Aydın’ın Çine ilçesinde 2020 yılında kurulan Tun Gıda A.Ş., kırmızı et ve işlenmiş et ürünleri üretiminde bölgenin en büyük entegre tesislerinden biri olarak öne çıktı. Kurulduğu günden bu yana Mehmet Zengin markası, 711 kafeleri ve Çine Organize Sanayi Bölgesi’ndeki yüksek hijyen standartlarına sahip et entegre tesisiyle faaliyetlerini sürdüren şirket, üretim sürecindeki şeffaflık ve teknoloji kullanımıyla dikkat çekiyor.
Firmanın üretim müdürü Gıda Mühendisi Feride Büyüksarı, üretim sahasından paketlemeye kadar tüm süreci detaylarıyla anlattı; Tun Gıda’nın yalnızca bir üretici değil, aynı zamanda tüketici güveninin temsilcisi olduğunu vurguladı.
CANLI HAYVANLAR BÖLGEDEN SEÇİLİYOR
Üretim sürecinin ilk adımında bölge hayvanlarının tercih edildiğini belirten Büyüksarı, canlı hayvan alımının hassasiyetle yürütüldüğünü dile getirdi. Büyüksarı, bu süreci şöyle ifade etti:
“Satın alma birimimiz, hayvanları yerinde görerek seçiyor. Bölge hayvanlarını tercih ediyoruz. Uygun danaları belirledikten sonra Halk Ege Et Mezbahası'nda tamamen İslami usullere uygun, helal kesim yöntemiyle kesimlerini yaptırıyoruz. Kesilen hayvanlar bir gün dinlendirildikten sonra karkas halinde tesisimize getiriliyor.”
Bu noktadan sonra Tun Gıda’daki gerçek üretim serüveninin başladığını söyleyen Büyüksarı, soğuk zincirin kesintisiz sürdürüldüğünü vurguladı.
PARÇALAMA VE İŞLENMİŞ ÜRÜN ÜRETİMİ
Tesise gelen karkas etlerin ilk olarak soğuk depolara alındığını anlatan Feride Büyüksarı, parçalama işleminin ardından üretim hattına geçildiğini şöyle özetledi:
“Kol ve but etleri özel gruplara ayrılıyor. Geri kalan etler, sucuk, salam, sosis, köfte, hamburger ve döner gibi işlenmiş ürünlerin üretiminde kullanılıyor.”
Ürünlerde kullanılan tüm diğer içeriklerin de yüksek kalite standartlarında seçildiğini ve nihai ürünlerin yalnızca hijyenik değil, aynı zamanda damak tadına uygun şekilde hazırlandığını belirtti.
HİJYEN HER ADIMDA ÖNCELİK
Tesiste üretim alanına girişin hijyen bariyerlerinden geçtiğini belirten Büyüksarı, giriş sürecinin dahi üretimin güvenilirliği açısından son derece önemli olduğunu dile getirdi:
“Gerek misafirlerimiz gerekse personelimiz, bone ve önlüklerini giydikten sonra el yıkama ve kurutma işlemi yapmadan üretim alanına giremez. Ardından el ve ayak dezenfeksiyonları tamamlanmadan hiçbir şekilde üretim hattına geçilmiyor. Ortam sıcaklığı 10 derece. Personelin kıyafetleri her gün yıkanıyor. El değmeden üretim yapıyoruz.”
Hijyenin yalnızca bir zorunluluk değil, markanın temel prensibi olduğunu vurgulayan Büyüksarı, “Kendi yemeyeceğimiz ürünü kimseye sunmayız,” diyerek bu anlayışın şirket kültürünün temel taşı olduğunu vurguladı.
DÖNER ÜRETİMİNDE ROBOTİK SİSTEMLER
Tun Gıda’nın et entegre tesisinde döner üretiminin özel bir teknolojiyle yürütüldüğünü anlatan Büyüksarı, bu süreçte el temasının tamamen ortadan kaldırıldığını söyledi:
“Hazırlık ünitesinden gelen dönerler, büyük robotlar yardımıyla pişiriliyor. Sadece bir operatör tarafından kontrol ediliyor. Ardından hızlı soğutma ünitesine gönderiliyor ve -40 derecede şoklanıyor.”
Ürünlerin 24 saatlik şoklama işleminden sonra -18 derece depolarda muhafaza edilerek sevkiyata hazır hale getirildiğini aktaran Büyüksarı, soğuk zincirin burada da titizlikle sürdürüldüğünü ifade etti.
MARKET ZİNCİRLERİNDE YERİNİ ALIYOR
Tun Gıda'nın döner ürünleri şu anda yerel marketlerde ve Mehmet Zengin şubelerinde satışta. Ancak yakın zamanda daha geniş zincir mağazalarda da ürünlerin raflarda yerini alması hedefleniyor. Büyüksarı, bu süreci şu sözlerle açıkladı:
“Dönerlerimiz şu anda 300 gramlık ambalajlarda sunuluyor. Sekiz aya kadar raf ömrüne sahip. Tüketicilerimiz bu ürünleri dondurucularında güvenle muhafaza edebilir.”
PAKETLEME HATTI: SON AMA KRİTİK ADIM
Üretimin son aşamasının en az üretim hattı kadar önemli olduğunu vurgulayan Büyüksarı, paketleme sürecini adım adım şöyle anlattı:
“Modifiye atmosferde paketleme yaptıktan sonra ürünlerimiz metal detektör kontrolünden geçiyor. Ardından ağırlık kontrolü için Checkweigher'a gidiyor. Son kontrollerin ardından etiketlenerek kolileniyor ve nihai tüketiciye ulaştırılmak üzere sevkiyat bölümüne alınıyor.”
5 BİN METREKARELİK HİJYEN MERKEZİ
Çine Organize Sanayi Bölgesi’nde 5.000 m² kapalı, 10.000 m² açık alan üzerine kurulu olan Tun Gıda Et Entegre Tesisi, modern donanımı, robotik üretim hatları ve hijyenik yapısıyla hem toplu tüketim alanlarında hem de perakende sektöründe sağlam bir yer edinmiş durumda.
Feride Büyüksarı’nın aktardığı bilgiler, yalnızca et üretiminin teknik boyutlarını değil, Tun Gıda'nın vizyonunu da yansıtıyor. Kaliteden ödün vermeyen, hijyeni temel ilke kabul eden ve her aşamada tüketici güvenini merkeze alan bu tesis, Aydın’dan Türkiye’nin sofralarına uzanan lezzetli ve güvenilir bir köprü kuruyor. (SELİME AYDEMİR)