşılmalıdır diye düşünüyorum.

"Avrupa Birliği uyum sürecinde Türkçeleştirerek ülkemize kazandırdıklarımız da dahil birçok ülkede olmayan iş, hukuk ve yaşam düzenimizi en iyi şekilde sağlayacak mevzuatımız var." Ne yazık ki uygulamalarda sorunlar yaşıyoruz. Bazı işverenlerimizin kanun çıktığında yükümlülükleri yerine getirmek yerine, bu yükümlülükten kaçma adına kanunun boşluklarından faydalanma arzusunu, genlerimize kadar işleyen pratik zekalılığımıza veriyorum.

Kanunen yapılması gerekenler ve gerekliliklerden bahsettim. Uygulamalardaki sorunları yazdım. Biraz da empati yapmak istiyorum. Birçok firmaya iş güvenliği hizmeti vermek suretiyle birçok işveren ile de görüşme imkanım oluyor. Kendileri ile mevzuat konularını konuştuğumda bana yansıtılan en önemli konu "denetlemenin her iş yerine aynı düzeyde yapılmıyor olması." Bir firma düşünün neredeyse her yıl denetleniyor. Ama komşu firmasına kurulduğundan bu yana uğrayan yok. Bana bunları anlatan işveren titiz, yükümlülüklerini yerine getirme noktasında elinden geleni yapıyor. Bunu çalışanlarında memnuniyet, ürünlerinde kalite olarak gördüğünü de söylüyor. Fakat komşu firmasının denetlenmeme neticesinde neredeyse merdiven altı olarak çalışma şansı, maliyetlerinin düşük olması sonucu da ürününü ucuza satıyor olması, ister istemez yükümlülüklerini yerine getiren firmaları etkiliyor. Açık olarak söylemekte fayda var; devletin bu durumu yaratmaması, merdiven altı üretime izin vermemesi, yükümlülüklerini yerine getirmeyenleri cezalandırması gerekmektedir.

Zaman zaman bakan düzeyinde mevzuatın uygulanmasında sorun yaratan açıklamalar yapılması da yine uygulamanın aksaklıklarında önemli yer teşkil etmektedir. İş Güvenliği Kanununu uygulamak zorunda olduğu halde, çalışma bakanımızın açıklaması neticesinde sisteme girmeyen binlerce iş yeri oldu geçen yılın içinde. Ayrıca bakanımızın Aralık ayı içinde yaptığı açıklamasına göre de 2014 yılı boyunca uygulamaya girmeyen binlerce iş yeri, önümüzdeki 3 ay içinde başlarsa geçmişe dönük 1 yıllık cezası silinecek. Bu ifadenin yakında yürürlüğe girmesi beklenen İş Güvenliği Torba yasasında çıkacağı düşüncesindeyim.

Mevzuat konusu uzun, yazı dizisi haline getirmekte fayda var. Devamı haftaya diyelim.

Kazasız bir 2015 yılı diliyorum.



Yazarın Tüm Yazıları

1TEMMUZ TELAŞI

4 Temmuz 2016, Pazartesi

1 TEMMUZ'A DİKKAT

27 Haziran 2016, Pazartesi

Tarım işçileri ve kayıt dışılık

27 Temmuz 2015, Pazartesi

Partilerin iş güvenliği seçim taahhütleri

6 Temmuz 2015, Pazartesi

Sahip çıkılmalı

15 Haziran 2015, Pazartesi

İş güvenliği evde başlar

25 Mayıs 2015, Pazartesi

Yeni Torba Yasa

27 Nisan 2015, Pazartesi

"İş Sağlığı"

16 Mart 2015, Pazartesi

Neden yazıyorum?

9 Mart 2015, Pazartesi

Yeni Maden Kanunu

23 Şubat 2015, Pazartesi

Bina yıkımlarında asbest tehlikesi

16 Şubat 2015, Pazartesi

Securitex Euroasia 2015 Fuarı

2 Şubat 2015, Pazartesi

UYGULANAMAYAN MEVZUAT - 3

19 Ocak 2015, Pazartesi

UYGULANAMAYAN MEVZUAT - 2

12 Ocak 2015, Pazartesi

UYGULANAMAYAN MEVZUAT - 1

5 Ocak 2015, Pazartesi

“İş güvenliği maliyetinizi düşürür”

30 Aralık 2014, Salı

Bulvar binalarındaki çalışmalara dikkat

22 Aralık 2014, Pazartesi

Önce güvenlik kültürü

15 Aralık 2014, Pazartesi

4-5 Aralık Uluslararası Madenlerde İş Sağlığı ve Güvenliği Kongresi

8 Aralık 2014, Pazartesi

ILO'nun 167 Sayılı Sözleşmesi Onaylandı

1 Aralık 2014, Pazartesi

Denizaltında Üretim

25 Kasım 2014, Salı

Bana Bir şey Olmaz !

17 Kasım 2014, Pazartesi

Aydın'da bir İş Güvenliği Derneği doğdu

10 Kasım 2014, Pazartesi

Soma, Ermenek ve Önlem Kültürü Eksikliği

3 Kasım 2014, Pazartesi

Risk analizi ocak söndürebilir!

27 Ekim 2014, Pazartesi

İzmir İSG Zirvesi

20 Ekim 2014, Pazartesi

Risk analizin nerede?

13 Ekim 2014, Pazartesi

6331

29 Eylül 2014, Pazartesi