Takip Et

SON DAKİKA

"Her iki eczaneden biri kapanma tehlikesiyle karşı karşıya"

29 Haziran 2022, Çarşamba 16:38

     


Aydın Eczacı Odası Başkanı Sefa Karaaslan, Türk Eczacıları Birliği ve 54 Bölge Eczacı Odası tarafından yayımlanan sonuç deklerasyonu ile ilgili açıklama yaptı. Eczacılık mesleğinin ekonomik tehdit altında olduğunu ifade eden Karaaslan, "Her iki eczaneden biri kapanma tehlikesi ile karşı karşıya" dedi.

"GÖREVİMİZİN GEREĞİNİ YAPTIK VE HER ZAMAN DA YAPMAYA HAZIRIZ"

Karaaslan, "Türkiye genelinde 28.729’u serbest eczane eczacısı olmak üzere toplam 44.310 eczacı, halkımızın sağlığının korunması ve geliştirilmesi için hizmet üretiyor. Bizler Pandemi sürecinde ücretsiz grip aşılarının ve maskelerin halkımıza ulaştırılması, kronik rahatsızlıklarda reçetesiz ilaç temini başta olmak üzere en ön saflarda kesintisiz hizmet sunumuna devam ederken toplam 104 kayıp verdik. Görevimizin gereğini yaptık ve her zaman da yapmaya hazırız. Ancak mesleğimizin sürdürülebilirliği giderek imkansız hale gelmekte. Her iki eczaneden biri kapanma tehlikesiyle karşı karşıya. Bunun konunun muhataplarına her düzeyde ve defalarca ifade edilmiş olmasına rağmen henüz beklentilerimize uygun bir adım atılmış değil. Artık sesimizin duyulmasını, Deklerasyon metninde ifade ettiğimiz iyileştirmelerin bir an önce yapılmasını umuyor ve bekliyoruz" dedi.

Türk Eczacıları Birliği, 54 Bölge Eczacı Odasının Başkanları ve yöneticileri 43. Dönem I. Bölgelerarası Toplantısı için Konya’da bir araya geldi. Toplantıda, ele alınan deklerasyon kararları şu şekilde:

1-Türk Eczacıları Birliği, tüm Bölge Eczacı Odaları ve ülkemizin dört bir yanında hizmet sunan meslektaşlarımız, üstlendikleri sorumluluğunun bilincinde, toplum sağlığını koruma ve geliştirme ana hedefiyle eczacılık mesleğini onurlu bir şekilde sürdürebilmek için var gücüyle çalışmaktadır. Ancak mesleğin karşı karşıya kaldığı sorunlar, artık katlanılamaz bir boyuta ulaşmış durumdadır. Eczacılık mesleği, benzeri daha önce hiç yaşanmamış bir ekonomik tehdit altındadır. Bu tehdidin ana sebebi, 2009 yılından bu yana eczacılarla ilgili olan bölümü bir türlü değiştirilmeyen ilaç fiyat kararnamesidir. 13 yıldır değiştirilmeyen ilaç fiyat kararnamesinin yarattığı koşullara bir de ekonomik krizin eklenmesi eczacıları tamamen tüketmiştir.

Eczacılar; kira, elektrik, doğalgaz, personel gideri gibi rutin ödemeleri dahi yapamayacak noktaya gelmiş, ecza depolarına ödemeleri birikmiş ve bir kredi borcunu başka bir kredi borcuyla ödedikleri bir borç sarmalına girmişlerdir. En temel işletme giderlerini dahi karşılayamaz duruma gelen eczacıların bu borç sarmalından çıkması mümkün görünmemektedir. İki eczaneden birinin kapanma tehlikesi yaşadığı bu ortamda, eczane iflaslarının başlaması an meselesidir.

Türk Eczacıları Birliği bu konuda diyalog kanallarını sonuna kadar kullanmıştır. Türk Eczacıları Birliğinin, sorunun çözümü için yaptığı sayısız girişim ve uyarı göz ardı edilmiş, her türlü yapıcı öneri görmezden gelinmiştir. Mesleğin sorunlarını çözme gayretinin gösterilmesi bir yana, içinde bulunduğumuz krizin derinleşmesine her geçen gün seyirci kalınmıştır.  Ne yazık ki 44 bini aşkın eczacının ve eczacılık mesleğinin sorunları görmezden gelinmiş, adeta yok sayılmıştır. Mevcut koşulların, sadece bugünümüzü değil, geleceğimizi de kararttığı aşikardır.

2- Sağlık çalışanlarının özlük haklarıyla ilgili geçtiğimiz haftalarda TBMM’den geçen son yasal düzenlemede kamu eczacılarının hak ettikleri şekilde yer almaması mesleğimize bakış açısının bir başka tezahürüdür. Kamuda görev yapan eczacılarımız ile kamudan emekli eczacılarımızın uğradığı hak kaybı kabul edilemez.

3- Hastaların ilaca erişim sorununun çözülmesi bir yana, ilaç yoklukları artık daha sık periyotlarla yaşanır hale gelmiştir. Son dönemde özellikle diyabet, tansiyon, kalp hastalıkları gibi kronik hastalıklara ait ilaçlara erişimde güçlük yaşanmaktadır. Hastalarımızın yaşadıkları bu mağduriyetin sorumlusu eczacılar değildir. Yaşanan bu soruna kalıcı ve gerçekçi bir çözüm bulunmazsa, vatandaşlarımızın ilaca erişimi her geçen gün daha da zorlaşacaktır. Bu durum ciddi sağlık sorunları yaratacaktır.

Bununla birlikte, başta onkoloji ilaçları olmak üzere çok sayıda yeni nesil ilaç, Türkiye’ye gelmemektedir. Hastalarımız daha etkin ve yenilikçi tedavi yöntemlerinden mahrum kalmaktadır.

4- Hastalarımıza fiyat farkı çıkarmayan ilaç neredeyse kalmamıştır. Bazı ilaçlarda, Sosyal Güvenlik Kurumunun karşıladığı tutarın daha fazlasını hastalarımız cebinden ödemek zorunda kalmaktadır. Mevcut ekonomik koşullar düşünüldüğünde, hastalar açısından sürdürülemez olan bu durum, eczacılar açısından da mağduriyet yaratmaktadır.

Buradan ilan ediyoruz ki;

Eczacılık mesleğinin varlık yokluk mücadelesi verdiği bir dönemde, Türk Eczacıları Birliği ve 54 Bölge Eczacı Odamızın öncelikli gündem maddesi, mesleki sürdürülebilirliği sağlamaktır.

Burada ifade ettiklerimizin dışında, mesleğimizin çok sayıda çözüm bekleyen sorunu bulunmaktadır. Tüm bu sıkıntıların ve eczacılık mesleğinin sorunlarının görmezden gelinmesi, mesleğimizin sorunlarını çözme istek ve iradesinin bulunmadığını göstermektedir. Eczacılar, kendilerini yok sayan bu iradeye boyun eğmemeye kararlıdır.

Eczacılar olarak birlikte eylemsel tavır gösterme kararımız; mesleğe başlarken ettiğimiz yeminin gereğidir. Bu yeminin gereği olarak harekete geçmekten başka çaremiz kalmamıştır.

Meslek onurumuzu korumak için gerekirse eczane kapatma da dâhil olmak üzere kademeli eylem planımız acilen hayata geçirilecektir. (HAZEL BAYIK)







 
Son Eklenen Haberler