Koçarlı’nın Akmescit Mahallesi’nde çam fıstığı (künar) üretimiyle geçimini sağlayan Ali Uçar, dağ köylerinde hayatın nasıl “ip üstünde” sürdüğünü anlattı. Uçar, çam fıstığının dışarıdan göründüğü gibi kolay kazanılmadığını, aksine her yıl can kayıplarıyla anılan son derece tehlikeli bir iş olduğunu söyledi.

Koçarlı’nın en önemli geçim kaynaklarından birinin çam fıstığı olduğunu vurgulayan Uçar, “Biz burada künar deriz. Toplaması çok zor. Tepelere çıkıyoruz, sırıklarla, merdivenlerle kozalak döküyoruz. Her sene birkaç gencimiz yaralanıyor, maalesef hayatını kaybedenler oluyor. Ölüm pahasına çalışıyoruz ama ekmeğimiz bu, yapacak başka bir şeyimiz yok” dedi.

“ORMAN KÖYLÜSÜNÜN EN BÜYÜK EKMEĞİ”

Dağ köylerinde yaşayan orman köylüsü için çam fıstığının vazgeçilmez olduğunu ifade eden Ali Uçar, “Bizim en büyük geçim kaynağımız bu. Şu an piyasada en çok para eden ürünlerden biri ama bu iş mevsimlik. Mecbur yapıyoruz” diye konuştu.

Çam fıstığının maliyetine de değinen Uçar, dökücülerin günlük yevmiyesinin 3 bin ile 4 bin lira arasında olduğunu, kozalakları yerden toplayanların ise ürünün yarısını aldığını belirtti. Önceki yıllarda yevmiyenin maliyeti bile karşılamadığını söyleyen Uçar, “Bu sene şükürler olsun fiyatlar biraz daha iyi, memnunuz” dedi.

“REKOLTE AZ AMA UMUT FİYATTA”

Bu yıl rekoltenin önceki yıllara göre düşük olduğunu ifade eden Uçar, bazı bölgelerde ürün olsa da genel olarak düşüş yaşandığını belirtti. “Rekolte az ama fiyatla kurtaracağız inşallah” diyen Uçar, kozalak fiyatlarının şu an 40 ila 60 lira arasında olduğunu, iç çam fıstığının kilosunun ise yaklaşık 3 bin liraya kadar çıktığını söyledi.

Eskiden çam fıstığının altınla yarıştığını dile getiren Uçar, “Babalarımızdan, dedelerimizden duyardık; ‘Altının gramı neyse künarın kilosu da odur’ derlerdi. Ama şimdi altın aldı gitti, biz geride kaldık. Aslında fiyat iyi diyoruz ama o kıyasla bakınca mağduriyet var” ifadelerini kullandı.

“TATLIDAN İLACA, ÇOĞU YURT DIŞINA GİDİYOR”

Çam fıstığının kullanım alanlarına da değinen Uçar, ürünün özellikle tatlılarda, çerez olarak ve ilaç sanayinde kullanıldığını, büyük kısmının ise yurt dışına ihraç edildiğini söyledi. Pahalı olmasının en büyük sebebinin zor ve tehlikeli şekilde toplanması olduğunu vurgulayan Uçar, “Hayat güvencen yok. Düşersen bitti” dedi.

Hasat sürecini de anlatan Uçar, kozalakların toplanıp sıcak suda reçinesinden arındırıldığını, ardından makinelerde dövülerek içinin çıkarıldığını belirtti. Ürünün daha sonra ticaretini yapan firmalara teslim edildiğini söyledi.

“KÜNARIN REÇİNESİ ŞİFA”

Çam fıstığının reçinesinin şifalı olduğuna dikkat çeken Ali Uçar, “Domuzlar, yaban güvercinleri yaralandığında bu ağacın reçinesini yaralarına sürer, iyileştirir. Mahluk bile bundan şifa buluyor” diyerek ağacın doğadaki önemine vurgu yaptı.

“ASIL KAZANAN ÜRETİCİ DEĞİL, ARACI”

En büyük dertlerinin aracı sistemi olduğunu söyleyen Uçar, “Marketlerde 100 gramını 1.000 liraya satıyorlar. Ama bizden iç kilosunu 2.500–3.000 liraya alıyorlar. Nakliye yok, risk yok. Asıl kazanan üretici değil, aracı. Bütün üreticiler bundan yanıyor ama memlekette bunun dermanını bulan yok” diye konuştu. (SELİME AYDEMİR)