LYS sınav sonuçlarının açıklanması ile birlikte milyonlarca öğrenci ve aileler heyecanlı bir sürecin içerisine dahil oldular. Çünkü tercih sonucunda birçok birey gelecek planlamalarını, kariyerlerini yönlendirmiş olacaklar. Peki bireyler kariyerlerini ve geleceklerini yönlendirecekleri tercih döneminde nelere dikkat etmeliler? İlk önce kendinizi gerçek anlamda, öz eleştiri yaparak tanımanız gerekir. Çünkü sizler sınav kağıdın da yer alan puanlardan, sıralamalardan ibaret değilsiniz. Hobileriniz, zevkleriniz, sizi mutlu eden şeyler, sizi kızdıran, yaparken keyif almadığınız birçok şey var. Bunları gözden geçirerek tercihte bulunmanızı öneririm. Çünkü kendinize uygun olmayan, sizi mutsuz edebilecek bir bölümü okumak uzun vadede ruh sağlığınızı ve beden sağlığınızı olumsuz etkileyecektir. Bu duruma sürüklenmemek için kendinize uygun olduğunu düşündüğünüz meslekleri icra eden kişilerin yanlarına giderek onlarında fikirlerini alınız. Nasıl bir eğitimden geçiyorlar, bu mesleğin olumlu ya da olumsuz taraflarını öğrenmeye çalışınız.

Bazı arkadaşlar tercihlerini büyükten küçüğe doğru yapma eğiliminde oluyorlar. Tekrar belirteceğim ama ilk sıralara sizin için uygun olduğunu düşündüğünüz bölümleri yazmaya çalışınız. Okumak istemeyeceğiniz bir bölümü, puanı yüksek diye daha üst sıralara yazmamaya çalışınız. Çünkü bu yıl sınava giren 2 milyon öğrenciden 600 bini geçen senelerde üniversiteye girmiş, şu anda üniversite öğrencisi olan kişilerden oluşmuştur. Bu rakam küçümsenecek bir rakam değil. Demek ki 600 bin öğrenci, şu anda okudukları bölümün kendilerine uygun olmadığını düşünüp yeni bir arayış içine girmişler. Gelecek senelerde bu kategoride yer almamak için keyif alabileceğiniz bir bölümü tercih ediniz. Ayrıca bazı bireyler ilk önce hayallerinde ki üniversite içerisinden bölüm tercihi yapma eğiliminde oluyorlar. İstedikleri üniversite de hayallerinde ki bölüme ulaşabilecek puanları olmadığı için o üniversite içerisinde kendileri ile hiç alakası olmayan bölümlerde okumak zorunda kalıyorlar. İlk önce okumak istediğiniz bölümü saptayıp sonrasında hangi üniversite de seçtiğiniz bölümü okumanın yararlı olacağını düşünmenizi isterim. Herkes kaliteli bir üniversite de öğrenim göstermek ister fakat üniversite size sadece diploma verecek. Öğrenim ise bir ömür boyu süren bir sistemdir. Günümüzde iş olanakları artık hangi üniversiten mezun olunduğuna göre değil, kişinin o bölümde kendisini ne kadar geliştirdiğine, alanına ne kadar hakim olduğuna, yeniliğe ve öğrenime ne kadar açık olduğuna göre belirleniyor.

Bazı arkadaşların puanları istedikleri düzeyde olmayabilir. Eğitim hayatınız boyunca birçok zorlu süreçten geçtiniz. Özellikle bu sene çok yoğun bir tempo ile çalıştınız. Her gün dersler, denemeler, sorular, sınav kaygısı sizi olumsuz etkilemiş olabilir. Tekrar bu süreci baştan yaşamamak için “yeter ki üniversiteye gireyim hangi bölüm olursa olsun” diye düşünebilirsiniz. Panik anında hatalı karar verip, ne bölüm olursa okurum demek yerine geçmiş sınavdan ders alarak, nerelerde hata yaptığınızı gözden geçirerek, zamanı nasıl değerlendirdiğinizi hesaplayarak daha tecrübeli bir şekilde bu sınava yeniden hazırlanabilirsiniz. Ömrünüzden 1 yılı feda ederek uzun ve başarılı bir kariyeri kazanmış olursunuz. Bir şansınız olduğunu unutmayın. Çünkü üniversiteye şu anda girmemek dünyanın sonu değil. Biraz önce belirttiğim gibi okullar sadece diploma veriyor. Ancak eğitim ömür boyu sürüyor. Zaman içinde fikirleriniz değişebilir, zaman içinde farklılıklarınızı keşfedip değişim sağlayabilirsiniz. Ayrıca eğitim alınan tek yer okul değildir. Özellikle günümüzde eğitime ulaşmanın sınırsız yöntemleri vardır. Aldığınız puan sizin kişiliğinizi, duygularınızı, davranışlarınızı temsil etmez. Sadece o sınava ne kadar hazırlandığınızı temsil eder. Bu yüzden sizi mutsuz edecek bir bölümü okumak yerine gerekirse 1 sene daha hazırlanmanızı, mutlu bir hayatı tercih etmenizi öneririm. Çünkü sizlerin mutlu bir yaşam sürmesi ileride mutlu bir toplumun oluşmasına olanak sağlayacak. Kendiniz için doğru, mutlu bir yaşamı tercih etmeniz dileğiyle.