tvDEN ekranlarında Gazeteci Emin Aydın’ın sunduğu Baş Başa programının konuğu köşe yazarı Ahmet Gözen, Aydın'ın 2 önemli sorununu gündeme getirdi.
Programda iki ana başlık altında Aydın kamuoyunun dikkatle takip ettiği gündemler değerlendirildi. Gözen, zeytinliklerin korunması kanunu ve Yenipazar-Donduran merkezli ahlaki çöküşe dönüşen pavyon düzenini dikkat çekti.
“ZEYTİN, AYDIN’IN GEÇMİŞİDİR GELECEĞİDİR”
Ahmet Gözen, konuşmasının ilk bölümünde zeytinliklerin maden ve jeotermal sahalarına açılmasına karşı sert çıktı. “Zeytin ağacından ne istiyorlar?” diye soran Gözen, “Zeytin Aydın’ın hem hafızasıdır hem de geleceğidir. 150 milyon dolarlık bir ihracattan bahsediyoruz, bunu görmezden gelmek ihanettir” dedi.
Gazeteci Emin Aydın ise zeytinle ilgili çocukluk anılarını paylaşarak, “Annem tek bir zeytini bile çalının dibinden almamı isterdi, çünkü o bir tanede bereket vardı” ifadelerini kullandı. Aydın, zeytinin hem kültürel hem ekonomik bir miras olduğuna dikkat çekti:
“Zeytin ağacı bir kişiye ait olacak kadar değersiz, ama bakılmıyorsa o kişide kalacak kadar kıymetsiz değildir. Devlet bu mirasa sahip çıkmalı.”
Gözen, 1948’deki Marshall yardımlarıyla Türkiye’ye mısır özü yağı satılırken, zeytinyağının bilinçli şekilde itibarsızlaştırıldığını hatırlattı. “Zeytinyağlı yiyemem türküsü bile bir algı operasyonudur,” diyerek kamuoyunun hafızasını tazeledi.
Emin Aydın ise Kur’an’daki Tin suresine atıfla, “İncir ve zeytinin geçtiği, emin bir belde olarak tarif edilen coğrafyada yaşıyoruz. Aydın bu anlamda kutsal bir toprak parçası” ifadelerini kullandı.
Gözen, “Yeni pazarın ahlakı bozuldu, kadınlar çocuklarını bu sokaklardan geçiremiyor. Pavyonlar ilçeyi esir aldı” dedi.
“YENİPAZAR’DA PAVYON İSTEMİYORUZ”
Ahmet Gözen, yaklaşık altı ay önce kendisine ulaşan AK Partili bir kadın kolları üyesinin feryadını örnek vererek şu sözlerle kamu vicdanını yansıttı:
“Gece saat 4’te pavyondan dönen kocalar evde çocuklarının yüzüne bakıyor. Evine bir kuruş getirmeyen, çocuğuna harçlık veremeyen adamlar, parayı bulduklarında koşarak o mekânlara gidiyorlar. Biz artık dayanamıyoruz, bizi kurtarın dediler.”
Gözen, ilçede faaliyet gösteren iki pavyonun yalnızca eğlence mekânı olmadığını, daha derin sosyal sorunların kaynağı hâline geldiğini vurguladı. Programda bu mekânların bir kısmının birahane ruhsatı ile çalıştığı, ardından pavyona dönüştüğü belirtildi.
KADINLARDAN TOPLU İSYAN: “500 KİŞİYLE YÜRÜDÜLER”
Pavyon düzeninden en çok etkilenenlerin kadınlar olduğunu ifade eden Gözen, bu durumun artık dayanılmaz bir noktaya geldiğini söyledi. “Kadınlar isyan etti, 500 kişi toplandılar. Videoları elimde,” diyen Gözen, şunları ekledi:
“Bunlar sadece pavyon değil. Uyuşturucu ticareti de buradan dönüyor. Köylü amcalar kredi çekip, dana satıp gidip orada paralarını yediriyorlar. Çocuklarının, eşlerinin rızkı bu pislikte tüketiliyor.”
“SİYASİ İKTİDAR SUSUYOR, KADINLAR KONUŞUYOR”
Yenipazar Belediyesi’nin geçmişte bazı sokaklara “Barlar Sokağı” ismini verdiğini ve bu anlayışın ilçeye zarar verdiğini söyleyen Gözen, dönemin CHP’li yöneticilerini sert bir dille eleştirdi. Öte yandan bugünkü yerel yönetimi pavyonları kapatma girişimi nedeniyle kısmen takdir ettiğini belirtti:
“Mevcut Belediye Başkanı bir tanesini kapattı. Ama hâlâ biri açık. Dağ köylerinden gelen bazı erkekler, ‘Kapatırsan sana oy vermeyiz’ diyorlarmış. Onlara da yuh olsun.”
UYUŞTURUCU TİCARETİ, SANAL KUMAR VE SÖMÜRÜ DÜZENİ
Programda Gazeteci Emin Aydın da, önceki yıllarda Çineli çiftçilerin Kuşadası’ndaki kumarhanelerde nasıl iflas ettiklerine ve aynı düzenin şimdi pavyonlarda sürdüğüne dikkat çekti. Aydın, “Bu işin adı artık dolandırıcılık. Normal bir içki değil, 5 bin liralık bir bira satışı var. Burada başka ticaretler dönüyor,” dedi.
Gözen ise söz konusu mekânlar üzerinden uyuşturucu ticareti yapıldığını, kristal maddenin yıllık pazarının 1 milyon doları bulduğunu iddia etti. “Bu rakam Donduran gibi 900 nüfuslu bir mahalle için utançtır,” dedi.
“DEVLETİN ELİ NEREDEDİR?”
Gözen ve Aydın, Aydın Valisi Yakup Canbolat, Emniyet Müdürü Armağan Adnan Erdoğan ve ilgili mülki idarecileri göreve çağırdı. Gözen, “Sayın Valim’e sesleniyorum: Beş vakit namazla övünüyoruz ama bu şehri savunmadan olmaz,” dedi.
Programın sonunda Emin Aydın şu sözlerle yayını kapattı:
“Biz görevimizi yaptık. Pavyon meselesi bir toplumun geleceğidir. Takipçisi olacağız. Kadınlar yalnız değildir.” (SELİME AYDEMİR)