AyFm 100.5

Düzenlemeler

2025-12-26 14:52:00

Sarayda şatafat, halkta yoksulluk: Bülbül 1 yılın ekonomik değerlendirmesini yaptı

CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül, yılın son günlerinde yaptığı kapsamlı değerlendirmede Türkiye’nin son bir yıllık ekonomik karnesini rakamlarla ortaya koydu. Artan zamlar, eriyen asgari ücret, kabaran icra dosyaları ve sarayın günlük milyonluk harcamaları arasındaki uçurum dikkat çekti.

CHP Aydın Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu CHP Grup Sözcüsü Süleyman Bülbül, yılın son haftasında yaptığı açıklamayla son bir yılın ekonomik değerlendirmesini kamuoyuyla paylaştı. Bülbül, ortaya çıkan tablonun yalnızca rakamlardan ibaret olmadığını, bu tablonun milyonlarca yurttaşın sofrasına, cebine ve geleceğine doğrudan yansıdığını vurguladı.

İşçinin, emekçinin ve asgari ücretlinin her geçen gün daha fazla yoksullaştığını belirten Bülbül, buna karşın iktidarın tasarruftan uzak harcama anlayışını sert sözlerle eleştirdi. “Bir tarafta açlık ve yoksulluk, diğer tarafta sarayda şatafat var” diyerek tepkisini dile getirdi.

35 LİRA SEVİYESİNDE OLAN DOLAR KURU 42 LİRAYI AŞTI 

Bülbül’ün paylaştığı verilere göre son bir yılda döviz, altın ve temel tüketim kalemlerindeki artış dikkat çekici boyutlara ulaştı. Geçen yıl bu dönem 35 lira seviyesinde olan dolar kuru bugün 42 lirayı aşarken, euro 36 liradan 50 liranın üzerine çıktı.

Gram altın ise bir yılda neredeyse iki katından fazla artarak 2 bin 900 lira bandından 6 bin lirayı geçti. Bu yükseliş, sabit gelirlinin alım gücünü ciddi biçimde aşağı çekti.

MOTORİN 54 LİRAYI AŞTI 

Ekonomik baskı yalnızca dövizle sınırlı kalmadı. Benzin, motorin ve otogaz fiyatları bir yıl içinde peş peşe zamlandı. Benzin litre fiyatı 43 liradan 52 liraya yaklaşırken, motorin 54 lirayı aştı.

Evlerin vazgeçilmezi olan mutfak tüpü de bu artıştan nasibini aldı. Geçen yıl 895 liraya satılan tüp, bugün bin 165 liraya kadar yükseldi. Bu tablo, özellikle dar gelirli ailelerin bütçesini daha da zorladı.

TEMEL GIDA MADDELERİNDE ARTIŞ YAŞANDI 

Bülbül’ün değerlendirmesinde gıda enflasyonu geniş yer tuttu. Bir yıl içinde beyaz peynir, ayçiçek yağı, zeytin, yumurta ve süt gibi temel ürünlerde ciddi artışlar yaşandı.

Örneğin 1 kilogram beyaz peynir 214 liradan 307 liraya çıkarken, 5 litrelik ayçiçek yağı 319 liradan 499 liraya yükseldi. Bebek maması fiyatlarındaki artış ise aileleri en çok zorlayan kalemlerden biri oldu.

ASGARİ ÜCRET DEĞER KAYBETMEYE DEVAM EDİYOR 

Bülbül, asgari ücretin döviz ve altın karşısındaki kaybına dikkat çekti. Asgari ücret açıklandığı dönemde 627 dolar seviyesindeyken bugün 515 dolara geriledi. Aynı şekilde asgari ücretle alınabilen gram altın miktarı da 7,5 adetten 4,5 adede düştü.

DOSYA SAYISI 10 MİLYONU AŞTI 

Ekonomik darboğazın en net göstergelerinden biri de icra dosyaları oldu. UYAP verilerine göre icra dairelerindeki dosya sayısı 10 milyonu aşarak rekor kırdı.

Buna karşın saray bütçesi her yıl büyümeye devam etti. 2026 yılı için ayrılan bütçeyle birlikte sarayın günlük harcamasının 58 milyon lira olacağı hesaplandı. 

YAP-İŞLET-DEVRET İÇİN 238 MİLYAR PARA AYRILDI 

AK Parti’nin savunduğu yap-işlet-devret modeli kapsamında yapılan projeler için 2026 yılında bütçeden 238 milyar lira ayrıldığına dikkat çekildi. Garanti ödemeleri, kira ve hizmet bedelleriyle kamu kaynaklarının belirli şirketlere aktarıldığını ifade eden Bülbül, bu yükün halka zam ve vergi olarak döndüğünü dile getirdi.

19 Mart sonrası yaşanan siyasi gelişmelerin ekonomi üzerinde ciddi etkiler yarattığını belirten Bülbül, borsada 1,5 trilyon liralık değer kaybı yaşandığını, Merkez Bankası rezervlerinden milyarlarca dolar satıldığını hatırlattı. 

"HİÇ Mİ VİCDANIZINIZ SIZLAMIYOR?"

Bülbül açıklamasını şu sözlerle bitirdi: "Bu vahim, üzücü, kahreden tablo ortadayken; yargı eliyle, halkın oylarıyla seçilmiş insanlar tutsak edilirken, itibar suikastı yapılırken, bunları AK Parti iktidarının tamamen kişisel siyasi bekası için yaptığı bilinirken; bundan dolayı ülkenin kaynaklarını gözleri görmeden acımasızca harcayıp yakarken, açlık ve yoksulluk tüm ülkeyi sarıp sarmalamışken, har vurup harman savuran, itibardan tasarruf etmeyen saray ve şürekasına sesleniyorum: Hiç mi vicdanınız sızlamıyor? Hiç mi yüzünüz kızarmıyor? Akşam başınızı rahatça yastığa nasıl koyabiliyorsunuz?
Gün gelecek, devran dönecek; zulüm ettiğiniz bu halk size o sandıkta gereken cevabı verecek" dedi. (İREM DELİCE)