Düzenlemeler
2025-12-30 12:32:00
Aydın’da kolonyanın 40 yılı aşkın hikâyesi
Aydın’da kolonyacılığın yaşayan hafızalarından biri olan Neşet Karakaş, 1980’li yıllardan bu yana sürdürdüğü mesleğiyle yalnızca bir esnaf değil, aynı zamanda değişen tüketim alışkanlıklarının da tanığı. Bir dönem kentte bu işi yapan “ilk ve tek” isim olan Karakaş, kolonyanın sıradan bir alışkanlıktan gerçek bir sağlık ihtiyacına dönüşümünü ve kaybolmaya yüz tutan klasik esansları anlattı.
Aydın’da kolonyacılığın temelleri atılırken Neşet Karakaş’ın yolu meslekle özel bir ilgi sayesinde kesişti. O yılları anlatırken, “Özel bir ilgim vardı, kolonyacı bir arkadaşımızdan bir esans aldım. O zamanlar mavi alkol vardı, onu deneyerek öğrendim” sözleriyle mesleğe giriş hikâyesini özetledi. Karakaş, başladığı dönemde Aydın’da bu işi yapan ilk ve tek esnaf olmanın hem sorumluluğunu hem de heyecanını yaşadığını ifade etti.
LİMON KOLONYASININ DEĞİŞMEYEN TAHTI
Yıllar geçse de bazı alışkanlıkların değişmediğini belirten Karakaş, vatandaşların en çok limon kolonyasını tercih ettiğini vurguladı. “Vatandaşlar en çok limon kolonyası ister” diyen Karakaş, kendi damak zevkinin ise farklı olduğunu dile getirerek, “Ben beyaz zambakçıyım” ifadelerini kullandı. Ona göre kolonya, yalnızca bir koku değil; günlük hayatın vazgeçilmez bir parçası.
ÜRETİMDEN SATIŞA DÖNÜŞÜM
Uzun yıllar kolonyayı kendi imkânlarıyla hazırlayan Karakaş, bugün ise artık üretim yapmıyor. Günümüzde hazır kolonyaların satışını gerçekleştirdiğini belirten Karakaş, özellikle nişan, düğün ve benzeri özel organizasyonlar için toplu satışlara ağırlık verdiklerini söyledi.
Bu süreçte en büyük desteğinin eşi olduğunu vurgulayan Karakaş, eşiyle birlikte çalışarak müşterilere hizmet vermeye devam ettiklerini ifade etti.
HER EVİN SESSİZ İHTİYACI
Kolonyanın gerçek değerinin pandemiyle birlikte daha net anlaşıldığını söyleyen Karakaş “Her evde bulunması gereken bir şey olduğunu pandemi zamanı öğrendik” dedi. Kolonyanın kullanım alanlarını ise günlük hayatın içinden örneklerle anlattı “Bir yerine bir şey olduğu zaman getirirsin, hemen kolonya sürersin. Misafir geldiğinde ikram edilir, bir şey yenir ikram edilir.”
Pandemi öncesinde kolonyanın sıradan bir alışkanlık olarak görüldüğünü belirten Karakaş, bu dönemin ardından kolonyanın “gerçek bir sağlık ihtiyacı” olduğunun toplum tarafından kabul edildiğini ifade etti.
KAYIP ESANSLARIN HİKÂYESİ
Zamanla değişen koku tercihleri, kolonyacılık kültüründe de büyük bir dönüşüm yaratmış durumda. Karakaş, günümüzde insanların daha çok “buket, okyanus gibi parfüm esanslarına” yöneldiğini söyledi.
Geçmişin vazgeçilmezlerini ise hüzünle sıraladı “Eskiden beyaz zambak, altın damla, kara kedi, çoban, kızkaçıran, iğde gibi esanslar vardı.” Bu esansların artık ya tamamen kaybolduğunu ya da tercih edilmediğini belirten Karakaş, “Kaldıysa bile vatandaşlar tercih edip kullanmıyor” diyerek kültürel bir değişime dikkat çekti. (İREM AKCAN)
2025-12-30 12:32:50
Aydın’da kolonyanın 40 yılı aşkın hikâyesi
Aydın’da kolonyacılığın yaşayan hafızalarından biri olan Neşet Karakaş, 1980’li yıllardan bu yana sürdürdüğü mesleğiyle yalnızca bir esnaf değil, aynı zamanda değişen tüketim alışkanlıklarının da tanığı. Bir dönem kentte bu işi yapan “ilk ve tek” isim olan Karakaş, kolonyanın sıradan bir alışkanlıktan gerçek bir sağlık ihtiyacına dönüşümünü ve kaybolmaya yüz tutan klasik esansları anlattı.
Aydın’da kolonyacılığın temelleri atılırken Neşet Karakaş’ın yolu meslekle özel bir ilgi sayesinde kesişti. O yılları anlatırken, “Özel bir ilgim vardı, kolonyacı bir arkadaşımızdan bir esans aldım. O zamanlar mavi alkol vardı, onu deneyerek öğrendim” sözleriyle mesleğe giriş hikâyesini özetledi. Karakaş, başladığı dönemde Aydın’da bu işi yapan ilk ve tek esnaf olmanın hem sorumluluğunu hem de heyecanını yaşadığını ifade etti.
LİMON KOLONYASININ DEĞİŞMEYEN TAHTI
Yıllar geçse de bazı alışkanlıkların değişmediğini belirten Karakaş, vatandaşların en çok limon kolonyasını tercih ettiğini vurguladı. “Vatandaşlar en çok limon kolonyası ister” diyen Karakaş, kendi damak zevkinin ise farklı olduğunu dile getirerek, “Ben beyaz zambakçıyım” ifadelerini kullandı. Ona göre kolonya, yalnızca bir koku değil; günlük hayatın vazgeçilmez bir parçası.
ÜRETİMDEN SATIŞA DÖNÜŞÜM
Uzun yıllar kolonyayı kendi imkânlarıyla hazırlayan Karakaş, bugün ise artık üretim yapmıyor. Günümüzde hazır kolonyaların satışını gerçekleştirdiğini belirten Karakaş, özellikle nişan, düğün ve benzeri özel organizasyonlar için toplu satışlara ağırlık verdiklerini söyledi.
Bu süreçte en büyük desteğinin eşi olduğunu vurgulayan Karakaş, eşiyle birlikte çalışarak müşterilere hizmet vermeye devam ettiklerini ifade etti.
HER EVİN SESSİZ İHTİYACI
Kolonyanın gerçek değerinin pandemiyle birlikte daha net anlaşıldığını söyleyen Karakaş “Her evde bulunması gereken bir şey olduğunu pandemi zamanı öğrendik” dedi. Kolonyanın kullanım alanlarını ise günlük hayatın içinden örneklerle anlattı “Bir yerine bir şey olduğu zaman getirirsin, hemen kolonya sürersin. Misafir geldiğinde ikram edilir, bir şey yenir ikram edilir.”
Pandemi öncesinde kolonyanın sıradan bir alışkanlık olarak görüldüğünü belirten Karakaş, bu dönemin ardından kolonyanın “gerçek bir sağlık ihtiyacı” olduğunun toplum tarafından kabul edildiğini ifade etti.
KAYIP ESANSLARIN HİKÂYESİ
Zamanla değişen koku tercihleri, kolonyacılık kültüründe de büyük bir dönüşüm yaratmış durumda. Karakaş, günümüzde insanların daha çok “buket, okyanus gibi parfüm esanslarına” yöneldiğini söyledi.
Geçmişin vazgeçilmezlerini ise hüzünle sıraladı “Eskiden beyaz zambak, altın damla, kara kedi, çoban, kızkaçıran, iğde gibi esanslar vardı.” Bu esansların artık ya tamamen kaybolduğunu ya da tercih edilmediğini belirten Karakaş, “Kaldıysa bile vatandaşlar tercih edip kullanmıyor” diyerek kültürel bir değişime dikkat çekti. (İREM AKCAN)
2025-12-30 12:33:09
Aydın’da kolonyanın 40 yılı aşkın hikâyesi
Aydın’da kolonyacılığın yaşayan hafızalarından biri olan Neşet Karakaş, 1980’li yıllardan bu yana sürdürdüğü mesleğiyle yalnızca bir esnaf değil, aynı zamanda değişen tüketim alışkanlıklarının da tanığı. Bir dönem kentte bu işi yapan “ilk ve tek” isim olan Karakaş, kolonyanın sıradan bir alışkanlıktan gerçek bir sağlık ihtiyacına dönüşümünü ve kaybolmaya yüz tutan klasik esansları anlattı.
Aydın’da kolonyacılığın temelleri atılırken Neşet Karakaş’ın yolu meslekle özel bir ilgi sayesinde kesişti. O yılları anlatırken, “Özel bir ilgim vardı, kolonyacı bir arkadaşımızdan bir esans aldım. O zamanlar mavi alkol vardı, onu deneyerek öğrendim” sözleriyle mesleğe giriş hikâyesini özetledi. Karakaş, başladığı dönemde Aydın’da bu işi yapan ilk ve tek esnaf olmanın hem sorumluluğunu hem de heyecanını yaşadığını ifade etti.
LİMON KOLONYASININ DEĞİŞMEYEN TAHTI
Yıllar geçse de bazı alışkanlıkların değişmediğini belirten Karakaş, vatandaşların en çok limon kolonyasını tercih ettiğini vurguladı. “Vatandaşlar en çok limon kolonyası ister” diyen Karakaş, kendi damak zevkinin ise farklı olduğunu dile getirerek, “Ben beyaz zambakçıyım” ifadelerini kullandı. Ona göre kolonya, yalnızca bir koku değil; günlük hayatın vazgeçilmez bir parçası.
ÜRETİMDEN SATIŞA DÖNÜŞÜM
Uzun yıllar kolonyayı kendi imkânlarıyla hazırlayan Karakaş, bugün ise artık üretim yapmıyor. Günümüzde hazır kolonyaların satışını gerçekleştirdiğini belirten Karakaş, özellikle nişan, düğün ve benzeri özel organizasyonlar için toplu satışlara ağırlık verdiklerini söyledi.
Bu süreçte en büyük desteğinin eşi olduğunu vurgulayan Karakaş, eşiyle birlikte çalışarak müşterilere hizmet vermeye devam ettiklerini ifade etti.
HER EVİN SESSİZ İHTİYACI
Kolonyanın gerçek değerinin pandemiyle birlikte daha net anlaşıldığını söyleyen Karakaş “Her evde bulunması gereken bir şey olduğunu pandemi zamanı öğrendik” dedi. Kolonyanın kullanım alanlarını ise günlük hayatın içinden örneklerle anlattı “Bir yerine bir şey olduğu zaman getirirsin, hemen kolonya sürersin. Misafir geldiğinde ikram edilir, bir şey yenir ikram edilir.”
Pandemi öncesinde kolonyanın sıradan bir alışkanlık olarak görüldüğünü belirten Karakaş, bu dönemin ardından kolonyanın “gerçek bir sağlık ihtiyacı” olduğunun toplum tarafından kabul edildiğini ifade etti.
KAYIP ESANSLARIN HİKÂYESİ
Zamanla değişen koku tercihleri, kolonyacılık kültüründe de büyük bir dönüşüm yaratmış durumda. Karakaş, günümüzde insanların daha çok “buket, okyanus gibi parfüm esanslarına” yöneldiğini söyledi.
Geçmişin vazgeçilmezlerini ise hüzünle sıraladı “Eskiden beyaz zambak, altın damla, kara kedi, çoban, kızkaçıran, iğde gibi esanslar vardı.” Bu esansların artık ya tamamen kaybolduğunu ya da tercih edilmediğini belirten Karakaş, “Kaldıysa bile vatandaşlar tercih edip kullanmıyor” diyerek kültürel bir değişime dikkat çekti. (İREM AKCAN)
2025-12-30 12:33:24
Aydın’da kolonyanın 40 yılı aşkın hikâyesi
Aydın’da kolonyacılığın yaşayan hafızalarından biri olan Neşet Karakaş, 1980’li yıllardan bu yana sürdürdüğü mesleğiyle yalnızca bir esnaf değil, aynı zamanda değişen tüketim alışkanlıklarının da tanığı. Bir dönem kentte bu işi yapan “ilk ve tek” isim olan Karakaş, kolonyanın sıradan bir alışkanlıktan gerçek bir sağlık ihtiyacına dönüşümünü ve kaybolmaya yüz tutan klasik esansları anlattı.
Aydın’da kolonyacılığın temelleri atılırken Neşet Karakaş’ın yolu meslekle özel bir ilgi sayesinde kesişti. O yılları anlatırken, “Özel bir ilgim vardı, kolonyacı bir arkadaşımızdan bir esans aldım. O zamanlar mavi alkol vardı, onu deneyerek öğrendim” sözleriyle mesleğe giriş hikâyesini özetledi. Karakaş, başladığı dönemde Aydın’da bu işi yapan ilk ve tek esnaf olmanın hem sorumluluğunu hem de heyecanını yaşadığını ifade etti.
LİMON KOLONYASININ DEĞİŞMEYEN TAHTI
Yıllar geçse de bazı alışkanlıkların değişmediğini belirten Karakaş, vatandaşların en çok limon kolonyasını tercih ettiğini vurguladı. “Vatandaşlar en çok limon kolonyası ister” diyen Karakaş, kendi damak zevkinin ise farklı olduğunu dile getirerek, “Ben beyaz zambakçıyım” ifadelerini kullandı. Ona göre kolonya, yalnızca bir koku değil; günlük hayatın vazgeçilmez bir parçası.
ÜRETİMDEN SATIŞA DÖNÜŞÜM
Uzun yıllar kolonyayı kendi imkânlarıyla hazırlayan Karakaş, bugün ise artık üretim yapmıyor. Günümüzde hazır kolonyaların satışını gerçekleştirdiğini belirten Karakaş, özellikle nişan, düğün ve benzeri özel organizasyonlar için toplu satışlara ağırlık verdiklerini söyledi.
Bu süreçte en büyük desteğinin eşi olduğunu vurgulayan Karakaş, eşiyle birlikte çalışarak müşterilere hizmet vermeye devam ettiklerini ifade etti.
HER EVİN SESSİZ İHTİYACI
Kolonyanın gerçek değerinin pandemiyle birlikte daha net anlaşıldığını söyleyen Karakaş “Her evde bulunması gereken bir şey olduğunu pandemi zamanı öğrendik” dedi. Kolonyanın kullanım alanlarını ise günlük hayatın içinden örneklerle anlattı “Bir yerine bir şey olduğu zaman getirirsin, hemen kolonya sürersin. Misafir geldiğinde ikram edilir, bir şey yenir ikram edilir.”
Pandemi öncesinde kolonyanın sıradan bir alışkanlık olarak görüldüğünü belirten Karakaş, bu dönemin ardından kolonyanın “gerçek bir sağlık ihtiyacı” olduğunun toplum tarafından kabul edildiğini ifade etti.
KAYIP ESANSLARIN HİKÂYESİ
Zamanla değişen koku tercihleri, kolonyacılık kültüründe de büyük bir dönüşüm yaratmış durumda. Karakaş, günümüzde insanların daha çok “buket, okyanus gibi parfüm esanslarına” yöneldiğini söyledi.
Geçmişin vazgeçilmezlerini ise hüzünle sıraladı “Eskiden beyaz zambak, altın damla, kara kedi, çoban, kızkaçıran, iğde gibi esanslar vardı.” Bu esansların artık ya tamamen kaybolduğunu ya da tercih edilmediğini belirten Karakaş, “Kaldıysa bile vatandaşlar tercih edip kullanmıyor” diyerek kültürel bir değişime dikkat çekti. (İREM AKCAN)