Futbol Menejeri
Menajerlik...
13 Temmuz 2015, PazartesiTweet |
Futbol sezonu sona erdiği için yazılarıma biraz ara verdim. Geçmişte Fenerbahçe Spor Kulübü'nde çalıştıktan sonra, Teknik Direktöre Gus Hiddinic'in tavsiyesiyle Türkiye’de olmayan futbol menajerliğini kurdum. Kurduğum futbol menajerliği eleştirilip, küçümsenecek bir meslek değildir. Kulüplerin birçoğunun başarısında menajerlerin payı büyüktür. Tabi ki bir çok iflas eden kulüplerin bazılarının başarısızlığında ve iflas etmesinde menajerin verdiği zarar büyük olmuştur.
Kulüp yöneticilerinin menajer seçiminde daha dikkatli olmaları gerekmektedir. Türk menajerliği öncelikle Türk futbolunun Avrupa’ya açılan kapısı olmalı ve Türk futboluna iyi futbolcular kazandırmalıdır. Türkiye’de menajerlerin bir çoğu futbolcudan para kazandıktan sonra futbolcunun hiçbir problemiyle ilgilenmemekte, transfer ayının haricinde futbolcusunu hiç aramamaktadır. Avrupa’daki menajerler daha az futbolcuyla ilgilenmekte ve futbolcunun tüm sorunlarıyla ilgilenmektedir.
Örnek vermek gerekirse; Beden Eğitimi ve Spor Okulunda okuyan ve profesyonel futbol oynayan birçok futbolcu beş altı yıldır okulunu bitirememekte ve derslerinden geçememektedir. Menajerlerin Federasyon'la görüşüp bir kanun çıkartmaları ve futbol oynadığı şehre naklini yaptırmaları ve derse girme zorunluluğu kaldırılmalıdır.
Kulüp menajerliği yeni ismiyle Sportif Direktörlüğü seçiminde kulüplerin bir çok hataları olmaktadır. Yabancı sınırlamasının kalktığı bir dönemde öyle kulüp menajerleri var ki, yabancı dilleri olmayan, futbol camiasından gelmeyen, bırakın futbol oynamasını her hangi bir kulüpte federasyon mevzuatıyla ilgili bir işte çalışmamış kişiler getirilmiştir. Hele bu yıl Türkiye’de ilk kez görülmüş ve Avrupalı kulüplerin güldüğü bir sportif örneği yaşanmış ve Avrupa’dan Fenerbahçe’ye İtalyan menajer getirilmiştir.
Türkiye'de çok pahalı birçok şirket takımı menajerler yüzünden iflas etti. Aydın, Denizli, Sakarya, Kocaeli, Van, Yimpaş, Akçaabat gibi takımlar bunlardan bazıları...
Başarının sadece parayla doğru orantılı olmadığının en büyük örneği, geçen sezon Aydınspor 1923'ün ilk yarıdaki başarısıdır.
Kulüp menajerliği seçiminde en büyük zarar gören kulüplerin başında Aydınspor 1923 kulübü gelmektedir.
En canlı örneği 2. Lig'e çıktıkları sezon borçsuz kulübün başında daha önceki mesleğinde problemler yaratmış, herhangi bir kulüpte çalışmamış hakem eskisi Ali Aydın’ı getirmiştir. Ali Aydın hiç kazanamayacağı parayı aldığı gibi kulübü üç ay sonra, üç trilyon borca sokmuş, başarı gelmediği gibi kulüp ilk yılında borç batağına saplanmıştır. Araştırmadan incelemeden dışarıdan kulübe menajer getirirsen daha önce iflas eden kulüpler gibi olursun. Hala menajer yüzünden 2 yıl öncesinin borçları yüzünden belini doğrultamıyorsun. 2013-2014 sezon başı yapılan yanlışlıklar aynı yıl devam etseydi, takım ilk yılında düşebilirdi. Ve bu yanlışlıktan devre arası Mustafa Ceviz ve ekibinin akıllı transferleri sonunda ikinci yarı maddi ve manevi başarılı olmuşlardır. Ve 'bu başarının altında menajer faktörü var mı?' diye sorarsanız; evet vardır.
Sezon başı kulübe sokulmayan birkaç menajerden biri olan Hüseyin Ok ve Metin Çetin’in devre arası yaptığı transferlerle kulübü düşmekten kurtarmış ve başarılı olmuşlardır. Ali Aydın ve ekibinin pisliğini temizlemişlerdir. Daha önce söylediğim gibi Türkiye’de menajerliği kuran biri olarak; Türkiye’de gördüğüm en başarılı az sayıdaki menajerlerden biri Hüseyin Ok ve Metin Çetin Türkiye’de Süper Lig dahil bir çok kulübe girme şansı ve birçok üst düzey futbolcu varken, Aydınspor 1923 kulübünden para kazanmaya ihtiyacı yoktur.
Hüseyin Ok’un da para kazanmayı düşünmediğini sanıyorum.
Türkiye’de menajerlikte, başarılı olan ve futboldan para kazanan bazı menajerler, kendi memleketinin takımıysa, kendi memleketinin takımında top oynamışsa, o menajer memleketinin takımından para kazanmayı düşünmez.
Aydınspor 1923 3. Lig'e çıkarılırken de Fatih Dereli, Aydınspor’da top oynamış bir Aydınlı olarak Aydın dışında bizi başarıyla temsil etmiştir. Demek ki sadece çok parayla, çok güzel işler yapılmıyor. Kulüp idarecileri çok iyi araştırıp faydalı olacak menajerlerle çalışmalıdır.
En son menajerlerin kulüplerin başarısında nasıl bir faktör olduğunu, Antalyaspor’a Eto’yu getiren Menajer Metin Korkmaz Eto’yu Türk futboluna kazandırarak göstermiştir. (HAKAN TUĞRUL)