Takip Et

Düzenlemeler

2024-05-01 13:11:00

TÜRK-İŞ'ten 1 Mayıs bildirisi

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ), 1 Mayıs kutlamaları kapsamında gündemdeki sorunların tespit ve taleplerini içeren 1 Mayıs bildirisini kamuoyuyla paylaştı.

TÜRK-İŞ'in 1 Mayıs bildirisinde şu ifadelere yer verildi:

"Bugün 1 Mayıs.

1 Mayıs emeğin, alın terinin, barışın, demokrasinin ve güvenli bir gelecek için dayanışmanın, yardımlaşmanın günüdür. Bu gün o gündür.

Bugün biz emekçilerin;

Günün şartlarına uygun seviyede eşit ve adil ücret uygulanmasını;

Vergide adaletin sağlanmasını;

Özgürce örgütlenmemize imkan verilmesini;

Tüm haklarımızın korunup geliştirilmesini;

Gelişen üretim teknolojilerine uyum sağlayacak işçi eğitimlerinin yapılmasını;

İş sağlığı ve güvenliğinin gerektirdiği şartlara uygun çalışma ortamlarının sağlanmasını,

Birlik, beraberlik ve dayanışma içinde kararlılıkla mücadelemizi sürdüreceğimizi,

meydanlarda haykıracağımız gündür.

17 Kasım 2019 tarihinde Çin’de başlayıp tüm ülkeleri etkisi altına alan COVID-19 pandemisinin;

2022 yılında askeri operasyon ile başlayıp devam eden Rusya-Ukrayna Savaşının;

İsrail’in Filistin topraklarına girip Filistin halkını hunharca yok etmek için başlattığı zulmün;

Acımasızca yaratılan terör eylemlerinin;

Ülkemizi ve tüm dünya ülkelerinin ekonomisini olumsuz etkilemesi, tüm bu olayların yanında 6 Şubat tarihinde 11 ilimizi etkileyen deprem felaketinin ülkemizde can ve mal kaybına da neden olması, ülkemizin olumsuz etkilenmesini daha da ağırlaştırmıştır.

Ülkemizin ekonomide yaşadığı sıkıntıya bağlı olarak yüksek oranda devam eden enflasyonla mücadele ile sağlanan ücret artışlarına rağmen, ücretlerin reel değerini düşürmesi işçimizi, emeklimizi dayanılması güç geçim sıkıntısına sokmuştur.

Adil olmayan vergi sistemimize bağlı olarak ücretlerden yüksek oranda vergi kesilmesi ile işçi Ocak ayında aldığı ücreti yılın yarısından itibaren alamamaktadır.

Ücretlere uygulanan düşük vergi dilimlerinin yarattığı bu uygulama, işçinin örgütlü olmadığı işyerlerinde ücretlerin düşük gösterilmesine;

İşçinin sosyal sigorta hakkını kaybetmesini dahi göze alarak kayıt dışı çalışmaya teşvik etmesine;

Ülkenin bu nedene bağlı olarak önemli miktarda vergi kaybına yol açmıştır.

Yapılan mücadelemize rağmen halan sürmekte olan örgütlenmenin önündeki engeller, kaçak işçi çalıştırılmasını kolaylaştırmaktadır.

İş sağlığı ve iş güvenliği şartlarına uygun olmayan ortamlarda çok düşük ücretlerle, çağdaş köle şartlarında işçi çalıştırılmasına devam edilmesi ülkemizin önemli sorunlarından biri olarak devam etmektedir.

Sendikaya üye olmak isteyen işçinin işten çıkartılması neredeyse normal bir uygulama haline gelmiştir.

Kamu kurum ve kuruluşlarında çoğu haklarından mahrum olarak taşeron işçilerin çalıştırılmaya devam edilmesi önemli bir sorun olarak gündemdedir.

Halen ülkemizde kayıt dışı çalıştırılan işçi oranı yüzde 30 seviyelerinde devam etmektedir.

Geçmiş yıllardan beri devam eden işsizlik yapısal sorun haline gelmiştir.

TÜİK’in 2024 Şubat ayı verilerine göre işsizlik oranı %8,7’dir.

İşsizlik oranı erkeklerde %7,3 iken, kadınlarda %11,3 seviyesindedir.

Genç nüfusun işsizlik oranı ise %15,6’dır.

Genç nüfusun işsizlik oranının yüksek oluşu, geleceğimizin güvencesi olan Sosyal Güvenlik Kurumunun aktif pasif dengesi bakımından büyük önem arz etmektedir.

Sosyal Güvenlik Kurumunun verilerine göre, ülkemizde her gün 5 işçi iş kazası sonucu hayatını kaybetmektedir.

İş Sağlığı, İş Güvenliği Meclisinin verilerine göre 2023 yılında 1929 işçi iş kazaları sonucu hayatını kaybetmiştir.

Ülkemiz ölümlü iş kazalarında Avrupa ülkeleri içinde birinci sırada, İLO’nun 12 Temmuz 2023 tarihinde güncellenen verilerine göre, dünya ülkeleri sıralamasında ise ölümcül olmayan mesleki yaralanmalar bakımından 11., ölümlü iş kazası sayısı bakımından 15. sırada yer almaktadır.

Ülkemizde hemen hemen her gün en az bir kadın hunharca öldürülmektedir.

Diğer bir kanayan yaramız ise çocukların her türlü şiddete karşı korunamaması ve çocuk işçiliğidir ve tüm bu konular gündemde yeteri kadar yer almamaktadır.

Bugün Emek ve Dayanışma Günümüzde tüm sorunlarımızı bir kez daha haykırıyor, kamuoyu ile iktidar ve muhalefet partileriyle paylaşıyor, sorunlarımıza kısa sürede çözüm getirilmesini talep ediyoruz.

Gece – gündüz, kış – yaz, soğuk – sıcak, yağmur – kar demeden çalışarak üreten biz işçiler, emeğimizin karşılığı olan ve geçim sıkıntısı çekmeden, aile bireylerimizle birlikte çağdaş düzeyde yaşayacak ücret istiyoruz.

Asgari ücretin yoksulluk sınırının üstünde belirlenmesini istiyoruz.

Emekli aylığı alt sınırının asgari ücret düzeyine yükseltilmesini istiyoruz.

Gelir vergisinde adaletin sağlanmasını, çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alınmasını istiyoruz.

Yapılacak yasal düzenlemelerle örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılmasını istiyoruz.

Ülkemiz şartlarına uygun projelerin uygulanarak, etkin denetimin yapılarak kayıt dışı istihdamın önlenmesini istiyoruz.

Kamu kurum ve kuruluşlarında çalıştırılan taşeron işçilerinin, ilgili kurumların kadrolarına geçirilmelerini ve kamu kurum ve kuruluşlarında taşeron işçi çalıştırılmasına son verilmesini istiyoruz.

İşyerlerinin düzenli ve etkin denetimlerinin yapılarak mevzuatın ve teknolojinin gerektirdiği önlemlerin alınmasını ve ölümlü iş kazanlarının sonlanmasını istiyoruz.

Başta sanayi olmak üzere istihdam imkanı sağlayacak yatırımların teşvik edilerek beyin göçünün önlenmesini ve işsizlik oranının kabul edilir bir düzeye çekilmesini istiyoruz.

Çocukların her türlü şiddetten korunmasını ve ülkemizde yaşanan kadın cinayetlerinin önlenmesini, faillerine caydırıcı ağır cezaların verilmesini ve bu tür eylemlerin son bulmasını istiyoruz.

Çocukların çalıştırılmasındaki en büyük nedenlerden biri yoksulluk ve eğitimsizliktir. Erken yaşta çalışmaya başlayan çocukların, kendi yaşıtları ile oynayıp, eğlenip, güven içinde öğrenimlerini sürdürmelerini istiyoruz.

Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında kutladığımız Emek ve Dayanışma Günümüzde, haykırdığımız sorunlarımızın çözüme kavuşturulmasını bekliyor, tüm emekçilerimizin dayanışma gününü kutluyoruz." (MEHMET AYDIN)