Türkiye’de hemen her gün bir kadın cinayeti haberi geliyor. Artan şiddet olayları, toplumun her kesiminde öfke ve umutsuzluk yaratırken, birçok kişi artık bu trajedilere “alıştığını” söylüyor. Aydın’da vatandaşlara kadın cinayetleriyle ilgili düşüncelerini sorduk. TvDEN mikrofonuna konuşan vatandaşlardan kimi cezaların yetersizliğinden yakındı, kimi toplumun duyarsızlaştığını dile getirdi.

“Sorun erkek egosu ve yanlış eğitim”

Emekli edebiyat öğretmeni bir kadın, kadın cinayetlerinin temelinde toplumun erkeklere bakış açısının yattığını belirterek şöyle konuştu:

“Bunun altında erkek egosu, ekonomik sıkıntılar ve yanlış yetiştirme var. Biz anneler, erkek çocuklarımızı büyütürken hata yapıyoruz. Toplum ‘erkek her şeyi yapar’ anlayışıyla yetişiyor.”

Aynı kişi, kadın cinayetlerinin artık olağan hale geldiğini üzülerek anlattı:

“Normalleştikçe, kabulleniyoruz. Ben bile bazen duyarlılığımı yitirdiğimi hissediyorum. Her gün görmek, duymak insanı köreltiyor. Bu çağın hastalığı maalesef.”

“Kadın cennettir, idam gelsin”

18 yıllık evli bir vatandaş ise kadın cinayetlerine karşı çok sert konuştu:

“Kadın cennettir, cennet annenin ayağının altındadır. Bu yüzden kadın ,kadın kutsaldır. Bu olayların bitmesi için idam gelmeli. Benim iki kızım var, onların da başına gelsin istemem.”

Aynı kişi, yaşanan olaylara müdahale etmeye korktuğunu da söyledi:

“Birini döverken görsem, müdahale etsem başıma iş gelir mi diye düşünüyorum. Kadir Şeker olayında olduğu gibi. O yüzden insanlar artık sessiz.”

“İyi hal indirimi öldürüyor”

Genç bir kadın ise adalet sistemine tepkiliydi:

“Hiçbir şekilde gerekli cezalar verilmiyor. Adam takım giyiyor, başını eğiyor, ‘pişmanım’ diyor, indirim alıyor. Kadın ölmüş, kendini savunamayacak ama adamın pişmanlığı esas alınıyor. Bu adalet değil.”

Kadın cinayetlerinin artık haber değeri bile taşımadığını vurguladı:

“Herkes o kadar alıştı ki... En fazla bir hafta konuşuluyor, sonra unutuluyor. Bu kadar çok olayın yaşandığı bir ülkede hâlâ ciddi cezalar verilmemesi çok acı.”

“Kadın çiçektir ama soluyor”

Bir başka vatandaş, kadınları “çiçek” olarak tanımladı ve şu sözlerle duygularını ifade etti:

“Kadınlar bence çiçek ama çiçekleri koparıyorlar. Yazık oluyor. Kadın evi ayakta tutan kişidir. Erkek para getirir ama evi idare eden kadındır. O yüzden kadın ölmesin. Ağır cezalar verilmeli, içeri giren bir daha çıkmamalı.”

“Ekonomik sıkıntılar da etkili”

Bazı vatandaşlar ise cinayetlerin temelinde ekonomik sorunların da yattığını söyledi:

“Bence bu olayların tek sebebi ekonomi. Erkeğin cebinde para olsa, evinde huzur olsa bu kadar şiddet olmaz. Kadın da rahat olur, kavga azalır.”

“Eskiden gizlenirdi, şimdi görünür oldu”

Yaşlı bir vatandaş ise olayların sayısının değil, görünürlüğünün arttığını belirtti:

“Eskiden de vardı ama gizlenirdi. Şimdi gizlemek kolay değil. Sosyal medya her şeyi ortaya çıkarıyor.”

Aynı kişi, eğitim eksikliğine vurgu yaptı:

“Eskiden okullarda ahlak bilgisi vardı. Nasıl davranılacağını öğrenirdik. Şimdi özgürlük adına her şey serbest ama bu özgürlük mü, sorumsuzluk mu tartışılır.”

“Cezasızlık, adaletsizlik, duyarsızlık”

Genç bir erkek ise asıl sorunun adalet sisteminde olduğunu dile getirdi:

“Birini öldüren elini kolunu sallayarak gezebiliyor ama siyaset konuşan biri hemen tutuklanıyor. Bu ülkede öncelikler yanlış. Kadın cinayetleri, çocuk istismarları başka gündemlerle kapatılıyor.” (İREM AKCAN)

Türkiye’de hemen her gün bir kadın cinayeti haberi geliyor. Artan şiddet olayları, toplumun her kesiminde öfke ve umutsuzluk yaratırken, birçok kişi artık bu trajedilere “alıştığını” söylüyor. Aydın’da vatandaşlara kadın cinayetleriyle ilgili düşüncelerini sorduk. TvDEN mikrofonuna konuşan vatandaşlardan kimi cezaların yetersizliğinden yakındı, kimi toplumun duyarsızlaştığını dile getirdi.

“Sorun erkek egosu ve yanlış eğitim”

Emekli edebiyat öğretmeni bir kadın, kadın cinayetlerinin temelinde toplumun erkeklere bakış açısının yattığını belirterek şöyle konuştu:

“Bunun altında erkek egosu, ekonomik sıkıntılar ve yanlış yetiştirme var. Biz anneler, erkek çocuklarımızı büyütürken hata yapıyoruz. Toplum ‘erkek her şeyi yapar’ anlayışıyla yetişiyor.”

Aynı kişi, kadın cinayetlerinin artık olağan hale geldiğini üzülerek anlattı:

“Normalleştikçe, kabulleniyoruz. Ben bile bazen duyarlılığımı yitirdiğimi hissediyorum. Her gün görmek, duymak insanı köreltiyor. Bu çağın hastalığı maalesef.”

“Kadın cennettir, idam gelsin”

18 yıllık evli bir vatandaş ise kadın cinayetlerine karşı çok sert konuştu:

“Kadın cennettir, cennet annenin ayağının altındadır. Bu yüzden kadın ,kadın kutsaldır. Bu olayların bitmesi için idam gelmeli. Benim iki kızım var, onların da başına gelsin istemem.”

Aynı kişi, yaşanan olaylara müdahale etmeye korktuğunu da söyledi:

“Birini döverken görsem, müdahale etsem başıma iş gelir mi diye düşünüyorum. Kadir Şeker olayında olduğu gibi. O yüzden insanlar artık sessiz.”

“İyi hal indirimi öldürüyor”

Genç bir kadın ise adalet sistemine tepkiliydi:

“Hiçbir şekilde gerekli cezalar verilmiyor. Adam takım giyiyor, başını eğiyor, ‘pişmanım’ diyor, indirim alıyor. Kadın ölmüş, kendini savunamayacak ama adamın pişmanlığı esas alınıyor. Bu adalet değil.”

Kadın cinayetlerinin artık haber değeri bile taşımadığını vurguladı:

“Herkes o kadar alıştı ki... En fazla bir hafta konuşuluyor, sonra unutuluyor. Bu kadar çok olayın yaşandığı bir ülkede hâlâ ciddi cezalar verilmemesi çok acı.”

“Kadın çiçektir ama soluyor”

Bir başka vatandaş, kadınları “çiçek” olarak tanımladı ve şu sözlerle duygularını ifade etti:

“Kadınlar bence çiçek ama çiçekleri koparıyorlar. Yazık oluyor. Kadın evi ayakta tutan kişidir. Erkek para getirir ama evi idare eden kadındır. O yüzden kadın ölmesin. Ağır cezalar verilmeli, içeri giren bir daha çıkmamalı.”

“Ekonomik sıkıntılar da etkili”

Bazı vatandaşlar ise cinayetlerin temelinde ekonomik sorunların da yattığını söyledi:

“Bence bu olayların tek sebebi ekonomi. Erkeğin cebinde para olsa, evinde huzur olsa bu kadar şiddet olmaz. Kadın da rahat olur, kavga azalır.”

“Eskiden gizlenirdi, şimdi görünür oldu”

Yaşlı bir vatandaş ise olayların sayısının değil, görünürlüğünün arttığını belirtti:

“Eskiden de vardı ama gizlenirdi. Şimdi gizlemek kolay değil. Sosyal medya her şeyi ortaya çıkarıyor.”

Aynı kişi, eğitim eksikliğine vurgu yaptı:

“Eskiden okullarda ahlak bilgisi vardı. Nasıl davranılacağını öğrenirdik. Şimdi özgürlük adına her şey serbest ama bu özgürlük mü, sorumsuzluk mu tartışılır.”

“Cezasızlık, adaletsizlik, duyarsızlık”

Genç bir erkek ise asıl sorunun adalet sisteminde olduğunu dile getirdi:

“Birini öldüren elini kolunu sallayarak gezebiliyor ama siyaset konuşan biri hemen tutuklanıyor. Bu ülkede öncelikler yanlış. Kadın cinayetleri, çocuk istismarları başka gündemlerle kapatılıyor.” (İREM AKCAN)

Türkiye’de hemen her gün bir kadın cinayeti haberi geliyor. Artan şiddet olayları, toplumun her kesiminde öfke ve umutsuzluk yaratırken, birçok kişi artık bu trajedilere “alıştığını” söylüyor. Aydın’da vatandaşlara kadın cinayetleriyle ilgili düşüncelerini sorduk. TvDEN mikrofonuna konuşan vatandaşlardan kimi cezaların yetersizliğinden yakındı, kimi toplumun duyarsızlaştığını dile getirdi.

"SORUN ERKEK EGOSU VE YANLIŞ EĞİTİM"

Emekli edebiyat öğretmeni bir kadın, kadın cinayetlerinin temelinde toplumun erkeklere bakış açısının yattığını belirterek şöyle konuştu: “Bunun altında erkek egosu, ekonomik sıkıntılar ve yanlış yetiştirme var. Biz anneler, erkek çocuklarımızı büyütürken hata yapıyoruz. Toplum ‘erkek her şeyi yapar’ anlayışıyla yetişiyor” dedi.

Aynı kişi, kadın cinayetlerinin artık olağan hale geldiğini üzülerek anlattı:

“Normalleştikçe, kabulleniyoruz. Ben bile bazen duyarlılığımı yitirdiğimi hissediyorum. Her gün görmek, duymak insanı köreltiyor. Bu çağın hastalığı maalesef”

"KADIN CENNETTİR, İDAM GELSİN"

18 yıllık evli bir vatandaş ise kadın cinayetlerine karşı çok sert konuştu: “Kadın cennettir, cennet annenin ayağının altındadır. Bu yüzden kadın ,kadın kutsaldır. Bu olayların bitmesi için idam gelmeli. Benim iki kızım var, onların da başına gelsin istemem” ifadelerini kullandı. 

Aynı kişi, yaşanan olaylara müdahale etmeye korktuğunu da söyledi:

“Birini döverken görsem, müdahale etsem başıma iş gelir mi diye düşünüyorum. Kadir Şeker olayında olduğu gibi. O yüzden insanlar artık sessiz.”

"İYİ HAL İNDİRİMİ ÖLDÜRÜYOR"

Genç bir kadın ise adalet sistemine tepkiliydi:

“Hiçbir şekilde gerekli cezalar verilmiyor. Adam takım giyiyor, başını eğiyor, ‘pişmanım’ diyor, indirim alıyor. Kadın ölmüş, kendini savunamayacak ama adamın pişmanlığı esas alınıyor. Bu adalet değil”

Kadın cinayetlerinin artık haber değeri bile taşımadığını vurguladı:

“Herkes o kadar alıştı ki... En fazla bir hafta konuşuluyor, sonra unutuluyor. Bu kadar çok olayın yaşandığı bir ülkede hâlâ ciddi cezalar verilmemesi çok acı”

"KADIN ÇİÇEKTİR AMA SOLUYOR"

Bir başka vatandaş, kadınları “çiçek” olarak tanımladı ve şu sözlerle duygularını ifade etti:

“Kadınlar bence çiçek ama çiçekleri koparıyorlar. Yazık oluyor. Kadın evi ayakta tutan kişidir. Erkek para getirir ama evi idare eden kadındır. O yüzden kadın ölmesin. Ağır cezalar verilmeli, içeri giren bir daha çıkmamalı.”

"EKONOMİK SIKINTILAR DA ETKİLİ"

Bazı vatandaşlar ise cinayetlerin temelinde ekonomik sorunların da yattığını söyledi:

“Bence bu olayların tek sebebi ekonomi. Erkeğin cebinde para olsa, evinde huzur olsa bu kadar şiddet olmaz. Kadın da rahat olur, kavga azalır.”

"ESKİDEN GİZLENİRDİ, ŞİMDİ GÖRÜNÜR OLDU"

Yaşlı bir vatandaş ise olayların sayısının değil, görünürlüğünün arttığını belirtti:

“Eskiden de vardı ama gizlenirdi. Şimdi gizlemek kolay değil. Sosyal medya her şeyi ortaya çıkarıyor.”

Aynı kişi, eğitim eksikliğine vurgu yaptı:

“Eskiden okullarda ahlak bilgisi vardı. Nasıl davranılacağını öğrenirdik. Şimdi özgürlük adına her şey serbest ama bu özgürlük mü, sorumsuzluk mu tartışılır.”

"CEZASIZLIK, ADALETSİZLİK, DUYARSIZLIK"

Genç bir erkek ise asıl sorunun adalet sisteminde olduğunu dile getirdi:

“Birini öldüren elini kolunu sallayarak gezebiliyor ama siyaset konuşan biri hemen tutuklanıyor. Bu ülkede öncelikler yanlış. Kadın cinayetleri, çocuk istismarları başka gündemlerle kapatılıyor” (İREM AKCAN)