AyFm 100.5
Canlı Dinle

Düzenlemeler

2025-06-18 11:13:00

Aydınlı üretici kuraklığa direniyor: Su yoksa gıda da yok

tvDEN ekranlarında yayınlanan Hazal Bayık’ın sunduğu “Çiftçiden” programının ilk bölümünde, Tuğra Tarım işletme sahibi Hidayet Gülpınar, Efeler Ziraat Odası Başkanı Mehmet Kendirlioğlu ve Aydın Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mehmet Sedat Güngör konuk oldu. İklim değişikliği ve su krizinin Aydın’daki tarım ve hayvancılığa etkilerinin masaya yatırıldığı programda, dikkat çeken değerlendirmeler yapıldı.

“HER İKİ KİŞİDEN BİRİ ÇİFTÇİ”

Efeler Ziraat Odası Başkanı Mehmet Kendirlioğlu, Aydın’ın tarım şehri olduğuna dikkat çekerek, “Kent nüfusunun yarıya yakını doğrudan tarımla ilgileniyor” dedi. Ziraat odalarının, tüm çiftçilerin çatı kuruluşu olduğunu belirten Kendirlioğlu, 100 binden fazla kayıtlı üyeleri olduğunu, bu rakamın aileleriyle birlikte Aydın nüfusunun büyük bölümüne tekabül ettiğini söyledi.

“2007’den beri süregelen tarımsal kuraklık süreci artık aralıklı değil, düzenli hale geldi. Su yoksa tarım da yok” diyen Kendirlioğlu, yağışların azalmasının baraj doluluklarını olumsuz etkilediğini vurguladı.

“SU VARSA HAYAT VAR”

“Tarımın devamı, suyun varlığına bağlı” diyen Kendirlioğlu, barajlardan yapılan sulama verilerinin 2024’e göre daha düşük olduğunu ifade etti. Ancak son dönemdeki yağışların umut verdiğini söyleyen Başkan, “Tav suyu geldi, baraj kullanımı azaldı. Ağaçlarımız da bu yağışlardan nasibini aldı. Zeytin, kestane, incir bu suyla yeniden canlandı” dedi.

“KURAKLIK YEM ÜRETİMİNİ VURDU”

Aydın Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mehmet Sedat Güngör ise konuşmasında su krizini hayvancılık açısından ele aldı. “İklim değişikliği hayvancılığa doğrudan etki ediyor” diyen Güngör, taşkınlar, hortumlar ve sıcak hava dalgalarının da hesaba katılması gerektiğini vurguladı.

Yem bitkilerinde üretim düşüşü yaşandığını söyleyen Güngör, “2024’te Aydın’da 637 bin hektar alanda yem bitkisi ekildi. Bu çok ciddi bir alan. Ancak kuraklık nedeniyle maliyetler yükseldi. %65’e varan yem gideri, işletmeleri zorluyor” dedi.

“KAPALI SULAMA SİSTEMİ ŞART”

Her iki başkan da vahşi sulamaya acilen son verilmesi gerektiğini ifade etti. Güngör, “2030’a kadar sulama sistemlerinin %60’ının kapalıya dönüştürülmesi gerekiyor. Biz hâlâ açık kanallarla sulama yapıyoruz” dedi.

Kendirlioğlu da “Sadece 250 milyon metreküp suyla Aydın tarımı nefes alır. Dalaman’dan Kemer’e su taşınması projesi 2026’da başlayacak. Bu çılgın proje olmazsa, biz bu suyla üretim yapamayız” diye konuştu.

“MALİYET ARTACAK, FİYATLAR YÜKSELECEK”

“Kuraklık sadece tarlayı değil, sofrayı da vurur” diyen Sedat Güngör, gıda fiyatlarındaki artışın kaçınılmaz olduğunu şu sözlerle dile getirdi:

“Yem pahalı olursa, süt ve et maliyetleri artar. Bu da tüketiciye zam olarak yansır. O yüzden üreticiye verilen destek, aslında tüketiciye verilir.”

Öte yandan Güngör, Avrupa Birliği destekli 146 bin euroluk bir projeyle “süt çiftliklerinin iklim direncinin artırılması” yönünde çalışmalara başladıklarını açıkladı.

“SÜT KAYBI FANLA ÖNLENİYOR”

Hidayet Gülpınar, hayvan konforunu artırmak için geliştirdikleri helikopter fan sistemlerinden bahsetti. Gülpınar, “Adnan Menderes Üniversitesi ile yaptığımız çalışmalarda, sıcaklık stresine karşı 3.5 m/s esintinin yeterli olduğu tespit edildi. Fanlarımız bu esintiyi sağlayarak süt kaybını %80 oranında azalttı” dedi.

“SUYUN KIYMETİNİ ARTIK BİLİYORUZ”

Programın sonunda konuşan Mehmet Kendirlioğlu, şunları söyledi:

“Bugün yaşadığımız su krizi sadece üreticinin değil, Aydın’da yaşayan 1.2 milyon insanın sorunudur. Atatürk’ün dediği gibi, ‘Milli ekonominin temeli ziraattir.’ Ziraatin temeli de sudur. Su yoksa, gıda da yoktur.”

Tarıma uygun alanların imara açılmasının da önüne geçilmesi gerektiğini savunan Gülpınar ise, “Ekili alanlar gidiyor, nüfus artıyor. Bu sürdürülemez” uyarısında bulundu.

“YEM YOKSA SÜT DE YOK”

Sedat Güngör ise konuşmasını şu sözlerle bitirdi:

“Yoncalara su verilmemesi gibi kararlar üreticiyi bitirir. Bu kararları sahadaki insanların görüşü alınarak vermek gerekir. Kuraklık geleceğin sorunu değil, bugünün gerçeğidir. Hep birlikte aklımızı, gücümüzü ve tecrübemizi birleştirerek çözüm üretmeliyiz.” (SELİME AYDEMİR) 

2025-06-18 11:19:51

Aydınlı üretici kuraklığa direniyor: Su yoksa gıda da yok

tvDEN ekranlarında yayınlanan Hazal Bayık’ın sunduğu “Çiftçiden” programının ilk bölümünde, Tuğra Tarım işletme sahibi Hidayet Gülpınar, Efeler Ziraat Odası Başkanı Mehmet Kendirlioğlu ve Aydın Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mehmet Sedat Güngör konuk oldu. İklim değişikliği ve su krizinin Aydın’daki tarım ve hayvancılığa etkilerinin masaya yatırıldığı programda, dikkat çeken değerlendirmeler yapıldı.

“HER İKİ KİŞİDEN BİRİ ÇİFTÇİ”

Efeler Ziraat Odası Başkanı Mehmet Kendirlioğlu, Aydın’ın tarım şehri olduğuna dikkat çekerek, “Kent nüfusunun yarıya yakını doğrudan tarımla ilgileniyor” dedi. Ziraat odalarının, tüm çiftçilerin çatı kuruluşu olduğunu belirten Kendirlioğlu, 100 binden fazla kayıtlı üyeleri olduğunu, bu rakamın aileleriyle birlikte Aydın nüfusunun büyük bölümüne tekabül ettiğini söyledi.

“2007’den beri süregelen tarımsal kuraklık süreci artık aralıklı değil, düzenli hale geldi. Su yoksa tarım da yok” diyen Kendirlioğlu, yağışların azalmasının baraj doluluklarını olumsuz etkilediğini vurguladı.

“SU VARSA HAYAT VAR”

“Tarımın devamı, suyun varlığına bağlı” diyen Kendirlioğlu, barajlardan yapılan sulama verilerinin 2024’e göre daha düşük olduğunu ifade etti. Ancak son dönemdeki yağışların umut verdiğini söyleyen Başkan, “Tav suyu geldi, baraj kullanımı azaldı. Ağaçlarımız da bu yağışlardan nasibini aldı. Zeytin, kestane, incir bu suyla yeniden canlandı” dedi.

“KURAKLIK YEM ÜRETİMİNİ VURDU”

Aydın Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mehmet Sedat Güngör ise konuşmasında su krizini hayvancılık açısından ele aldı. “İklim değişikliği hayvancılığa doğrudan etki ediyor” diyen Güngör, taşkınlar, hortumlar ve sıcak hava dalgalarının da hesaba katılması gerektiğini vurguladı.

Yem bitkilerinde üretim düşüşü yaşandığını söyleyen Güngör, “2024’te Aydın’da 637 bin hektar alanda yem bitkisi ekildi. Bu çok ciddi bir alan. Ancak kuraklık nedeniyle maliyetler yükseldi. %65’e varan yem gideri, işletmeleri zorluyor” dedi.

“KAPALI SULAMA SİSTEMİ ŞART”

Her iki başkan da vahşi sulamaya acilen son verilmesi gerektiğini ifade etti. Güngör, “2030’a kadar sulama sistemlerinin %60’ının kapalıya dönüştürülmesi gerekiyor. Biz hâlâ açık kanallarla sulama yapıyoruz” dedi.

Kendirlioğlu da “Sadece 250 milyon metreküp suyla Aydın tarımı nefes alır. Dalaman’dan Kemer’e su taşınması projesi 2026’da başlayacak. Bu çılgın proje olmazsa, biz bu suyla üretim yapamayız” diye konuştu.

“MALİYET ARTACAK, FİYATLAR YÜKSELECEK”

“Kuraklık sadece tarlayı değil, sofrayı da vurur” diyen Sedat Güngör, gıda fiyatlarındaki artışın kaçınılmaz olduğunu şu sözlerle dile getirdi:

“Yem pahalı olursa, süt ve et maliyetleri artar. Bu da tüketiciye zam olarak yansır. O yüzden üreticiye verilen destek, aslında tüketiciye verilir.”

Öte yandan Güngör, Avrupa Birliği destekli 146 bin euroluk bir projeyle “süt çiftliklerinin iklim direncinin artırılması” yönünde çalışmalara başladıklarını açıkladı.

“SÜT KAYBI FANLA ÖNLENİYOR”

Hidayet Gülpınar, hayvan konforunu artırmak için geliştirdikleri helikopter fan sistemlerinden bahsetti. Gülpınar, “Adnan Menderes Üniversitesi ile yaptığımız çalışmalarda, sıcaklık stresine karşı 3.5 m/s esintinin yeterli olduğu tespit edildi. Fanlarımız bu esintiyi sağlayarak süt kaybını %80 oranında azalttı” dedi.

“SUYUN KIYMETİNİ ARTIK BİLİYORUZ”

Programın sonunda konuşan Mehmet Kendirlioğlu, şunları söyledi:

“Bugün yaşadığımız su krizi sadece üreticinin değil, Aydın’da yaşayan 1.2 milyon insanın sorunudur. Atatürk’ün dediği gibi, ‘Milli ekonominin temeli ziraattir.’ Ziraatin temeli de sudur. Su yoksa, gıda da yoktur.”

Tarıma uygun alanların imara açılmasının da önüne geçilmesi gerektiğini savunan Gülpınar ise, “Ekili alanlar gidiyor, nüfus artıyor. Bu sürdürülemez” uyarısında bulundu.

“YEM YOKSA SÜT DE YOK”

Sedat Güngör ise konuşmasını şu sözlerle bitirdi:

“Yoncalara su verilmemesi gibi kararlar üreticiyi bitirir. Bu kararları sahadaki insanların görüşü alınarak vermek gerekir. Kuraklık geleceğin sorunu değil, bugünün gerçeğidir. Hep birlikte aklımızı, gücümüzü ve tecrübemizi birleştirerek çözüm üretmeliyiz.” (SELİME AYDEMİR)