Takip Et

SON DAKİKA

Babacan: Aydın'ın potansiyeli çok geniş

23 Ekim 2021, Cumartesi 14:24

     


Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, tvDEN'de Gazeteci Emin Aydın'ın hazırlayıp sunduğu "Emin Aydın'la Baş Başa" programının konuğu oldu. Babacan, "Aydın'ın potansiyeli gerçekten çok geniş ve ülkemizin bir göz bebeği bir il" dedi.

Gazeteci Emin Aydın'ın, "Aydın'ı nasıl buldunuz?" sorusuna Babacan, "Aydın Ege'nin göz bebeği illerinden biri. Aydın hem bir tarım ilimiz, hem bir sanayi ilimiz. Turizm, jeotermal kaynaklar var, Aydın'da her şey var. Bugün sivil toplum kuruluşları, meslek örgütlerinin başkanları ile yemekte buluştuk. Onlara 'Aydın bu potansiyeliyle herhalde şöyle Avrupa'ya koysanız, oranın hemen İsviçresi olur' dedim. Gerçekten potansiyeli çok geniş. Nüfusu ile, doğal kaynakları ile, denizi, dağı ve ovası ile ülkemizin bir göz bebeği il. Aydın'ı çok seviyoruz. Sabah İl Başkanlığımızın açılış törenini gerçekleştirdik. Uzun süredir faaliyette İl Başkanlığımız ama resmi açılış töreni bu sabah gerçekleştirildi. Sonra çarşı, pazar turu yaptık. Farklı semtlerde vatandaşlarımızı selamladık. Aydın'da çok sayıda genç ve üniversite öğrencisi gördüm. O gençlerle buluşmak bizi mutlu etti. Gençlerimizin tabi sorunları çok ama bir yandan üniversiteyi kazanmışlar, yurt bulabilmiş olanlar var, bulmakta zorlananlar var. Çok sayıda gençle buluşmak, dertleşmek hoşuma gitti. Sivil toplum da hareketli. Muhtarlarımızla da buluştuk. Dolu dolu bir gün geçirdik Aydın'da" ifadesini kullandı.

"MAALESEF ÜLKEMİZ KÖTÜYE GİDİYOR"

Babacan, "Bizim dönemde biliyorsunuz hazinenin borçlanma faizleri yüzde 66'dan, yüzde 24,6'ya indi. Enflasyonu biz yüzde 29'la teslim aldık, tek haneye indirdik, paradan altı sıfıra attık. Döviz kurları uzunca bir süre Türkiye'de belli seviyelerde seyretti. Çok hızlı kur artışı olmadı. Dolayısıyla bizim ekonomi yönetimi başında olduğumuz dönemde aynı zamanda ortak aklın çalıştığı, istişarenin çalıştırıldığı dönemde ülkemiz güzel sonuçlar aldı. Yoksa 3 bin 500 dolarlık milli gelirimizi 12 bin 500 dolara çıkarmak mümkün olamazdı. 36 milyar dolarlık ihracatımızı tam 132 milyar dolara çıkardık. Bunlar çok kısa sürelerde gerçekleşti. Ben ve ekibim ayrıldıktan sonra, ortak akıl ve istişare terk edildikten sonra maalesef ülkemiz kötüye gidiyor. Türkiye 2013 yılında milli gelir açısından zirveye ulaştı. 3 bin 500 dolardan devraldığımız milli geliri 12 bin 500 dolara çıkardık. Geçen sene 8 bin küsur, şu andaki hükümetin 2023 hedefi 10 bin 700 dolar. 2013'ten bu yana Türkiye'nin milli geliri sürekli düşüyor" diye konuştu.

"TÜRK LİRASININ DEĞERİ İLE İLGİLİ BÜYÜK BİR BELİRSİZLİK VAR"

Gazeteci Emin Aydın'ın, "Ülkenin bir dolarizasyon problemi var, bunu çözmek için ne yapmak gerekir" sorusuna Babacan, "Bunun yöntemi Türk lirasına güveni sağlamak. Türk lirasının istikrarlı ve güvenilir bir para birimini olmasını sağlamak. Başka türlü mümkün değil. Dolarizasyonun en önemli ölçülerinden bir tanesi örneğin banka mevduatıdır. Banka mevduatının yüzde kaçı döviz yüzde kaçı Türk lirasıdır. Biz devraldığımızda yarıdan fazlası dövizdi banka mevduatlarının. Bizim dönemimizde tam üçte birine kadar düştü bu. Mevduatın üçte ikisi Türk lirası oldu. Şu anda baktığımızda tekrar yarıyı geçmiş durumda. Türk lirasına vatandaşlarımız artık eskisi kadar güvenmiyor. Türk lirasının değeri ile ilgili büyük bir belirsizlik var. Özellikle Merkez Bankası'nın bağımsızlığının bitmiş olması ve ekonomi yönetiminde istişarenin terk edilmesi, kadroların zayıflaması Türkiye'de döviz kurunun belirsiz bir yönde seyretmesine sebep oluyor" dedi.

"ŞU ANDA ÜLKEYİ YÖNETEN İKTİDAR SAPMIŞ DURUMDA"

Gazeteci Emin Aydın'ın, "Uzun süre birlikte çalıştığınız Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın karşısında olmanızı vefasızlık olarak değerlendiren bir kitle var. Bu eleştirileri nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna Babacan, "Öncelikle biz kimsenin karşısında değiliz, kimsenin yanında da değiliz. Biz hep doğrularla hareket ediyoruz. Bizim ilke ve değerlerimiz çok açık. AK Parti ilk kurulurken nasıl kuruldu? Yoksulluk ve yolsuzlukla mücadele için ve yasaklarla mücadele için kuruldu. Şu anda memlekette kendi meslektaşlarınızdan düşünün tam 10 bin tanesi eleştirel yazıp çizdiği için işten kovulmuş durumda. Demek ki yasakların çok yaygın olduğu bir ülkedeyiz şu anda. Şu anda yoksulluğun yeniden zirve yaptığı bir dönemde ülke. Şuan da merkezi hükümetten tutun da yerel yönetime kadar yolsuzluk diz boyu. Dolayısıyla kuruluştaki üç amaçtan, şu anda ülkeyi yöneten iktidar sapmış durumda. Yasaklarla, yolsuzlukla, ve yoksullukla mücadele edeceğim derken, direksiyonu başka bir yere çevirmiş durumda. Bizim yönümüz aynı, biz o üç amaçla mücadele için devam ediyoruz" dedi.

"11 YIL BEN BU ÜLKENİN EKONOMİSİNİN BAŞINDA OLDUM"

Babacan, "Biz eylem planları açıklıyoruz. İlk eylem planımızı tarımda açıkladık. Hükümet kurulduktan sonraki ilk 90 günde ve ilk 260 günde neler yapacağımızı 56 madde halinde kamuoyuna duyurduk. Arkasından afet yönetimi ile ilgili eylem planımızı ortaya koyduk. Arkasından sosyal politikalar. Ayın 27'inde dijital dönüşüm ve teknoloji ile ilgili eylem planımızı açıklıyoruz İstanbul'da. 4 olacak bu ay sonunda. 20 alanda böyle eylem planları açıklıyoruz. Her biri yaklaşık 50 madde. 20 çarpı 50 yaklaşık 1000 tane eylem açıklamış olacağız. Bunların hepsi takvime bağlı. Yani sadece şunu yapacağız demiyoruz. Yapacağız ve ilk 90 günde yapacağız. Şunu yapacağız ve en geç 1 yılda tamamlayacağız diye. Hepsinin bütçesini hesap ediyoruz. Devletin parası yeterli mi buna bakıyoruz. 11 yıl ben bu ülkenin ekonomisinin başında oldum. Hesabını kitabını yapmadığımız hiçbir sözü vermiyoruz. Her bir taahhütümüz iyice çalışılmış ve gerçekleştirilebilir taahhütler. Çünkü işin özü güven" dedi.

"KUR ARTINCA BÜTÜN MALİYETLER ARTIYOR"

Babacan, "Türkiye şu an çoklu bir kriz yaşıyor. Bizim ihracatımız artıyor ama içeride durum kötü. Esnaf, çiftçi şikayet ediyor. Vatandaş param yetmiyor, alışveriş edemiyorum diyor ama ihracatımız iyi. Niye? Çünkü ihracat yaptığımız ülkelerin iç yönetimi çok iyi gidiyor. İhracat yaptığımız ülkelerde piyasa çok hareketli. Pandemi sonrasında çok ciddi bir iç tüketimi başladı. Hatta bu yoğun iç tüketimi Avrupa ve Amerika'da enflasyon risklerini beraberinde getirdi. Onlar şimdi bu enflasyonla mücadele için bir adım atsak mı atmasak mı diye bakıyorlar ama yoğun talebin getirdiği enflasyon. Bizdeki gibi dolar kuru artıyor, maliyetler artıyor onun için bizde enflasyon artıyor. Bizdeki enflasyonun sebebi maliyet kaynaklı. Kur artınca bütün maliyetler artıyor. Artan maliyetler karşısında mecburen esnafımız, perakendecilerimiz fiyat arttırmak durumunda kalıyor. Bizdeki durum çok farklı. Pandemide kendi vatandaşına en az desteği veren ülke Türkiye" dedi.

"ÖN ŞART SEÇİM ÖNCESİ DETAYLARDA MUTABAKAT"

DEVA Partisi'nin potansiyel cumhurbaşkanının doğal olarak kendisinin olduğunu ancak buna partinin ilgili kurullarının karar vereceğini belirten Babacan, "Biz parlamenter sistem konusunda eğer iyi bir hazırlık yapılırsa, partiler arasında mümkün olduğunca detaylı bir mutabakat sağlanırsa, seçimlerden sonra Anayasa değişikliğini yapmak altı aydır diyoruz. Buradaki ön şart seçim öncesi detaylarda mutabakat. İlkeler bazında mutabakat tabi ilk aşamadaki hedef. Bir kaç kademe daha inip eğer o detaylarda da mutabakata varırsak, o zaman seçimden sonra zaten hazır bir metnin hemen Meclis'e, Anayasa Komisyonu'na getirilmesi söz konusu olur. Hemen arkadan Genel Kurul'da oylanması söz konusu olur. Gerekirse referandum, gerekmezse mecliste bu iş biter diyoruz. Bir de bizim kültürümüzde hayırlı işte acele ediniz diye bir kavram var. Parlamenter sistem iyiyse, niye bu kadar uzatalım ki? Seçimden önce ne kadar çok siyasi parti çok detayda anlaşırsa, seçimden sonra işimiz o kadar kolaylaşır" dedi. (ELİF DUMANOGLU) 


HABER VİDEOLARI






 
Son Eklenen Haberler