Takip Et

SON DAKİKA

Uzman Klinik Psikolog Halil Utku ALTIN
[email protected]

Öfke Fırtınası

21 Nisan 2017, Cuma

     

Öfke, istenmeyen sonuçlara ve karşılanamayan beklentilere verilen normal bir tepkidir. Öfke yaşamın sürdürülmesi için yarar sağlayan, tehditlere karşı uyaran ve yeni öğrenmelerin oluşmasında motivasyon sağlayan bir süreçtir. Ancak öfke, bir sorun çözme aracı haline gelip, davranış olarak sürekli ortaya çıkıyorsa, kırıcı, saldırgan bir tutuma dönüşmüşse kontrol altına alınması gereken bir duygu ortaya çıkmış demektir.

Öfkeyi kontrol altına alabilmek için;

1. olarak öncelikle doğru nefes almayı öğrenmeniz gerekiyor. Herkes doğru nefes aldığını düşünür; ancak doğru nefes almanın da yöntemleri vardır. Doğru nefes alınırken, göğüs yerine diyafram hareket eder. Diyafram solunumunda, alınan havayı akciğere doldururken aynı zamanda karnımızı dışarıya doğru itmeliyiz. Nefesinizi verirken ise karnınızı yavaş yavaş içeriye doğru çekerek diyaframı çalıştırmalıyız. Diyaframın çalışması sonucunda karın bölgesinde ki organlara masaj etkisi yaratarak, karın ve göğüs boşluğunda meydana gelen basınç en aza indirilmiş olur. Nefesinizi veriş hızınızın, alış hızına göre daha yavaş olmasına dikkat ediniz. Doğru nefes alıp verme yöntemini alışkanlık haline getirebilmek için sakin zamanlarda, boş anlarda denenmesi, çalışılması gerekir.

2. olarak öfke anında küfür ya da kaba davranışlarda bulunmak yerine, zihninizde meydana gelen duyguları karşınızdaki kişiye ifade etmeye çalışın. Duyguların ifade edilerek çözüme ulaşılması daha zararsız ve kolay olacaktır.

3. olarak öfke anında geçmişinizde sizi mutlu eden bir anıyı hatırlamak sizi sakinleştirecektir. Öfke anında bu anılarınızın zihninizde canlanabilmesi için sakin zamanlarınızda da bu anı ve hatıraları düşünerek bunu otomatikleştirebilirsiniz.

4. olarak çevrenizdeki kişiler, sizin öfkeli bir birey olduğunuzu belirtiyorlarsa bunu dikkate alın. Kişiler kendilerine karşı taraflıdır. Siz davranışlarınızın normal olduğunu düşünürken karşı taraf agresif ve saldırgan bir kişiyi tarif edebilir. Bunun hakkında düşünmek ve konuşmak farkındalığınızı arttıracaktır.

5. olarak öfke anında suçu hep başkalarına atma eğiliminde olunur. Örneğin “beni o sinirlendirdi”, “hep onun yüzünden sinirleniyorum”, “beni çileden çıkardı” gibi sözler öfke duygusunu sahiplenmeyip, sorumluluğunu almanızı engeller. Unutmayın bizleri öfkelendiren şeyler olay veya kişiler değil, olaylara yüklediğimiz anlamlardır. Aynı olay karşısında bir kişi aşırı derecede öfkelenirken bir başka kişi sakin kalarak çözüm üretmek için çabalayabilir.

6. olarak içinizdeki öfkenin nedenlerini bilemiyorsanız, öfkenizi kontrol altına almakta zorlanıyorsanız, kişisel gelişiminize önem vermeniz yarar sağlayacaktır. Özellikle öfke üzerine yazılmış kişisel gelişim kitaplarını okumak, bu konuda videolar izlemek yarar sağlayacaktır.

7. olarak sizi öfkelendiren olayları yazmanız, öfke anında verdiğiniz tepkileri sakinken not almanız farkındalığınızı arttıracaktır. Yapmış olduğum öfke çalışmalarında kişiler, “bu tepkiyi ben mi vermişim, bu ben değilim” diyerek farkındalıklarını artırarak öfke ile daha kolay başa çıkmaya başladılar. Ayrıca aşırı derecede öfkelenip, öfke patlaması yaşadığınız bir olayı sakinken zihninizde yeniden canlandırarak farklı çözüm yolları üretmeye çalışın. Bu konuda çevrenizde sakin olduğunu bildiğiniz kişilerin nasıl tepkiler verebileceklerini sorarak onların da fikirlerini alın.

Ayrıca kişi geçmişinde öfkeden kazanç sağlamış olabilir. Örneğin öfke ile ev ya da iş yerinde istediklerini yaptırıyor, sözünü geçiriyor olabilir. Böyle durumlar, bilinçaltına öfkenin yararlı bir şey olduğu bilgisi işlenir. Ancak gözden kaçan nokta; öfke ilerledikçe kalp, tansiyon ve şeker hastalıklarının orta çıkmasının artış gösterdiği yapılan araştırmalar ile ortaya çıkartılmıştır. Öfke ile saygı duyulan, sözü dinlenen bir birey olmak yerine; bilgisi, olumlu tutum ve davranışları ile saygı duyulan bir birey olmak uzun vadede hem zihnen hem de bedenen daha büyük yarar sağlayacaktır. Korkulan birisi olmak uzun vadede yalnızlaşmanıza, sosyalleşememenize neden olacaktır.



Yazarın Tüm Yazıları

Çocuklarda Özgüven Oluşturma

16 Şubat 2018, Cuma

Hayır Diyememek

20 Ocak 2018, Cumartesi

Ertelemeler ile başa çıkma

13 Ocak 2018, Cumartesi

DUYGUSAL AÇLIK

29 Aralık 2017, Cuma

Mutlu Evlilikler

16 Aralık 2017, Cumartesi

Güçlü İnsan Olmak

1 Aralık 2017, Cuma

Duyguların İfade Edilmesi

17 Kasım 2017, Cuma

Özgüven Eksikliği

3 Kasım 2017, Cuma

Dikkat Dağınıklığı

27 Ekim 2017, Cuma

Sizlerden Gelen Sorular-5

13 Ekim 2017, Cuma

Hamilelik ve Ruh Sağlığı

6 Ekim 2017, Cuma

Sanat ve Ruh Sağlığı

22 Eylül 2017, Cuma

Tatil Sonrası Okula Dönüş

15 Eylül 2017, Cuma

Çocuğum okula başlıyor

8 Eylül 2017, Cuma

Sizlerden Gelen Sorular-4

26 Ağustos 2017, Cumartesi

Korkularla Başedebilmek

18 Ağustos 2017, Cuma

Güvenli Bağlanma Nasıl Gerçekleşir?

4 Ağustos 2017, Cuma

Çocuklarda güvenli bağlanma

28 Temmuz 2017, Cuma

Tercih Dönemi Kriterleri

23 Temmuz 2017, Pazar

Sizlerden Gelen Sorular-3

16 Temmuz 2017, Pazar

Yeni Bir Ben: Ergenlik

8 Temmuz 2017, Cumartesi

Çocuklarda kişisel alan

1 Temmuz 2017, Cumartesi

Çocuklarda mahremiyet ve beden sınırı

23 Haziran 2017, Cuma

Ceylin hep 10 yaşında

16 Haziran 2017, Cuma

Karneye yaklaşım

9 Haziran 2017, Cuma

Sınav Kaygısı

2 Haziran 2017, Cuma

Çocukluk dönemi korkuları

26 Mayıs 2017, Cuma

Sizlerden Gelen Sorular-2

19 Mayıs 2017, Cuma

Panik Atak

12 Mayıs 2017, Cuma

Sizlerden gelen sorular

5 Mayıs 2017, Cuma

Kardeş kıskançlığı

28 Nisan 2017, Cuma

Öfke Fırtınası

21 Nisan 2017, Cuma

Çocuğunuzdan boşanmayın

14 Nisan 2017, Cuma

Vajinismus Kader Değildir

7 Nisan 2017, Cuma

Unutulan çocuklara bugün sarılın

31 Mart 2017, Cuma

Sınırsız (!) Çocuklar

24 Mart 2017, Cuma

Erkeğin Kalbine Giden Yol

17 Mart 2017, Cuma

1 gün mü 365 gün mü?

10 Mart 2017, Cuma

Uçurumları sevenin kanatları olmalı

3 Mart 2017, Cuma