Takip Et

SON DAKİKA

"Gazetecilik tekdüzeliği kabul etmez"

18 Eylül 2021, Cumartesi 14:11

     


Gazeteci Atilla Dağıstanlı, tvDEN ekranlarında Gazeteci Emin Aydın'ın hazırlayıp sunduğu ''Emin Aydın'la Baş Başa'' programının konuğu oldu. Dağısanlı, 55 yıllık gazetecilik deneyimlerini anlatıp, yazmakta olduğu kitap hakkında bilgiler verdi.

(FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYIN)

Gazeteci Atilla Dağıstanlı'nın , 17 Eylül Adnan Menderes ve Hasan Polatkan'ın asılarak cezalandırıldıkları tarih. O sürece nasıl gelinmiştir? 50 yılındaki Demokrat Parti iktidarının başlangıcından 60'a kadar 27 Mayısa kadar olan geçen süreci duygulara kapılmadan gerçekçi bir yaklaşımla objektif bir bakış açısıyla değerlendirmek gerekiyor. Şimdi sen alandasın. Herhangi bir partinin Adnan Menderes için bugün lokma döktürdüğünü, mevlüt okutturduğunu ya da bir etkinlik düzenlediğini duydun mu sorusuna Gazeteci Emin Aydın, Aydın Büyükşehir Belediyesi'nin lokma hayrı vardı'' cevabını verdi.

 

"BAŞBAKANLIK YAPMASI ÜLKEYE HİZMET ETTİĞİ ANLAMINA GELMİYOR"

 

Dağıstanlı, ''CHP'yi yok etmek için uğraştı Adnan Menderes hayatı boyunca. Başbakanlık yapması ülkeye hizmet ettiği anlamına gelmiyor. Kinyas Kartal ile yapılan pazarlık sonucu İsmet Paşa CHP kaybetti. Niye? İsmet Paşa toprak reformu yapılacağını söylediğinde Adnan Menderes'te toprak ağası olduğu için buna karşı çıktı ve gitti Kinyas Kartal'a dedi ki, İsmet Paşa başta kalırsa bu böyle olacak. Tarih bunu böyle yazıyor, ben kendi kafamdan çıkarmıyorum. Avrupa Birliği'ne girmek için bütün hükümetler neredeyse avuç açacaktı. Zamanında Mustafa Kemal Atatürk'e sormuşlar, bir teklif etsinler düşünelim demiş" ifadesini kullandı.

 

"1 NİSAN 1965'TE BU GAZETEDE BAŞLAMIŞTIM"

 

Dağıstanlı, "Bütün meslektaşlarıma, bütün gazeteciliğe yeni başlayanlara okumadılarsa Gazetecinin ölümü adlı kitabı okumalarını tavsiye ederim. Burada bir gazetecinin bir muhabirin aldığı bir görevi yerine getirirken, çalıştığı gazetenin içinden de nasıl baltalandığı yazar. Mesela bir dönemde bir gazeteci kardeşim vardı İstanbul'da. Bir gazetede çalışıyordu. Niye ayrıldın dedim, masamızın üzerine zarf bırakıyorlardı zarfı açıyorduk patron şu konuda yazı istiyor diye talimat geliyordu o yüzden yazmaktan vazgeçtim orada dedi. Mesela Hüraydın Gazetesi'nin başlığı var. Tarih 1 Temmuz 1965. Yani ben 1 Nisan 1965'te bu gazetede başlamıştım. Bu gazetenin künye bölümü var. Kurucusu Raif Aydoğdu. Raif Aydoğdu, Aydın'da Belediye Başkanlığı da yapmıştır ama ona ait hiçbir bilgi yoktur'' dedi.

 

"YANİ KURŞUNUN BAHARINDA ZEHİRLENİRSİN"

 

Dağıstanlı, "Sana şimdi mesleğin cilvelerinden birini söyleyeceğim. Kazanlı entertipin ustası Engin kardeşimiz 2 sene önce vefat etti. Dizgi makinesinde kurşun erir, sen hangi harfe basarsan kurşun o harften dökülür. Yani kurşunun baharında zehirlenirsin. Onun için süt yoğurt ve ayran verirlerdi onlar içerlerdi onu. Yanına yanaştığın zaman kokudan duramazsın. Bir de gazeteciliğin insiyatifinden söz edeyim sana. Yıllık izin bitmişti Aydın'dan yeni gitmiştim göreve başlamıştım İstanbul'da 15 Kasım 1979'da. Telefon açmıştım Haydar Paşa Garı'ndan. İhsan abi ben göreve başladım fotoğraflar çektim 3 makara film fotoğraf var gazeteye geliyorum haberiniz olsun dedim. İhsan abi de bana sen yarın gel dedi. Yarın gel ne demek ya? Bunu bir İstihbarat Şefi söylüyor. Oktay abi orada mı dedim, burada dedi aldım telefona. Ne konuşuyorsun oğlum çıkıp gelsene dedi. Ben cebimdeki parayla motor tuttum Beşiktaş'a geçtim oradan da taksi tuttum Cağoğlu'na gittim. Rahmetli Ali Alakuş geldi beraber yıkadık karanlık odada ayna gibi çıkmış. Çektik onları bastılar prova yaptılar kontak dediğimiz şeyden. 9 tane fotoğraf birinci sayfaya. Şimdi hepsine Atilla Dağıstanlı diyecekler ben çektim çünkü. İhsan abi Cumhuriyet Fotoğraf Sergisi desek olur mu dedi, olur dedim. Onlarla bugünü kıyasladığın zaman gerilerde kalıyorsun" dedi.

 

"GAZETECİLİK TEKDÜZELİĞİ KABUL ETMEZ"

 

Dağıstanlı, "Ben Aydın'a geldiğimde çok yakından tanıdığım arkadaşlarım bile bana gel bizde yaz demediler. Mesela Aydın Sarı. Neden yaz demedi çünkü huyumu biliyor. Yıllar sonra Gazete Flaş'ta yazdım. Ondan sonra usta gel beraber çalışalım dedi. Severim Aydın'ı iyi gazetecidir. Ona da şunu tavsiye etmiştim sana da tavsiye ediyorum. 6 aylığına bile olsa bu Aydın'dan çıkın, İzmir'e İstanbul'a gidin, bir orada pratik yapın ondan sonra buraya gelin bakış açınız değişir. Burada hipnotize oluyorsunuz. Hep aynı olaylar, hep aynı dedikodular tekdüze bir yaşam biçimi. Gazetecilik tekdüzeliği kabul etmez. Gazetecilikte ben oldum diyen biter" dedi. (ELİF DUMANOĞLU) 







 
Son Eklenen Haberler