
Hayatı nasıl tanımlarsak tanımlayalım başarmanın bahanesi yoktur. Param yok, şartlar eşit değil, hayatta kadına tanınan haklar belli, elimden gelen bu kadar, ben en iyisini yaptım, zaman yetmiyor, insanlar kötü, hava yağışlı...ve daha birçok cümleyle içimizi kıpırdatan o hayallerin önüne geçebiliriz. Veya tek bir hamleyle; ön yargılarımızı kırıp kendi gücümüze odaklanarak, inanarak başarabiliriz. Belki dünyayı keşfetmeyeceğiz ama kendi dünyamızı yaratacağız; okuyarak, okutarak, severek, sevilerek ve üreterek. İyiliğe, gelişime, okumaya, hayata, sanata ve kadınlığa dair bir imzayı da Pusula Eğitim Kurumlarının kurucusu Oylum Özen'le attık. Duygulu, keyifli ve gerçekten bende iz bırakan bir röportajı sizlere sunuyorum.
OYLUM ÖZEN KİMDİR?
Oylum Özen, 1983 yılında Libya Trablusgarp’ta doğdu. 6 yıl sonra ailesiyle birlikte Ankara’ya dönerek ilk, orta ve lise öğrenimini burada tamamladı. Üniversiteyi Kırıkkale Üniversitesi Tarih Bölümünde okudu. 5 yıl boyunca Ankara’da eğitim sektöründe markalaşmış dershanelerde çalıştı. Barış Özen ile evli, Ali Çınar (9) adında bir oğlu var. Pusula Eğitim Kurumları'nın kurucusu. Aydın’da yaşıyor.
ÖNCELİK EĞİTİMDE
Neden özel sektörde çalışmayı tercih ettiniz?
Üniversite eğitimimi tamamladıktan sonra devlet kurumlarında çalışmayı hiç düşünmedim. Öğretmenlik benim için aşk gibi olmuştur hep. İş hayatına Ankara'da başladım; burada 5 yıl çalıştım. Özel sektörün benim için uygun olduğuna inandım ve buna göre çalıştım. Aydın'a geldiğimde dershaneciliğin bir tık geriden ilerlediğini gördüm. Teklif aldım ve Pusula ’da çalışmaya başladım. Sonra 2010'da bana ‘sen çok güzel çalışıyorsun bize ortak ol’ dediler; kabul ettim. Beş kişiydik, ortak oldum ve yola devam ettik. Biz dershaneyi Mimar Sinan Mahallesi’nde açtık. O zaman bize çok inanmadılar ama başardık. Hayallerimde bir dershane sahibi olmak yoktu; planlamadım ancak işimi aşkla yaptım ve başarıya bu yolla ulaştım. İşimi her zaman severek yaptım. Önceliğim asla para kazanma odağında olmadı. Her zaman öğrencilerime daha iyi nasıl bilgi veririm, ne yapabilirim sorularının yanıtını aradım. Bugün bakıldığında Pusula Eğitim Kurumları 5 şubesi olan, bin 200 öğrencisi ve 121 personeli olan eğitim yuvasına dönüştü. Böyle bir eğitim hayatı hayallerimde yoktu. Bana hep soruyorlar; Nasıl başarılı oldun? Tek kelime ile işimi severek ve en iyisini yapmaya çalışarak oldu.
ÜLKEM VE İNSANLIK ADINA YAPTIĞIM EN İYİ İŞ; EĞİTİM
Eğitim sektörünün sizin için önemini, anlamını anlatır mısınız?
Eğitim sektöründe her şeyden önce insanların yüreğine dokunuyorsunuz. Bu da müthiş bir tatmin yaratıyor. Eğitim sektöründe sadece kişi odaklı hizmet etmiyorsunuz, ülke için de hizmet etmiş oluyorsunuz. Belki de ülkem ve insanlık için tek başıma yapabileceğim en güzel şey; eğitim. Benim okul dönemlerim maddi sıkıntılar içerisinde geçti. Annem o süreçte 'kız çocuğusun okumalısın' derdi. Ben dershaneye gidemedim, öğretmenlerimin desteği ile okudum. Onların soru bankası kitapları ve özel ilgisi ile bu başarıyı elde ettim. Belki özel bir dershaneye gitseydim, fırsatlarım olsaydı çok daha iyi yerlerde okuyabilirdim. Kırıkkale Üniversitesi Tarih Bölümü'nü okudum. Burslarla okuyan ve hatta o burslardan artırıp ailesine destek olan bir öğrenci oldum. Okurken hep çalışmak zorunda kaldım. Çok şey öğrendim; dezavantaj gibi görünen o süreçte, insanları tanıdım, problem çözmeyi öğrendim. Hayatı okurken zorluklarıyla öğrendim diyebilirim. Öğrencilik zamanımda çektiğim zorluklar bugün iş hayatımdaki engelleri aşmam noktasında ışık oldu, deneyimlerimle birçok sorunu çözer oldum.
EĞİTİMDE TEMEL İLKE GÜVENDİR
Sizin için sorun nedir? Çözüm metotlarınız nelerdir?
Çözülmeyecek olan sorun insanların ön yargısıdır. Yapılabilecek her şey ön yargı ile sorun haline geliyor. Ön yargı geri dönüşü olmayan hasarlar bırakabiliyor. Bizim en çok zorlandığımız durum; ailenin çocuğuna dair ön yargısı ve beklentisi oluyor. Aileler ile birebir görüşmeye çalışarak, çocukların potansiyelini anlatıyoruz. Onlar ne okumak istiyorsa ailelerine anlatıp, o yolda gitmelerini sağlıyoruz. Eğitimde temel ilke güvendir. Ailenin eğitim kurumuna öğrencinin de kendisine güvenmesi çok önemlidir.
KALİTE, DONANIMLI EKİPLE SAĞLANIR
Mesleki felsefeniz nedir?
Biz bugün Pusula Okulları'nda eğitim kalitesini önceliğimize tutuyoruz. İlköğretim, lise ve Kırmızı Otobüs Dil Kursu olarak hizmet veriyoruz. Donanımlı öğretmenler, kendisini geliştiren öğrenciler ve gerçekten işe gönül verenlerle yola devam etmek istiyoruz.
KÜÇÜK YÜREKLERE KIVILCIM BIRAKAN BİR İŞİM VAR
Pusula Okulları'nda okuyup da sizin göğsünüzü kabartan, örnek olan öğrencilerinizle görüşüyor musunuz?
Mesleğimiz daha fazla mücadeleyi gerektiriyor. Bu asla hırsla değil; tutkuyla yapılan bir şey. Küçücük yüreklere dokunup bir kıvılcım yaratıyorsunuz. Bu kıvılcımlar bugün Türkiye'nin dört bir yanında okuyor veya mesleğini eline almış ve görevinin, işinin başında. Öğrencilerimizin başarılarına, hayatlarına tanık olmak; hatta ortak olmak gurur vericidir. 16 yıl önce mezun ettiğim öğrencilerim hala Öğretmenler Günü'nde veya özel günlerde kendilerini hatırlatıyorlar. "İdolümsün öğretmenin" diyen çocuklarım hala iletişim içinde. Rol model olmak güzel bir duygu, haz. Bu da daha fazla mücadele etmeyi ve başarılı olmayı gerektiriyor.
BAŞARI BİR BÜTÜNDÜR
Başarılı olmayı nasıl tanımlarsınız?
Yaşamda samimiyetsizlik ve sahteliğe tahammülüm yok. Bunu gördüğüm, hissettiğim an, uzaklaşıyorum. Başarı sadece iş ve hayattaki başarı olarak görülmemeli. Bir insanın başarılı olarak görülmesi için aileye, arkadaşlarına sosyal çevreye olan dengesine bakmak lazım. Başarılı olmanın ölçütü sadece iş, evlilik, okul değildir. Bütündür ve kombine bir kavramdır.
AİLEMLE GEÇİRDİĞİM ZAMAN BENİ TAZELİYOR
Yoğun bir iş yaşamınız var dengeleri nasıl sağlıyorsunuz?
İş hayatımın ilk zamanlarında işi, evliliği, aileyi ve sosyal çevreyi dengede tutmakta elbette zorlanıyordum. Ancak disiplinli olursanız; günün planını iyi yaparsanız hayattaki dengeleri kurabiliyorsunuz. Zamanı planlayabilmek işleri daha da hızlı ilerletiyor. Zaten kadın olarak organizasyon bizim işimiz. Kendime ve aileme mutlaka zaman ayırmaya çalışıyorum. Gezmeyi, arkadaşlarımla zaman geçirmeyi, kendime vakit ayırmayı seviyorum. Bunlar beni tazeliyor. Yaptığım iş başlı başına bir mutluluk; ben hayatı böyle seviyorum. Aileyi, doğayı yaşamak için Aydın çok müsait bir il. Ankara'nın ardından Aydın'da yaşamak hiç de zor gelmedi. İzmir, Muğla ve birçok tatil bölgesine yakın bir il. Sadece fırsatları doğru zamanda, doğru kişilerle değerlendirmek gerekiyor.
AYAKTA KALMA SAVAŞINDA EKİP ÖNEMLİ
Mesleki anlamda yaşadığınız zorluklarla nasıl başa çıkıyorsunuz?
Benim on yılım, yaşam ve işim anlamında çok mücadeleli geçti. Devlet dershaneleri kapattı, ayakta kalma savaşı verildi; yoğun bir süreçti. Ben o zaman savaştım, şimdiyse kendimi güçlü hissediyorum. Eğitimci olarak çok disiplinli, çalışkan ve yeniliklere açık birisiyim. Kadın olarak, tutkulu ve duygusal birisiyim. Açıkçası kalitenin donanımlı ve kendisine güvenen ekiple geleceğini düşünüyorum.
SAMİMİYETLE YAPILAN İŞ, GÜÇLENDİRİR
Oylum Özen nasıl bir kadın?
Oylum ne istediğini bilen, kendi duruşu olan bir kadındır. Hayatımda griler yoktur. Ya hep ya hiç mantığım vardır. Uzlaşmacı değilim, kendi doğrularım var ve bunun arkasından gidiyorum. Dürüstlük benim için çok önemli. Samimiyetle yaptığım iş beni güçlendiriyor. Bugüne kadar çalışanlarım ve mesai arkadaşlarımla iletişimim hep güçlü oldu. Ben yaptığım işin her kademesinde çalıştım. Muhasebe, ön büro, tanıtım ve hatta sınıfları bile temizledim. İşine hakim bir işletmeciyim. Kimin neyi ne kadar sürede yapacağını iyi bilirim. Çıraklığını yapmadığın işin ustalığını da yapmayacaksın sözü çok doğru.
ANI YAŞA, MUTLU OL
Nasıl yaşamalı? Ne yapmalı?
İnsanlar hayatlarını değiştirme konusunda isteksiz ve karamsar olabiliyorlar. Mesela ailem sıkıntılı, yetersiz eğitim aldım, adaletsizlik var, param yok gibi birçok olumsuz kavram içerisinde boğuluyor ve değişimi kabul etmiyorlar. Bunun yerine kendilerine inanmaları, kapasitelerini anlamayı kabul etmeleri gerekiyor. Güç insanın içindedir, inancındadır. ‘Anı yaşa, mutlu ol’ mottosu vardır bende. Bugün ne yapabilirsin? Hayatta kilit nokta yaşamanın tadını bilmekten geçiyor. Olumlu düşünmek ve mücadeleci olmak önemlidir. Değişim için para öncü değildir. Önce amacımız ve potansiyelimizin farkında olmaktır. İyiyi yapmak istemek zaten değişimi de beraberinde getirecektir.
DANSÇI OLMAK İSTERDİM
Eğitimci olmasaydınız ne olmak isterdiniz?
Sanat ve spora dair yeteneğim olmadı. Bu alanlarla ilgilenenlerin de ayrı bir zekaya sahip olduğunu düşünüyorum. Mesela ben sözelci olduğum için matematiğe hiç yeteneğim yok, olmasını da çok isterdim. Öğretmen olmasaydım ne olurdun derseniz; dansçı olmak isterdim. İçimde kalan bir şeydir; dans.
KADINLARIN GÜCÜNE SAYGI DUYUYORUM
Güçlü kadını tanımlar mısınız?
Kendi ayaklarının üzerinde durabilen, bağımlı değil ama bağlı, hayattan ne istediğini bilen kadındır. Zaten kadın olmak başlı başına meziyettir. Kadın, fedakar, sevgi, şefkat ve samimiyeti bir arada bulunduran güçtür. Bunları bir arada tutmak zaten büyük bir güçtür. Kadın bir erkeğin himayesinde kalmamalı ve mutlaka üretmelidir. Evde işte, aşkta, hayatta nerede olursak olalım; şartları zorlamalı ve üretmeliyiz. Yerimizde saymamalıyız ve kadınların gücüne saygı duyuyorum.
HAYIR DEMEYİ BİLİYORUM
Yoğun tempoda kendinize vakit ayırabiliyor musunuz?
Önceden böyle bir lüksüm yoktu. Şimdi kendime zaman ayırmak beni mutlu ediyor. Sadelikten ve doğal olmaktan yanayım. Kendimi şımartmak konusunda da cömertim. Kendime vakit ayırıyorum. İstemediğim bir şey yapmıyorum. 20'li yaşlarda insanlar kırılmasın, gücenmesin dediğim için tercihlerim yanlış olabiliyordu. Ama şimdi hayır demeyi biliyorum. Net ifadeler, net yaşamlar oluyor. Belirsizlik kötü, sıkıntılı bir durumdur. Net olmaktan keyif alıyorum.
YAVAŞ YAŞAMAK İSTİYORUM
Geleceğe dair planlarınız arasında neler var?
Geleceğe dair planlarım arasında yavaş yaşamak var. İş aile, arkadaş ortamını daha yavaş yaşamak istiyorum. Bunu sağlamak kendime dönmemi sağlıyor, mutlu oluyorum. İş anlamında da planlarım var tabii. İdeallerim ve yapmak istediklerim var; kendi öğretmenlerimi kendim yetiştirmek istiyorum. Belki bir eğitim fakültesi açabilirim. Neden özel bir üniversitem olmasın ki?
KIZ ÇOCUKLARI OKUSUN, HAYAT RENKLENSİN
Eğitim anlamında kendinize görev edindiğiniz şeyler var mı?
Eğime destek veren bir yapım var. Ülkemizde kadına bakış açısı hala gelişmiş durumda değil. Kız çocuklarına yönelik projelerin geliştirilmesi lazım. Tabii de erkek çocuklarına da fırsat tanınsın ancak toplumda kadına bakış açısı belli, bunu değiştirmek için fırsatlar çoğaltılmalıdır. Kız çocukları daha çok okusun, hayat renklensin, her yerde onları görebilelim. (AYŞE YILMAZ)
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.